Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1451 E. 2022/61 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 12/02/2020
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Alım Satım)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 17/01/2022
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACILARIN İDDİALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, … ile davalı tarafa vekaletten davalının eşi … tarafından düzenlenen … plaka sayılı aracın satışına ilişkin adi yazılı sözleşme uyarınca davalı tarafa ait aracın 39.000,00 TL bedelle satışı konusunda taraflara arasında anlaşma sağlandığını, ilk satış bedeli olarak 4.000,00 TL peşinat ödenmiş ve aracın devir işlemi yapılmadan araç fiilen müvekkilline teslim edildiğini, kalan 35.000,00 TL’nin taksitler halinde ödenmesi için 12 adet teminat senedi tanzim edilmiş olduğunu, müvekkilinin 4.000,00 TL peşinat ve ilk beş adet bono bedeli olmak üzere toplam 17.000,00 TL satış bedelini ödendiğini fakat senet asıllarının iade edilmediğini, aracın ayıplı olduğunun anlaşılmasından sonra araca 6.162,00 TL masraf yapıldığını, aracın satış bedelinden bu masrafın düşülmesini talep etmiş ve bu sebeple 05/08/2019 vadeli 05/08/2019 vadeli senet bedellerini ödemediğini, bunun üzerine 06/09/2019 tarihinde polis merkezine giderek aracın teslimi için şikayetçi olduğunu, şikayeti esnasında satış ilişkisini kabul edip kendisine 15.000,00 TL bedel ödendiğini son iki ayın taksidinin ödenmediğini kabul ettiğini, yapılan ödemelerin 15.000,00 TL değil 17.000,00 TL olduğunu, şikayeti üzerine aracın davalıya iade edildiğini, davalının ayrıca ödenmeyen senetleri Antalya 7. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden takibe koyduğunu, aracı davalının geri alması sebebi ile yapılan ödemeleri ve masrafları iade etmesi gerektiğini, bütün bu sebeplere bağlı olarak 05/03/2019 keşide tarihli 05/10/2019 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli bono, 05/03/2019 keşide tarihli 05/11/2019 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli bono, 05/03/2019 keşide tarihli 05/12/2019 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli bono, 05/03/2019 keşide tarihli 05/01/2019 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli bono ve 05/03/2019 keşide tarihli 05/02/2019 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli bonolarla ilgili keşideci … ve avalist … borçlu olmadığının tespitini, 05/08/2019 vadeli 3.000,00 TL bedelli bono ve 05/03/2019 keşide tarihli 05/09/2019 vadeli 3.000,00 TL bedelli bono bedeli toplamının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan protokol metninde vadeli araç satışı hususunda anlaştıkları fakat söz konusu satış için teminat senet verildiğinin yazmadığını, davalı tarafında senet verilmediğini, tarafların ailecek görüştüklerini durumlarının sıkışık olduğundan bahisle borç istemiş olduklarını Antalya 7. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla takibe konu 05.08.2019 vadeli, 3.000,00 TL bedelli ve 05.09.2019 vade, 3.000,00 TL bedelli senedi bu borcuna binaen verilmiş olduğunu, senetlerde nakden ibaresi mevcut olduğunu, senet metnini talil etmiş olduklarını bu bağlamda ispat külfetini üzerine almış olduğunu. Bu hususu yazılı delille ispat edilmesinin zorunlu olduğunu, bütün bu sebepler dolayısı ile davanın reddine karar verilmesini icra takibine konu senet miktarlarının %20 sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından, davacı senetlerin aralarındaki sözleşmeyle uyumlu olduğunu bu sebeple teminat senedi olarak kabul edilmesi gerektiğini öne sürdüğü, Senetler incelendiğinde üzerinde nakten kaydı bulunmadığı, her şeyden önce davacının bu iddiası senet ihdas nedeninin talili olup ispat yükü kendi üzerinde olduğu, bu kapsamda dosya içeriğindeki sözleşmeye bakıldığında taksitli bir satışın olduğu ve taksit miktarlarının kısmen de olsa senetler ile uyumlu olduğunun anlaşılmadığı, ancak, sözleşmede bu satış nedeniyle bir teminat alındığı yahut alınacağına dair bir hükmünün bulunmadığı, bu halde sözleşmenin takibe konu senetlere atıf yaptığı kabul edilemeyeceği, bu sebeple anılan senetlerin teminat senedi olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, aksi duruma ilişkin davacı tarafından başkaca bir kanıt da sunulmamış, duruşmada sorulmasına karşın yemin deliline de başvurulmadığı, sonuç olarak davacının üzerine düşen ispat külfetini yerine getiremediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, davalının 06.09.2019 tarihli şikayetinde satış ilişkisini kabul ettiğini ve kendisine 15.000,00 TL satış bedeli ödendiğini ve son iki aydır taksitlerin ödenmediğini belirttiğini, davalının polis merkezindeki ifadesine binaen yaptığı şikayet üzerine aracını iade aldığını, müvekkili tarafından satış bedeli olarak 17.000,00 TL ödeme yapıldığını