Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1521 E. 2022/317 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 25/02/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Başkanın raporu okundu değerlendirildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “…davalı şirket ile imzaladıkları bu bayilik sözleşmesi gereğince LPG alanında ticareti devam etmekte iken davalı şirket tarafından 01/03/2018 tarihinde uyarı konulu ihtarname keşide edilerek Beyoğlu 17.noterliğinden ….No: … ile 01/03/2018 tarihinde şirketlerinin adresine gönderildiğini, söz konusu uyarı konulu ihtarnameyi 05/03/2018 tarihinde tebellüğ edince ihtarnamenin içeriğini inceleyince adeta şok yaşadıklarını, bu haksız ve hukuksuz ihtarnameye karşı yasal süresi içerisinde cevaplarını Denizli 2. Noterliğinin 19/03/2018 tarihli ihtarnamesi ile sunduklarını, davalı şirket tarafından 22/05/2018 tarihi itibariyle emtia bedelinden kaynaklanan 686,72 TL lik borcunu da …. Bankası Denizli Şubesinden 28/05/2018 tarihinde hesaplarına havale edildiğini, davalı şirket yetkilisi tarafından tek taraflı 22/05/2018 tarihinde fesh edilmesine rağmen şirketleri tarafından sözleşme doğrultusunda verilen teminat bedelinin borcunun olmadığı halde haksız olarak nakde çevrilmesine ve iade edilmesine bir anlam veremediklerini bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin ve üçüncü kişilere karşı tüm talep hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL tutarındaki Banka Teminat Mektubunun davalı şirket yetkilisi tarafından haksız olarak nakde çevrilmesinden dolayı davalı şirketten en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsilini, haklı alacaklarının güvence altına alınmasının sağlanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, tüm yargılama giderleri ve takdir olunacak vekalet ücretinin davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle “…davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen teminat mektubu davacı ile müvekkili arasında imzalanan tüplü bayilik sözleşmesinin teminatı olarak alınmış ve davacı tarafından bayilik sözleşmesini ilişkin yükümlülükleri yerine getirmediği için haklı şekilde nakde çevrildiğini, dolayısıyla davanın sadece müvekkili şirkete karşı açılması gerekirken müvekkili …. açısından davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, ayrıca davacı aleyhine İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası aracılığıyla müvekkili şirket tarafından açılan dava varken huzurdaki davanın açılmasında da hukuki bir fayda bulunmadığını, müvekkilinin iyiniyetli tüm çabasına rağmen olumlu bir sonuç elde edememiş ve 22 Mayıs 2018 tarihinde Beyoğlu 17. Noterliğinin …. yemviye numaralı ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesini feshettiğini tüm bu nedenlerden dolayı husumet ve yetki itirazının kabulünü, mahkememizce uyuşmazlığın esası incelendiği takdirde davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından “…6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17.maddesinde ise; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir. (Yargıtay 19.HD 2016/8705 E. , 2017/3049 K. 17.04.2017 Tarih) Mevzuat, ilgili yüksek mahkeme kararı ve taraflar arası akdedilmiş 24.10.2014 tarihli sözleşmenin 24.maddesi gereği hüküm kurulmuştur. HMK 17.madde gereği mahkemenin yetkisizliğine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle; tahkikat aşamasına geçilirken yetki itirazı bulunmasına rağmen dosyada eksiklik ve yetki şartına aykırılık bulunmadığı için tahkikata geçildiğini, bilirkişi raporu alındığını, kaldı ki sözleşmenin ifa yerinin ilk derece mahkemesinin yetki alanında kaldığını , davalı yanın usulüne uygun bir yetki itirazının da bulunmadığını beyanla kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava; asıl dava açısından nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin istirdadı ve birleşen dava açısından da ipoteğin fekki istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nin 166. maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür.
Ancak birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin de ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.
HMK’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda mahkemece asıl ve birleştirilen dava yönünden HMK’nun 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması, usul ve yasaya aykırıdır.
Yetki dava şartı açısından yapılan incelemede ;
Birleşen davada ; davacı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmektedir. Taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği 6100 Sayılı HMK’nın 12/1. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davaların, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması hakkındaki bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin ve kesin olduğu için, bu konuda yetki sözleşmesi yapılamaz ve yetki sözleşmesi ile başka yetkili mahkeme kararlaştırılamaz.
Açıklanan nedenlerle; davada kesin yetki kuralı bulunduğundan ( birleşen dava açısından) ;ilk derece mahkemesinin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığından dolayı usulden red kararı hatalı olup, istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 355. Madde gereğince ve HMK 353/1-a-3 maddesine göre KABULÜNE
Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.01.2020 tarih ve … Esas ve …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA
Yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
2-İstinaf eden asıl dosya davacısı tarafından yatırılan peşin harcın talep halinde yatırana ilk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
3-İstinaf eden davacı yan tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri olan; başvuru harcı gideri 148,60 TL, istinaf dilekçesinin tebliği için yapılan 16,50 TL, dosyanın istinafa gidiş/dönüş giderleri için yapılan 48,50 TL ki toplam 213,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE
4-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5-İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/02/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.