Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1536 E. 2022/149 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/07/2020
DAVANIN KONUSU: İstirdat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ:04/02/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili, Davalı alacaklı tarafının talebi üzerine müvekkil şirketin iş yerine hacze gelinmesi nedeniyle cebri icra ile malların muhafazası yapılacağından müvekkil şirket tarafından dosyaya 23.07.2014 tarihinde 51.694,00 TL ödenmek zorunda kaldığını, Antalya 4.İcra Hukuk Mah….Esas … Karar sayılı kararı ile ödeme emrini içeren tebligatın tebliğinin usulsüz olduğunun tespitine karar verdiğini, tebligatın usulsüzlüğünün tespiti nedeniyle icra dosyasına itirazlarının süresinde olduğunun kabul edildiğini ve takibin durduğunu, davacı şirketin, davalı şirkete borcu olmadığı halde icra dosyasına para ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek 51.694,00 TL’nin icra dosyasına ödendiği 23.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; vekil eden şirket ile … arasında bulunan ticari ilişki nedeni ile …’nin davacı şirkete 40.983,13-TL ödenmemiş borcu bulunmadığını, davacı şirket …’nin hisselerini satın alarak tüm şubelerini … ünvanı altında işlettiğini, …’nin tüm mali yapısına borç ve alacaklarına, vakıf olduğunu, davacı şirket tarafından Rekabet Kurumu’nun inceleme ve değerlendirmelerinin müspet sonuçlandığını ve onayın 26 Haziran 2013 tarihli KAP açıklamasıyla kamuoyuna duyurulduğunu, davacı tarafın istirdat davasında borcu olmadığı bir parayı ödediği iddialarını geçerli delillerle ispatlaması gerektiğini, TTK’da, şirket hisselerinin devri ve ya şirketlerin birleşmesi durumlarında önceki şirketin aktif ve pasifleri ile tümünün yeni şirkete geçeceği hükmü düzenlendiğini, hisselerini devir aldığı marketler zincirinin borçlarından kayıtlarla bu borç sabit olmakla, TTK 146-152 maddeleri, BK 179 ve devamı maddeleri gereğince külli halefiyet kuralları gereğince davacı şirketin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından; “.. ispat yükünün davalı üzerinde olduğu, cari hesabında kayıtlı fatura içeriklerinde davacıya devir olunan şirkete ve bayilerine yapılan mal teslimlerini ispatlamakla mükellef olduğu, imzalı faturaların davacı şirket tarafından kabul edildiği ancak imzasız faturaların davacı tarafından kabul edilmediği, davalı tarafa yemin hakkı hatırlatıldığı, davalıların yemin deliline dayanması üzerine davacı şirket yetkilisinin yeminli beyanında malları teslim almadığını beyan ettiği, davacının 15.784,06 TL fazla ödemesinin olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı şirketin ticari defterlerinde bilirkişi marifeti ile yapılan inceleme sorucu düzenlenen 29.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı şirket kayıtlarında 44.936,34TL-38.794,83 TL =8.141,51 TL ‘nin kuvvetle muhtemel … ile davalı/alacaklı şirket arasındaki cari hesap farkından kaynaklandığı tespit edilmiştir şeklinde tespitte bulunduğunu, 8.141,51 TL ‘nin de davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken verilmediğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; HMK 225/1 maddesi yeminin ancak kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalar için edilebileceğini hükme bağlandığını,davalının ihtilaf konusu döneme ilişkin defterlerinin usul ve Yasa’ya uygun olarak tutulduğunu, HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil olduğunda tereddüt bulunmadığını, davacı yanın defter asılları sunulmaksızın CD ve flash içerisinde sınulu kayıtlar üzerinde yapılan ve davacı tarafça sunulu başkaca belge ile desteklenmeyen ticari defterlerinin davacı lehine delil olarak kabulü mümkün bulunmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, karşılığı alınmadığı halde icra baskısı ile ödenen paranın istirdatı talebinden ibarettir.
Davacı vekili 8.141,51 TL alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür. Bilirkişi raporunun incelenmesinde faturaların davacının devraldığı … cari hesabında kayıtlı olduğu anlaşıldığından ve devreden şirketin ticari defterleri kendi aleyhine delil teşkil ettiğinden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili müvekkilinin ticari defterlerinin kendisi lehine delil olduğunu ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmektedir. Fatura tek başına alacağın varlığını ispata yararlı belgelerden olmayıp faturaya dayalı olarak alacaklı olduğunu iddia eden davalı fatura konusu malları davacıya teslim ettiğini, irsaliye vb. belgelerle ispatlamak zorundadır. Davacı şirket imzalı faturaların teslim edildiğini kabul etmekte ancak imzasız faturalara konu malların teslim edildiğini reddetmektedir. İlk derece mahkemesince ispat yükü kendisinde olan davalı tarafa yemin hakkının hatırlatılmasında yasaya aykırı bir durum olmadığı gibi yemin sonucu oluşan duruma göre verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı ve davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
Davacı vekili istinaf başvurusu yönünden;
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının istinaf eden davacıdan TAHSİLİ İLE HAZİNİYE GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına,
3-Davacı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
Davalı vekili istinaf başvurusu yönünden;
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.078,20 istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 270,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 808,2‬0 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalıdan TAHSİLİ İLE HAZİNİYE GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına,
3- Davalı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin 107.090,00 TL’nin altında olması nedeniyle kesin olarak karar verildi..04/02/2022

….