Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1679 E. 2022/386 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/01/2020
DAVANIN KONUSU: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 07/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; müvekkilinin, … poliçe numarası ile … Şirketi’nin … numaralı acentesi ile “genişletilmiş kasko poliçesi” imzaladığını, sigorta poliçesinin imzalandığı … numaralı … isimli acentenin Antalya faaliyet gösterdiğini, yetkili mahkemenin Antalya olduğunu, poliçeye göre makine kırılmasının teminat kapsamında olduğunu, poliçe teminatına konu iş makinesinin 25/07/2018 tarihinde arıza yaptığını ve davalı şirkete hasar ihbarında bulunulduğunu, ihbar sonrası ekspertizin de onayıyla iş makinesi tamir için … isimli yetkili servise bırakıldığını, arıza raporunda arıza için tespitte bulunulduğunu, servisin makineyi tamir ettiğini, buna ilişkin faturanın ekte olduğunu, davalı tarafından yetkili serviste makine tamir edildikten sonra ekspertizin olumsuz raporu sebebiyle ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, müvekkilinin iş makinesini teslim alabilmek için bedeli ödemek zorunda kaldığını, makinenin otoyolda yolcu taşımacılığı için kullanılan bir makine olmayıp asli işinin arazide kazı, hafriyat vb çalışmalar yapmak olduğunu, ödememeye ilişkin hiç bir haklı gerekçenin olmadığını ileri sürerek 26.764,00 TL hasarın davalı şirketçe temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; davayı kabul etmediklerini, davanın hukuki mesnetten uzak olduğunu, söz konusu iş makinesinin müvekkil nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı tarafından sigortalı iş makinesinin 24/07/2018 tarihinde arızalanması sebebi ile müvekkil şirkete hasar ihbarında bulunulduğunu, aynı gün eksper görevlendirildiğini, inceleme yapıldığını, tespitlerde bulunulduğunu, meydana gelen hasarın sigorta genel şartları gereği teminat kapsamında kalmadığını, tazminat talep edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek üzere, istenen miktarın da fahiş olduğunu, kabul etmediklerini, kabul anlamına gelmemek üzere, eğer hasarın poliçe kapsamında olduğuna karar verilir ise sigorta poliçesi gereği %50 tenzili muafiyet uygulanması gerektiğini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi kök ve ek raporundaki tespitler dikkate alınarak, makinede 26.764,00 TL tutarında hasar meydana geldiği, söz konusu hasarın ilgili sigorta poliçesinin “makine kırılması klozu” teminatı kapsamında olup, %50 tenzili muafiyet sonrası 13.382,00 TL hasar tazminatının ödenmesi gerektiği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DAVALI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE; hasarın bakımsızlık sonrası meydana geldiği için teminat kapsamı dışında olduğunu, hasar giderilmeksizin sigortalı aracın kullanılmaya devam edildiğini, yay kırılmasının hatalı imalat sonucu olduğunu, davacının ayıplı maldan dolayı aracı üretemeiş hasardan dolayı da husumet yöneltemeyeceğini, istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya içerisinde örneği bulunan poliçenin incelenmesinde makine kırılması ile klozu ile açık hüküm bulunduğu, arazide makine kırılması halinde zararın teminat kapsamına alındığı ancak hasardan %50 muafiyet indirimi yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince verilen karar taraflar arasındaki sözleşmeye ve bilirkişi raporuna uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.828,24 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 114,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.713,97 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 07/03/2022