Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1519 E. 2022/210 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 09/02/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, Müvekkili şirketin Denizli İlinde mermer sanayi alanında faaliyet göstermekte olduğunu, davalı şirketin ticaret unvanından da anlaşılacak üzere müvekkili ile benzer iş alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkili tarafında davalı şirket mermer işleme ürünleri vs. gibi birçok farklı kalemde mal satımı gerçekleştirildiğini, buna ilişkin faturalar ve imzalı sevk irsaliyelerinin düzenlendiğini, davalı şirketin müvekkile karşı iş bu mal satımına ilişkin toplam 91.653,19 TL borcu bulunduğunu, ancak davalı tarafından boraç ödenmediği gibi müvekkili tarafından borcun ödenmesine ilişkin talepte bulunulmuş olsa da iş bu çabaların sonuçsuz kaldığını, davalının borcu ödememesi ve müvekkili oyalaması üzerine Denizli 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin 25/12/2018 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edildiğini, davalı tarafından 26/12/2018 tarihinde borca, faize ve tüm ferilere itiraz edilmiş olup takibin durduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak zaman kazanmak amacıyla takibe itiraz etmiş olması göz önüne alınarak %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, kötü niyetli olan bu icra takibine ilişkin açılan itirazın iptali davasına karşı taraflarınca davacı yanın iş bu beyanlarını kabul etmediklerini bildirerek bu doğrultudaki itirazlarını sunduklarını, 28/01/2019 tarihinde yapılan arabuluculuk toplantısında ilişkin davet tutanağı müvekkili şirket yetkilisine tebliğ edilmediğini, bu nedenle şirket yetkilisinin arabuluculuk toplantısından haberi olmadığını, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunmadığını, bu nedenle borç ilişkisi iddiasının dayanaksız ve yersiz olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddini, karşı tarafın davacı başlatmış olduğu icra takibine kötüniyetli olduğundan %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, “…banka cevaplarından gelen yazı yanıtına göre söz konusu çeklerin bankaya ibraz edilmediği, çek karşılığının banka hesabında bulunduğu, çek bedelinin bankadan tahsil edilmediği, bu şekilde çek bedelinin ödenmediğinin belirtildiği, davalının hesabından çek nedeniyle yapılmış herhangi bir ödeme bulunmadığının sabit olduğu, ödenmeyen çek nedeniyle borcun sona erdiğinden bahsedilemeyeceği,çekin verilmesi ya da tesliminin tek başına ödeme yerine geçemeyeceği, bu nedenle davalının söz konusu temel ilişki nedeniyle halen davacıya borcunun bulunduğunun kabulü gerektiği, davalının borcunu ödemek için davacıya verdiği ancak bankaya ibraz edilmediği için tahsil edilmediği anlaşılan söz konusu çek nedeniyle daha sonra sebepsiz zenginleşme sebebine dayalı olarak takip veya dava ile karşılaştığı takdirde işbu karara bağlı olarak davacıya yapmak zorunda olduğu alacağı ödediğini kanıtlamak suretiyle sebepsiz zenginleşmediğini de kanıtlamasının mümkün olduğu, (aynı yönde Yargıtay 19 HD’sinin 17.02.2020 tarih ve 2018/2819 sayılı kararı), bu durumda çek bedelinin ödeme sayılarak davalının borcundan mahsup edilmesinin hatalı olduğu kanaatına varılmıştır. Mahkemece en son tarih itibariyle ilgili bankadan işbu çeklerin ibraz edilip edilmediği, çek bedelinin tahsil edilip edilmediği,edilmişse ne zaman ve kim tarafından tahsil edildiği hususları açıkça yeniden sorularak bu çekin ödenme durumu ve iddiasının kesin olarak tespit edilmesi ile esas hakkında hüküm tesis edilmiştir. (Kayseri BAM 6.HD 2020/387 E.-12.06.2020 Tarih 2020/447 K.) Rapor gereği bulunan meblağ olan 18.653,17 TL’ye çeklerin toplam bedelleri 73.000 TL olan eklenerek , ilgili yüksek mahkeme kararları ve banka araştırması sonucu karar verilmiştir.Cari hesap alacağı likid olmakla icra inkar tazminatına hükmolunmuştur…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 28/01/2019 tarihinde yapılan arabuluculuk toplantısına ilişkin davet tutanağının müvekkili şirket yetkilisine tebliğ edilmediğini, bu nedenle şirket yetkilisinin arabuluculuk toplantısından haberdar olmadığını, 06/02/2019 tarihinde yapılan ikinci toplantıdan arabuluculuk toplantına gereken şartların taraflarınca yerine getirildiğini, ancak davacının arabuluculuk toplantısına katılmamış sayılmalarına konusunda ısrarlı davrandığını, taraflarınca toplantıya ilişkin davetiye öğrenildikten sonra arabuluculuk toplantısına katılımı gerçekleştirdiklerini bu itibarla davacı tarafın iddialarını kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davacı ile müvekkili arasında alacak borç ilişkisi bulunmadığını, mahkemece yalnız tek bir bilirkişinin raporuyla karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin davaya konu borcu olmadığından takibe itiraz ettiğini, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, tarafların incelenen ve usulüne uygun olarak tutulan defterlerinin birbirini teyit ettiği, takibe ve davaya konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, aldırılan bilirkişi raporunun bilimsel verilere uygun yargı denetimine elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı ancak harç hesabı kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekip, İlk Derece Mahkemesince alınması gerekli harcın davalıdan tahsili yerine davacıdan tahsiline karar verildiği bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin resen sebeplerle kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesince resen nedenlerle kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun resen sebeplerle ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/06/2020 Tarih … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-a-Davanın kabulü ile; Denizli 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin 91.653,19 TL üzerinden devamına,
b-91.653,19 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Alınması gereken 6.260,83 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.106,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.153,89 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
d- Davacı tarafından yapılan peşin harç dahil toplam 1.682,84 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
e-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan avanstan karar kesinleşinceye kadar yapılan masraflar düşüldükten sonra kalan kısmın davacıya iadesine,
f-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca dava değeri üzerinden hesaplanan 12.657,05 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
g- Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL davalı … Şti’den alınarak hazineye irad kaydına,
4- İstinaf incelemesi yönünden;
a)İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 1.566,00 TL karar harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
b)İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 48,50 TL istinaf posta gidiş-dönüş masrafı toplamı 197,10 TL’nin davalının kendi üzerine bırakılmasına
c)6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davalıya İADESİNE,
d) İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
e)Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davalı yönünden HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN, oybirliğiyle karar verildi.
09/02/2022