Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1656 E. 2022/335 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/09/2019
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 28/02/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; davacı şirket tarafından davalı-borçlu … A.Ş. aleyhine Antalya 14. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacı şirket tarafından davalı-borçluya 2018 Nisan ayından itibaren taraflar arasındaki sözleşme kapsamında animasyon hizmeti verilmeye başlandığını, ancak verilen hizmetin karşılığı olarak kesilen fatura tutarlarının ödemeleri sürekli olarak aksatıldığını, sadece nisan ayının ödemesi yapıldığını, Mayıs ayının ve dava konusu olan Haziran ayının ödemeleri yapılmadığını, davacı şirket tarafından Haziran ayında sunulan animasyon hizmeti karşılığında hak edilen alacaklara istinaden 56.522,00 TL ve 34.815,00 TL bedelli iki adet fatura kesildiğini, davalı-borçlu şirketin sürekli olarak borcunu aksatması ve hatta ödememesinden kaynaklı olarak 25/06/2018 tarihinde sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle feshedildğini ve en sonunda davalı şirkete karşı icra takipleri başlatıldığını, 18/07/2018 tarihinde Antalya 14. İcra Dairesi’nde başlatılan icra takibine borçlu tarafından itiraz edildiğini, davacı şirket ile davalı borçlu arasında sözleşmesel ilişki mevcu olduğunu, davacı şirket tarafların mutabık kaldıkları şekilde davalı tarafa ait … Otelde animasyon çalışmalarının yürütülmesi husususunda üstelenmiş olduğu edimleri eksiksiz olarak ifa ettiğini, sözleşmenin 6.03 maddesi ile her ay sonunda, davacı şirket tarafından kesilen fatura ile belirlenen hizmet bedelini, faturaları takip eden ayın en geç 15’inde ödeyeceğini taahhüt ettiğini, 2018 Nisan-Mayıs-Haziran aylarında taahhüt edildiği şekilde, animasyon hizmeti sunulduğunu, ancak yalnızca Nisan ayı ücreti gecikmeli olarak ödenmiş diğer ayların ödemeleri yapılmadığını, sözleşme devam ederken 2018 Mayıs ayında sunulan hizmet karşılığı kesilen faturalar davalı borçlu şirkete imzası ile teslim edildiğini, ancak ödemesi hala yapılmadığını, 2018 Mayıs ayına ilişkin ve imza karşılığı borçlu şirkete teslim edilen faturalar da ödenmediğini, bu faturaların tahsili amacı ile Antalya 12. İcra Dairesi’nde … dosya numarası ile icra takibi başlatıldığını ve davalı borçlu bu dosyaya sunmuş olduğu kısmi itiraz ile borçlu olduğunu, müvekkil şirketle arasında akdi ilişkinin varlığını kabul ettiğini, dava konusu, Haziran ayında sunulan 23 günlük hizmet karşılığı kesilen faturalar ise sözleşme sona erdiği için elden teslim edilemediğini 06/07/2018 tarihinde Alanya 4. Noterliği aracılığı ile … yevmiye nolu ihtarname ile gönderildiğini, ancak gönderilen faturalar davalı borçlu tarafından teslim alınmış ancak kabul edilmediği iddiasıyla iade edildiğini, davalı-borçlu şirket takibe kasten, bilinçli şekilde zaman kazanmak ve davacı … zarara uğratmak amacıyla itiraz ettiğini, borcun miktarı belirli olup davalı taraf nezdinde temerrüt gerçekleştiğini, belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının takip alacağının %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile tazminat ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; taraflar arasında 13/04/2018 tarihinde taşeronluk sözleşmesi yapıldığını, davacının sözleşme koşullarını yerine getirmediğini, otel ve diğer anketlerde müşteri memnuniyet oranının %95’in altında olmayacağının kararlaştırıldığını, davacının bu orana ulaşamadığını, davacı tarafın ekibi ile birlikte hiçbir ihtar ve uyarıda bulunmadan 23/06/2018 tarihinde işi bıraktığını ve hiçbir açıklamada bulunulmadığını, davalının zor durumda kaldığını, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu, alacağın likit olmadığını belirterek davanın reddine ve haksiz icra takibi nedeni ile %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “davacı faturalı alacağına istinaden ilamsız takiplere mahsus icra takibi yapmış, borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali istemi ile dava açmıştır. Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için şirket merkezlerinin bulunduğu yerlere talimatlar yazılmıştır. Davacı taraf ticari defterlerini sunmamış ise de ilgili döneme ait BS formlarında davaya konu faturanın yer almadığı, bu haliyle davacı ticari defterlerinde yer alamayacağı bilirkişi raporu tespit edilmiştir. Davacı yanca bu açıklamaya açıkça itiraz edilmemiştir. Bu itibarla, davalının dava konusu münazaalı hususla ilgili iddiasını bizatihi davacı kayıtları ile ispat ettiğinin kabulü gerekmekte olup, ayrıca davacı defterlerinin incelenmesine ihtiyaç yoktur. Bunun gibi davalı tarafın ticari defterinde de davacı tarafa borcunun bulunmadığı belirlenmiş olması nedeniyle davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin de şartları oluşmadığından reddine” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı Vekili İstinaf Dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin gerçeğin ortaya çıkarılması yönünde inceleme ve araştırma yapmadığını, dava dilekçesindeki iddialarını değerlendirmediğini, davalı tarafa ihtarname ile faturaların gönderildiğini, davalının faturaları kabul etmeyerek iade ettiğini, tahsil edilemeyen alacağın müvekkili tarafından da defterlerine işlenmediğini, ilk derece mahkemesinin davanın esasına girmeden defterlerde yapılan inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete 23/06/2018 tarihine kadar hizmet verdiğini, ancak verdiği hizmet karşılığında ödemelerin yapılmadığını, davalı tarafın cevap dilekçesinde de sözleşmenin 23/06/2018 tarihinde sona erdiğini kabul ettiğini, müvekkilince 25/06/2018 tarihinde gerekli ödemelerin yapılmadığı ve dolayısıyla sözleşmenin bu şartlar altında devam edemeyeceği Mayıs, Haziran aylarının ödemelerinin yapılması gerektiği sözleşmenin feshedildiği hususlarının davalı tarafa iletildiğini, müvekkili ile davalı arasında sözleşmesel ilişki bulunduğunu, müvekkilinin tarafların mutabık kaldıkları şekilde davalı tarafa ait club ve otelde animasyon çalışmalarının yürütülmesi hususunda üstlenmiş olduğu edimleri eksiksiz olarak ifa ettiğini, bu konuda taraflar arasında 13/04/2018 tarihli sözleşme bulunduğunu, sözleşmenin 6.03 maddesinde de her ay sonunda müvekkili şirket tarafından kesilen fatura ile verilen hizmet bedelinin faturaları takip eden ayın en geç 15 ‘inde ödeneceğinin taahhüt edildiğini, 2018 yılı Nisan, Mayıs, Haziran aylarında animasyon hizmeti sunulduğunu yalnızca Nisan ayı ücretinin gecikmeli olarak ödendiğini, diğer ayların ödenmediğini ödemeler yapılmadığı için müvekkilinin 25/06/2018 tarihinde sözleşmeyi haklı nedenle ve tek taraflı feshettiğini, davalı tarafın kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça davalı hakkında Antalya 14.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası kapsamında 23/06/2018 tarih … seri nolu ve 23/06/2018 tarih … seri nolu iki adet fatura takibe dayanak kılınarak toplam 91.417,70 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinin 18/07/2018 tarihinde başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin davalıya 30/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının müvekkili aracılığıyla 02/08/2018 tarihinde sunduğu dilekçede borca ve ferilerine itiraz ettiği, eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 13/04/2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesi başlıklı 15/04/2018 ile 31/10/2018 tarihleri arasında davalının iş yerinde animasyon işlerinin yapımına ilişkin sözleşmenin bulunduğu uyuşmazlık konusu olmayıp tarafların kabulündedir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde davacının takibe ve davaya konu ettiği fatura içeriklerine konu olan animasyon hizmetlerinin verilmediğine ilişkin bir savunmada bulunmayıp davacının sözleşme koşullarını yerine getirmediğini ve sözleşmenin 04/11.maddesi gereğince gerek otel anketleri gerekse de diğer anketlerde müşteri memnuniyetinin %95 ‘in altında olmayacağı konusunda anlaşılmış iken bu yüzdeye hiç ulaşılamadığı hep çok aşağılarda kalındığının belirtildiği, davacının ekibiyle 23/06/2018 tarihinde hiçbir ihtar ve uyarı yapmadan tüm elemanlarıyla birlikte işi bırakarak hiçbir açıklama yapmadan oteli terk ettiklerini savunduğu hususları birlikte gözetildiğinde davacının takibe dayanak fatura içeriğindeki hizmeti davalıya verdiğini, davalının bu yöndeki savunmasıyla ispatladığı, davalının ise ödeme ispat külfetini üzerine aldığı ancak ödemeye ilişkin bir belge sunmadığı cevap dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı da dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince tarafların BA-BS formlarıyla, davalı defterine göre davacının ispat külfetini yerine getiremediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuş olup davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 20/09/2019 tarih ve… Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın KABULÜ ile;
Davalının Antalya 14.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takibe itirazının kısmen iptali ile takibin 91.337,00 TL asıl alacak üzerinden asıl alacağına takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 6.239,23 TL harçtan peşin alınan 1.559,81 TL harcın mahsubuyla bakiye 4.679,42 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
c-Davacı tarafından yatırılan 1.559,81 TL peşin harç ile 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.595,71 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafından yapılan 226,40 TL posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 12.627,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 1.559,81 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan 148,60 TL Başvurma harcı ve 64,40 TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davacı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.28/02/2022