Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1441 E. 2022/59 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/07/2020
DAVANIN KONUSU: Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 17/01/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, taraflar arasında 08/03/2003 tarihli daire karşılığı iş ve inşaat sözleşmesi protokolü imzalandığı, sözleşme gereğince müvekkilinin davalı kooperatife iş yapacağını, kooperatifin ise iş karşılığında müvekkiline daire vereceğini bunun temini için müvekkilinin kooperatife üye olarak kabul edileceği teslimi yapılacak dairenin 63.000,00 TL ile 67.000,00 TL aralığında olacağını, müvekkilin 27.04.2004 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyeliğe kabul edildiğini, müvekkilinin yaptığı işlerin aidat borcundan düşüleceğinin kararlaştırıldığını, davalı kooperatifin 472.780,83 TL tutarında üyelik borcu iddiasıyla müvekkiline noterlik aracılığı ile ihtarnameler gönderildiğini ve 05.08.2019 tarihli yönetim kurulu kararı ile müvekkilinin üyelikten ihraç edildiğini beyan ederek, davanın kabulü ile müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava, süresinde açılmadığını, süre yönünden davanın reddini karar verilmesini, davacının ihraç edilmesi ile ilgili olarak genel kurul, 20.04.2019 tarihinde karar verdiğini, ilk ihtarname 09.05.2019 tarihinde çekildiğini, davacı, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan görevlerini ve edimlerini yerine getirmediğini, aidatlarını ödemediğini, davacı ile ilgili olarak davalı kooperatif, 20 Nisan 2019 tarihinde Genel kurul toplantısı yaptığını, genel kurul toplantısında gündemin 7.maddesi ile davacı ile ilgili olarak yönetim kuruluna yetki verilmesine oy birliğiyle karar verildiğini, yönetim kurulu da genel kuruldan almış olduğu yetki çerçevesinde 06.05.2019 ve 9 Eylül 2019 tarihinde yönetim kurulu karar almış; bu karar çerçevesinde Antalya 3 Noterliğinin 09.05.2019 tarih ve … 20 Haziran 2019 tarih ve … yevmiye nolu, ve Antalya 3. Noterliğinin 11 Eylül 2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile 3 ihtar çekildiğini, bu ihtarnameler usule uygun olarak davacıya tebliğ edildiğini, davacı kooperatif borcunu ödemediğini, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı, kooperatiften 2012 yılında bir daireyi teslim almış ve o tarihten bugüne kadar kira geliri aldığını, 2012 yılından bu güne kadar ve halen kira almasına rağmen kooperatif aidatını ödemediğini, davacının iyi niyetinden söz edilemeyeceğinin, davanın reddi gerektiğini, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından, öncelikle davacı kooperatif üyesine gönderilen ihtarların maddi olaya uygun olup olmadığı araştırılması gerektiği, yani 27.madde gereği ortağa gönderilen ihtarlardaki borçların gerçeğe uygun olması en azından gerçek borçtan fazla olmaması gerektiği, taraflar arasındaki anlaşma incelendiğinde davacı kooperatife iş karşılığı üye olmuş iş bedelinin bir kısmı avans olarak kaydedildiği, alınan bilirkişi raporunda davacının anılan avans ve iş bedeli de hesaba katılarak varılan sonuçta kooperatifin hesapladığı 472.780,83 TL’lik borca karşılık davacının 185.517,51 TL borcunun olduğunun bildirildiğinin görüldüğü, her ne kadar bilirkişi raporunda iş bedeli olarak tespit raporunun değil tarafların serbest iradeleriyle anlaştığı tutarın dikkate alınması ve ayrıca davacı alacağı olarak hesap tablosunda bulunan miktara faiz de hesaplanması gerekmekte idiyse de bu hususlar sonucu değiştirmeyeceğinden ek rapor yoluna gidilmediği, gerçekten de kooperatifin ihtar ettiği borçların gerçek durumu yansıtmadığı bu haliyle davacının daha az borçlu olduğu gönderilen iki ihtarın üyeliğin sonlandırılmasını gerektirecek nitelikte olmadığının anlaşıldığı, bu sebeple davacının davasında haklı olduğu gerekçeleriyle yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili, davacının kooperatif üyeliğinden ihraç kararının yerinde bir karar olduğunu, davacının aidatları ödemediğini, bu nedenle 2004 yılından itibaren davalı kooperatife olan borcunun hesaplandığını, davacıya çekilen ihtarnamelerin kanuna, anasözleşmeye, iyiniyet kurallarına ve maddi olaya uygun olduğunu, mahkeme ilamında da kabul edildiği şekliyle davacının davalı kooperatife toplam 185.517,51 TL aidat ve faiz borcu bulunduğunu, bu nedenle davacının Kooperatifler Kanununa ve davalı kooperatif anasözleşmesine uygun davranmadığını, aidatların ödenmemesine rağmen davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, çekilen ihtarların yasaya uygun olduğunu, kooperatiften ihraca yönelik kooperatif genel kurulu ve yönetim kurulu kararlarının usul ve yasaya uygun olduğunu, Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasıyla davacının yaptığı işlerin maliyetinin hesaplandığını, elektrik işleri için kooperatif yönetimi tarafından davacıya yapılan 51.800,00 TL avans ödemesinin dikkate alınmadığını, davacının 2012 yılında daireyi teslim alıp o tarihten itibaren kira geliri edinmesine rağmen kooperatif aidatını ödememesi sebebiyle iyiniyetinden bahsedilemeyeceğini, bu nedenle davanın kabulünün hukukun genel ilkelerine, Kooperatifler Kanununa ve hakkaniyete aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, davacının kooperatif üyeliğinden ihracına yönelik yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3. maddesine göre; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacıya gönderilen ihtarnamelerde ödenmediği belirtilen aidat miktarının 472.780,33 TL olarak bildirilmesine rağmen aldırılan bilirkişi ek raporuna göre davacının aidat borcunun 185.517,51 TL olarak belirtildiği, davalı vekilinin istinaf talebinde de davacının bu kadar borcu olduğunun kabul edildiği, böylece ihtarnamelerde talep edilen ödenmeyen aidat borcuyla davacının gerçekte ödemesi gereken aidat borcu arasında fahiş farkın bulunduğu hususları da gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/01/2022