Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 17/06/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ:02/02/2022
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalıdan 1.453.977,78 TL olan alacağı için Denizli 4. İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurduğunu, müvekkil şirketin demir-çelik, döküm, alüminyum sektörüne ham madde sağlama işiyle uğraşmakta olduğunu, davalının da döküm işiyle uğraştığını, tarafların bir kısım faturalarda ayrıntıları ile belli olan ürünlerin alım satımı konusunda anlaştıklarını, davacının belirtilmiş olan ürünleri davalı yana sattığını, cari hesap kaydına aldığını ancak karşılığında bedelini tahsil edemediğini, davalının itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu ileri sürerek davalının haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketle dava konusu faturalar ile ilgili olarak hiçbir hizmet, mal alışverişine dair yazılı sözleşmesi ve anlaşması vs. olmadığı halde davacının, müvekkil şirket aleyhine fatura tanzim edip sonra keyfine göre icraya vermesi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dayanağı olmayan bir alacağı almaya çalıştığını savunarak davanın reddinini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından; “..dava konusu konusu 4 adet 1.453.977,78 TL bedelli faturaların içeriği emtianın davalı firmaya fabrikasında teslim edildiği,davalı hesaplarından e-mail ortamında gönderilen ve davacı tarafından kabul görmeyen imzasız sözleşmeden anlaşıldığı üzere; davalının emtiayı dava dışı … Firmasından satın almış gibi kayıtlarına işlediği,… beyanlarında; … kendisine 2005-2013 yıllarında metal malzemeler gönderdiğini ifade etmiş isede; davacı ile dava dışı … Firması arasında hiçbir şekilde ticari ilişkinin bulunmadığı, bu yönde dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, dava konusu faturalara konu ticari ilişkinin davanın tarafları arasında oluştuğu,davalıya teslim edilen fatura içeriği malların bedelinin davalı tarafından ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, Denizli 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu itirazların iptali ile, takibin aynı miktar alacak ve ferileri yönünden aynen devamına..” karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dava konusu malların davacıya ait olduğunu ve davadışı … firmasının bu malları müvekkil adına teslim aldığını kabul ettiğini, ancak dava konusu faturalardan önce de müvekkil şirket ile … firması arasında dava konusu emtia türünden alışverişin olduğunu kabul ettiğini, misli mal olan emtiaların dava dışı … firması tarafından herhangi bir satıcıdan temin edebileceğini, mahkemece dava dışı … firması da sanki davanın tarafı imiş gibi değerlendirmelerde bulunulduğunu, dava dışı şirkete ait bilgi ve belgeler delil olarak kullanılmak istenerek yapılan değerlendirmelere hükümde yer verildiğini, mahkeme dava dışı … firmasının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapma kararı alındığını, bu defterler tespit edilemediği için de sevk irsaliyelerinde müvekkil şirket çalışanlarının dava konusu emtiaları teslim almamış olmasına ve malları dava dışı … firması sahibi …’ın teslim almış olmasına rağmen yerel mahkemece dava konusu malların müvekkilce teslim alındığı tespitinde bulunulduğunu, davacının kestiği faturaların Vergi Usul Kanunu’na aykırı olduğunu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davacının fatura konusu malları davalıya teslim ettiğini ispat edemediğini, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında akdi ilişkinin bulunup bulunmadığı, icra takibine konu fatura içeriği malların davalı firmaya teslim edilip edilmediği, dolayısıyla davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarı ve faiz oranı konularında anlaşamadıkları noktalarında toplanmaktadır.
Bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere; tarafların ticari defter ve kayıtları mal teslimi ve alacak borç bakiyesi yönünden birbirini teyit etmemektedir.Ticari defterler arasındaki farkın kaynağı;davacı tarafından düzenlenen 4 adet toplam 1.453.977,78 TL bedelli satış faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olup,davalının defterlerinde kayıtlı olmamasıdır.
Davacı taraf fatura içeriği malları davalıya teslim ettiğini iddia etmekte,davalı taraf ise fatura içeriği malların kendilerine teslim edilmediğini savunmuştur.Ayrıca süresinde faturalara itiraz ederek faturaları davacıya iade etmiştir.
C.Başsavcılığının … Sor. sayılı dosyasının incelenmesinde; … davalı … çalışanı olmadığı ancak beyanlarından, davalı … çalışanı gibi hareket ettiği, dışa karşı çalışanı gibi davrandığı, 1993 yılından 2013 yılına kadar bu şekilde çalıştığı anlaşılmaktadır. Çünkü davacı firmanın defter ve kayıtlarından anlaşıldığı üzere; dava dışı …’ ait … firması ile davacı firma arasında hiçbir şekilde ticari ilişkisinin olmadığı anlaşılmıştır.Buna rağmen, davacı ile davalı … Firması arasında dava konusu faturalardan önceye dayalı benzer mallara ilişkin ticari alım satım ilişkisinin olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafından davacıya gönderilen mailde 04/01/2013 tarih … nolu, 13/02/2013 tarih … nolu, 28/02/2013 tarih … nolu, 09/03/2013 tarih … nolu irsaliyelerin karşılığı faturaların … Firması tarafından … Firmasına kesileceği, bunun karşılığında 500.000,00 TL emanet verileceği, … firmasına komisyon verileceği v.s şartlar öngörülmüştür. Davacı taraf 28/02/2013 tarih … nolu sevk irsaliyesinin 28/12/2013 tarih … olması gerekirken sehven yanlış yazıldığını, davalı tarafın malları teslim aldığını beyan etmiştir. E-mail kayıtlarında geçen irsaliyelerin dava konusu faturaların dayanağı irsaliyeler olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 99.321,22 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 24.830,65 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 74.490,57 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
…