ve araca da 6.162,00 TL masraf yapıldığını, davalının bedelsiz kalan bonoları icra takibine koyduğunu, bonoların vade tarihleri ve miktarlarının yapılan harici satış protokolü ile uyumlu olup, taraflar arasında başka bir hukuki ilişki bulunmadığının aşikar olduğunu, bu nedenle yerel mahkemenin davalıyı isticvap edip uyuşmazlığı aydınlığa kavuşturmamasının hatalı olduğunu, Antalya 2. Tüketici Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyasının da incelenerek bekletici mesele yapılması gerektiğini, bu nedenle eksik inceleme sonucu takipsizlik kararına itirazları da henüz karara bağlanmadan verilen red kararının hatalı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Uyuşmazlık, Antalya 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe dayanak olan iki adet bono ve vadesi gelmeyen bu bonolardan sonraki vade tarihli bonolar nedeniyle davacıların davalıya borçlu olup olmadıkları hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLER:
1-Beyan dilekçeleri,
2-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Antalya 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden özetle; davalı … ‘ın davacılar hakkında keşidecisi davacı …, avalisti davacı …, lehtarı davalı …olan 05.03.2019 keşide, 05.08.2019 vade tarihli, 3.000,00 TL bedelli, yine aynı şekilde 05.03.2019 keşide, 05.09.2019 vade tarihli, 3.000,00 TL bedelli iki adet bonoyu takibe dayanak kılarak toplam 6.052,89 TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibini 06.09.2019 tarihinde başlattığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, …. plakalı davalıya ait aracın harici satışı için protokol düzenlendiği tarafların kabulünde olup uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki bu protokolde davalıya ait aracın 39.000,00 TL bedelle satışının kararlaştırıldığı, 4.000,00 TL peşinat verileceğini, geri kalan bölüm için ise 05.03.2019 tarihinden başlamak üzere her ayın aynı günü için 12 taksitte ve her taksit 2.000,00 TL ve 3.000,00 TL bedelli olmak üzere anlaşıldığı belirtilmiş olup, davalının dosya arasına alınan 06.09.2019 tarihli kolluk ifadesinde davacı … ile 05.05.2019 tarihinde adına kayıtlı … plakalı aracının 39.000,00 TL karşılığında satışı için anlaştıklarını, davacı …’nin kolluk ifade tarihine kadar taraflarına parça parça 15.000,00 TL para ödediğini, fakat son iki aydır para vermediğini beyan ettiği, davalının cevap dilekçesinde de davacının sunduğu protokolü kabul ettiği, ancak bu protokolde vadeli araç satışı hususunda anlaştıklarını, fakat protokolde söz konusu satış için teminat senedi verildiğinin yazmadığını, taraflarına bu bağlamda senet verilmediğini, davacıların borç istemesi üzerine verilen para karşılığı senetlerin düzenlendiğinin belirtildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde takip ve dava konusu bonoların vade tarihlerinin protokolde belirtilen vade tarihleri ve miktarlarıyla uyumlu olduğu, davacıların borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri, vadesi gelmeyen diğer bonoların vade tarihlerinin de yine aynı şekilde protokolde belirtilen vade tarihleriyle uyumlu olduğu gözetildiğinde davacıların borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri bonoların tarafların kabulünde olan protokol gereğince harici araç satışı için peşinat sonrası kalan 35.000,00 TL bedele ilişkin düzenlendiği anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince bonoların araç satışı için düzenlenmesi dolayısıyla ispat yükünün davalının üzerinde olduğu gözetilip araçtaki ayıp nedeniyle davacıların açmış olduğu Antalya 2. Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının da sonucunun da eldeki davaya etki edeceği ve davalı hakkındaki verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itirazın da sonuçlanıp sonuçlanmadığı araştırılmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu karar verilmesi hatalı olmuş olup, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş ispat yükünün davalının üzerinde olduğu hususu gözetilerek Antalya 2. Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının sonucunun da beklenilip davalı hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itirazında sonucunun değerlendirilip oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesinden ibarettir.
Sonuç olarak, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 12/02/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacılar vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının davacılara İADESİNE,
6-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 5,50 TL tebligat gideri, 43,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 197,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacılar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince davacılara İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.17/01/2022

……