Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1718 E. 2022/653 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/06/2019
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 08/04/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı-borçlunun davacıdan doğal taş/kayrak taşı satın ve teslim aldığını, davalının cari hesapla ve fatura karşılığında satın aldığı ürün bedellerinden bakiye kalan 5.729,11.-TL borcunu çeşitli kereler talep edilmesine rağmen ödemediğini, bu durum üzerine davalı-borçlu aleyhine Denizli 8.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalı-borçlunun takibe itiraz ettiğini ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı-borçlunun itirazında ticari ilişkiyi inkar etmemekle birlikte bir kısım taşın defolu olduğundan bahisle davacının iade faturası keseceğini, sonra hesap görüleceğini belirtmiş ise de, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, esasen borçlunun takipte talep edilen bedelin tümüne itiraz etmediğini ancak borca itiraz ettiğinden İcra Müdürlüğünce takibin tamamen durdurulmasına karar verildiğini, ancak davalının iddiası ile ilgili süresi içerisinde yapılmış bir ihbarı da bulunmadığını ortada defolu bir ürün de bulunmadığını ileri sürerek, davalı-borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı-borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, … A.Ş.’nin yüklenici olarak yaptığı, … ili … ilçesi 579 adet konut birer adet cami ve ticaret merkezi inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi inşaatında kullanılmak üzere davacı firmadan Kayrak Taşı satın alındığını, toplam bedelin 36.728,91.-TL olduğunu, 31.000,00.-TL bedelin ödendiğini, geri kalan 5.728,91.-TL bakiye kısmının standart dışı malzeme geldiği için ödenmediğini, dökümü yapılan bedel için hesap görülemediğinden ödemenin askıda kaldığını, ayrıca … no.lu faturada 850 kg fazla kesildiğini, davacının gerekli düzeltmenin yapılacağını söylediğini ancak yapmadığını, davaya konu standart dışı Kayrak Taşı ürünlerini farklı kalınlıklarda olduğu için şantiyede kullanımına izin verilmediğini, malzemelerin uyarılara rağmen iade alınmadığı için toprak altında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının davalıya doğal taş\kayrak satışı yaptığı ve bu anlamda ticari satış ilişkisinin oluştuğu, davacının satış ilişkisinden kaynaklanan bakiye alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan 5.729,11.-TL alacaklı olduğu, tarafların ticari defterinin ise usulüne uygun olarak düzenlendiği, davalının beyanlarında iddia ettiği ayıplı ifaya ilişkin fatura içeriğine usulüne uygun itirazın veya iadenin bulunduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, davalı tarafından gönderilmiş ihtarname veya iade faturanın mevcut olmadığı, davalının bunun aksini gösterir delil sunmadığı, dolayısıyla davalının bu iddialarını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının gönderdiği kayrak taşlarının bir kısmının standart dışı olduğunu, davacı ile telefonda defalarca görüştüklerini, davacının kendisini 17 gün oyaladığını, bu yüzden işçilere fazladan ücret ödemek zorunda kaldığını, çalışanların her şeye tanık olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak bildirmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı davalıya kayrak taşı sattığını, davalının bir kısım satış bedelini ödemediğini iddia etmektedir. Davalı ise takibe konu miktarda taşın ayıplı olduğunu, bu nedenle fatura bedelinin ödenmediğini savunmaktadır. Dava konusu faturalar tarafların ticari defterlerinde kayıtlıdır. Davalı taraf davacı tarafından bir kısım malların ayıplı teslim edildiğini senette ispat kuralı gereği yazılı belgelerle ispat edemediğinden davalı tarafın istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 391,36 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 97,84 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭293,52‬ TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.08/04/2022