Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1715 E. 2022/651 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/06/2020
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 08/04/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava konusu kooperatifin üyesi olduğunu ancak davalı kooperatif yetkililerince müvekkiline düşen taşınmazın davalıya yolsuz olarak tescil edildiğini, davalının kooperatife üyeliği olmadığını ileri sürerek Antalya ili … Mah. … Ada … Parsel … Blok … nolu taşınmazın davalı … adına kayıtlı taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline bu olmadığı taktirde 155.00,00 TL nin davalı kooperatiften alınarak müvekkiline verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, ileri sürülen tüm hususların gerçek dışı olduğunu, dava dosyasına sunulan devir ve ortaklık senetlerinin de sonradan, oluşturulmuş usulsüz evraklar olduğunu, davacı ile dava dışı … arasında yakın akrabalık ilişkisi olduğunu, müvekkili ile dava dışı …’ın kardeş olduğunu, davacı …’ın ve müvekkilin amcası olduğunu, tarafların bir takım usulsüz işlemlerle müvekkiline ait taşınmazların haksız bir şekilde alma çabası içerisinde olduğunu, taşınmaz üzerinde 25.09.2002 tarihinde kat irtifakı kurulduğunu, 2007 yılında da kooperatif yetkililerinin talebiyle bağımsız bölümlerin ferdileştirilerek kooperatif üyelerine tahsis edildiğini, ancak olayın üzerinden çok uzun zaman geçtiğinden ve yapı kooperatifinin dağılmış olmasından dolayı müvekkile ait ortaklık senedi, davalı … kooperatifine ait ortaklık pay defteri, ferdileştirme listesi gibi davanın seyrine mutlak etki edecek belgelerin taraflarından temin edilemediğini, davalı … kooperatifinin ticaret sicilinden terkin edildiğini, müvekkilinin dava konusu taşınmaz üzerinde on yılı aşkın süredir zilyetliğinde olduğunu, bu zilyetliği de üyesi olduğu yapı kooperatifinden devraldığını, tapu tescil olmadığında tazminat davası yönünden zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkili aleyhine konusu ve sebebi aynı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. ve Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosyalarından iki ayrı dava daha açıldığını, dava konusu bağımsız bölümlerin ferdileştirilmesinin üzerinden 9 yıl geçtikten ve yapı kooperatifi dağılıp ticaret sicilinden terkin edildikten sonra bir kısım davacılar tarafından kooperatife ortaklık iddiasıyla tapu iptal ve tescil davası açılmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacının davalı kooperatifin 20/05/2002 tarihli yönetim kurulu kararı ile …. nolu üye olarak, önceki üye …’tan üyeliği devir aldığı kabul edilerek üyeliği kabul edildiği, davacının davalı kooperatife karşı tüm edinimlerini yerine getirdiği, aksi bir belgenin dosyada mevcut olmadığı halde, 24/06/2007 tarihinde düzenlenen listede 11 nolu üye olarak davalı …’ın yazıldığı, bu tarihten sonraki tüm listelerde … isminin olduğu, ancak davacının davalıya hissesini devir ettiğine dair dosya içerisinde bir belgenin olmadığı, dolayısıyla davacının üyeliğinin devam ettiği, davalı …’ın … nolu üye olmadığı halde üye olarak yazıldığı, dolayısıyla dosyadaki mevcut belgelere göre dava tarihi itibariyle dahi … nolu üyenin davacı olduğu hususlarının sabit olduğu, dava konusu bağımsız bölümün davacının üyeliği devam ettiği sürece bir başka üyeye tahsis edilemeyeceği, bu tahsis ve tescil işleminin yolsuz olduğunun kabulünün gerektiği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne Antalya İli, … İlçesi, … Mah. … Ada, … nolu parsel … Blok … nolu taşınmazın … üzerine kayıtlı tapu kaydının iptali ile, davacı … üzerine tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğini, davalı kooperatifin ticari defterlerinin incelenmediğini, bilirkişilerin kooperatif konusunda uzman olmadığını, davacı ile … arasında müvazaalı işlemler yapıldığını, davacının 08/09/2002-27/06/2004-26/06/2005 ve 29/01/2006 tarihli genel kurul toplantısına vekaleten katılmasının bu muvazaayı gösterdiğini, davacının hiçbir zaman kooperatif üyesi olmadığını, davalı kooperatife üye olan …’ın davacıya hiçbir zaman üyeliğini devretmediğini, devir sözleşmelerindeki … imzasının farklı kişiler tarafından imzalandığını, dava konusu bağımsız bölümün 2007 yılında kendi adına tahsis edildiğini, davacının dava tarihine kadar sessiz kalmasının savunmalarını doğruladığını, davanın kötüniyetli olarak açıldığını, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı … vekili, davalı kooperatife üye olan …’ın davacıya hiçbir zaman üyeliğini devretmediğini, devir sözleşmelerindeki … imzasının farklı kişiler tarafından imzalandığını, davalı …’ın kooperatif üyesi olmadığını, dava konusu bağımsız bölümün 2007 yılında kendi adına tahsis edildiğini, davacının dava tarihine kadar sessiz kalmasının savunmalarını doğruladığını, bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayandığını, kooperatifin tüm kayıtlarının incelenmediğini, tanıklarının tamamının dinlenmediğini, davanın kötüniyetli olarak açıldığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür. Dosya içerisindeki bilirkişi raporunun incelenmesinden, dava dışı …’ın 08/10/2015 tarihinde üyeliği davacıya devrettiği, kooperatif yönetim kurulu tarafından davacının üyeliğe kabul edildiği, daha sonra 27/02/2007 tarihli yönetim kurulu kararıyla davalı …’ın üyeliğe kabul edildiği, davacının devirden sonra 2005 ve 2006 yılında kooperatif aidatlarını yatırdığı anlaşılmaktadır. Davalı … kooperatif üyeliğinin davacı tarafından kendisine devredildiğini ispatla mükelleftir. Davalı taraf adına kayıt oluşmasını sağlayan kooperatif üyeliğini devraldığını yazılı belge ile ispatlayamadığından davalı …’ın istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı … vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 10.588,04 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 2.647,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.941,05 TL istinaf karar harcının davalı …’tan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin Dairemizce YAZILMASINA,
3-Davalı … istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/04/2022