Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1590 E. 2022/277 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/07/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 23/02/2022

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dışı …’a ait işyerinin müvekkili nezdinde 24.07.2014-24.07.2015 dönemi için Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, 04.02.2015 tarihinde işyerinde bulunan soğuk hava muhafaza deposuna ait dış ünitenin yarı hermatik motor bağlı kondaktörünün voltaj dalgalanması sonucu aşırı zorlama ile onarılamayacak şekilde arızalandığını, hasarın voltaj dalgalanması sonucu gerçekleştiğinin ekspertiz raporu ile de belirlendiğini ve makine kırılması sigorta genel şartları teminatı kapsamında sigortalıya 5.560,20 TL poliçeden kaynaklı tazminat ödemesi yapıldığını, halefiyete dayalı Antalya 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatılmış ise de itiraz ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, sigortalının işyerinin sigortalı olması nedeniyle davada mahkemenin görevli olmadığını, belirtilen tarihte abonenin elektrik aldığı hatta herhangi bir arızanın meydana gelmediğini, aynı hattan yararlanan başka abonelerde böyle bir hasarın oluşmadığını, davacının başka cihazlarında da arıza oluşmadığını, voltaj dalgalanmasının poliçe teminatı kapsamında olmaması nedeniyle sigortalısına ödeme yapmasının kendi hatasından kaynaklandığını, sigortalının sigortacısına karşı yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin araştırılması gerektiğini, sigortalıya ödenen tutarın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece,”…Somut olayda Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarıyla ve tüm dosya kapsamına göre dava dışı sigortalıya ait cihazlardaki bozulmanın davalı şirketin sorumluluğundaki elektrik hatlarındaki dalgalanmalar olduğu, davalı şirketin sorumluluğunun bir sebep sorumluluğu olan kusursuz sorumluluk olduğu, burada tehlikeli nesne veya işletme ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmasının sorumluluk için yeterli olacağı, sorumlu kişi veya işletmenin kusurlu olup olmamasının özen ödevini yerine getirip getirmemesinin işletme veya nesnede bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmamasının meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip olmayacağı, davalıya ait cihazlardaki çıkan sorunun daha önce arıza verip vermemesi ile ilgili olmadığının, elektrik dalgalanması ile bu sorunun yaşanabileceğinin ve yapılan tamiratların da piyasa rayiçlerine uygun olduğunun makine mühendisi bilirkişi tarafından tespit edildiği, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davalı tarafın takipten önce temerrüde düşürülmediğinden icra takibinde işlemiş faiz talep edilemeyeceği, bu nedenle davacının davasının kısmen kabulü ile 5.560,20TL’nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için Antalya 1. İcra Müdürlüğünün …sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın birikmiş faiz dışında iptali ile takibin devamına, alacak miktarı bilirkişice tespit edildiğinden, talep edilen alacak miktarının hesabı yargılamayı gerektirmesi nedeniyle likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup, davanın kısmen kabulüne, davacının Antalya 1. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine itirazın kısmen iptaline karar vermiştir…”
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DAVALI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE;
Dava, Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 388,90 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 94,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 294,15 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 23/02/2022