Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1678 E. 2022/387 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 03/03/2020
DAVANIN KONUSU: İtrazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 07/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; davacı banka tarafından dava dışı …. Ltd. Şti.’ne 24/06/2014 tarihinde 1.000.000,00TL ve 10/04/2015 tarihinde 3.000.000,00TL’lik genel kredi sözleşmelerine istinaden ticari kredi kullandırıldığını, davalıların kredi sözleşmelerine müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduklarını, borçlu şirketin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kredi ilişkisinin 27/07/2018 tarihinde sona erdiğini, müşterek borçlu müteselsil kefillere Gebze 3. Noterliği’nin 31/07/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın katına ilişkin ihtarname gönderildiğini ve alacağın muaccel hale geldiğini, borcun ödenmemesi üzerine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Antalya 9. İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların itirazı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalıların itirazlarında haksız olduğunu ileri sürerek davaların itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALILAR VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Gebze 3. Noterliği’nin 31/07/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin müvekkillerine bizzat tebliğ edilmediğini, temerrüdün gerçekleşmediğini, faiz oranın %13,5’i geçemeyeceğini, asıl borçluya başvurmadan doğrudan davalılara başvurulmasının mümkün olmadığını, kefalet sözleşmesinin usulüne uygun düzenlenmediğini, kefilin sorumlu olduğu miktarın ve sürenin açıkça yazılı olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Davacı ile dava dışı …. Ltd. Şti.’ arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalıların müşterek kefil sıfatıyla genel kredi sözleşmesi imzaladıkları, sözleşme tarihlerinin 24/06/2014 ve 10/04/2015 tarihleri olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 584. maddesine 28/03/2013 tarihinde 6455 sayılı Kanunun 77. maddesi ile yapılan değişiklik nedeniyle kefaletin geçerliliği için eş rızasının gerekmediği, kredi sözleşmesinde kefillerin sorumlu olduğu yıl ve miktarın açıkça belirtildildiği, kefalet sözleşmelerinin geçerli olduğu, …’un kefillikten istifasına ilişkin Antalya 5. Noterliği’nin 05/07/2017 tarih … yevmiye sayılı istifanamesi ile kefillikten vazgeçtiği, davacı bankanın borçluya 23/06/2017 tarihinde 160.000,00TL üzerinden yeni bir kredi kullandırdığı, davalı …’un kefillikten döndüğüne ilişkin beyanından sonra kullandırılan kredi nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 599. maddesi gereğince sorumlu tutulamayacağı, diğer davalı yönünden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586. maddesinde öngörülen takip koşulunun gerçekleştiği, gerekçeleri ile bilirkişi …’nün 30/09/2019 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Karara karşı, davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DAVACI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE; davalı … yönünden bilirkişi raporların hesaplarının hatalı olduğunu, davalı …’un şahsi kefalet sorumluluğunun devam ettiğini, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DAVALI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE ; davaya konu kredi alacağının borçlu tarafından verilen ipotekler satılmak suretiyle kapıltıldığını, bankalarca uygulanabilir en yüksek faiz oranın yasal faiz oranın %50′ sini geçemeyeceğini, asıl borçluya başvurmadan kefillere müracaat edilemeyeceğini, kefalet sözleşmesinin geçerisiz olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. maddesine dayanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Süresiz bir kredi sözleşmesi ile ilgili kefalet sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça kefaletin, süresiz kredi sözleşmesinde yapılan işlem ile sınırsız olmaksızın aynı sözleşmeye dayanılarak daha sonra yapılacak kredi işlemlerini kapsadığı kabul olunur. Ne var ki kefilin kefalet altında yapılmış en son işlemden doğan borcunun tamamen ödenmesinden sonra, artık süresiz olan kefaletinin sona erdirilmesi ve bundan böyle aynı kredi sözleşmesine göre kefaletinin sona erdirilmesini ve bundan böyle kredi sözleşmesine göre kefaletinde kredi ile borçlandırma işlemi yapılmasını isteyebilme hakkında bulunabilmektedir.
Kefil tarafından TTK 13. maddesine göre ihbarda bulunulması şartı ile kefalet sorununa son verilmesi TMK 2.maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralanın gereğidir. Uygulamada bankalar aynı kredi sözleşmesi ile yeni yapacağı kredi işlemi için yeni bir kefil istemektedir. Davacı banka tarafından davalı …’un kefillikten çekinildiğini öğrenme tarihi 02/05/2017’dir
Davacı ve icra takibine konu taksitli kredinin tarihi 23/06/2017 tarihi olup, davalı … davaya konu icra takibinde talep konu yapılan kredi işlemlerinden kefaleten sorumlu tutulamayacağı yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararı yerindedir.
Kefil, kefalet limiti ile kendi temerrütü hukuki sonuçlarından sorumludur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 2. 7 maddesinde temerrüt tarihinde bankaca uygulanan en yüksek faizin iki katı tutarında temerrüt faizi uygulanacağı düzenlenmiştir. Taksitli aktif faiz oranı %18 olup bu oranın iki katı %36’dır. T.C. Merkez Bankasınca kredi kartlarınca belirlenen azami akdi ve temerrüt faiz oranları 30/06/2018 tarihine kadar %22,08, 01/07/2018 tarihinden takip tarihine kadar %24,24 akdi, ve takip tarihinden itibaren %30,24 temerrüt faizine tabidir.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine bankacılık uygulamalarına ve Yargıtay kararlarına uygun bulunduğundan davacı vekilinin bu hususlardaki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Davacı ile davalılar dava dışı …. Ltd. Şti.’nin müşterek kefil sıfatıyla genel kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme tarihi 24/06/2014 ve 10/04/2015 olup, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 584. maddesine 28/03/2013 tarihinde 6455 sayılı Kanunun 77. maddesi ile yapılan değişiklikten sonra olması nedeni ile eş rızasına gerek bulunmamaktadır. Bunun dışında, kredi sözleşmesinde kefillerin sorumlu olduğu yıl ve miktar açıkça belirtilmiştir. Bilirkişice yapılan hesaplama da sözleşmeye ve yasalara ve yargıtay uygulamalarına aykırı bir yön bulunmadığından davalı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde görülmemiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı ve davalı vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
3-Davacı vekili istinaf başvurusu yönünden;
a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının istinaf eden davacıdan TAHSİLİ İLE HAZİNİYE GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına,
b-Davacı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
c-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
d-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Davalı vekili istinaf başvurusu yönünden;
a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.352,25 istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 817,59 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.534,66 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalıdan TAHSİLİ İLE HAZİNİYE GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına,
b-Davalı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
c-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
d-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/03/2022