Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1440 E. 2022/58 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/07/2020
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 17/01/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkil banka … Şubesi ile … Reklam Tanıtım Şirketi arasında 06.11.2013 tarihinde Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye dava dışı … ve davalı …’ün müteselsil kefaletlerinin alındığı, sözleşme gereğince krediler açılarak kullandırıldığını, ancak kredilerin normal seyrini kaybetmesi ve borçluların bankanın alacaklarının ödenmesini tehlikeye düşürecek miktarda hacze veya icra takibine maruz kalması üzerine kredinin 30.07.2018 tarihinde kat edilerek Beyoğlu 48. Noterliğinin 31.07.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçlulara ihtar edildiğini, ihtara rağmen ödeme olmaması üzerine Antalya 13. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile borçlulara ilamsız takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durduğunu, haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini arz ve talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, müvekkilinin eski eşi … ile 11.09.2015 tarihinde boşanma protokolü imzaladığını, protokolde … Reklam Tanıtım Şirketinin borçlarından sorumlu olmayacağının kararlaştırıldığını, yine protokol ile hisselerini eski eşine devrettiğini, kefalet sözleşmesinde eş rızası bulunmadığını, asıl borçlu şirketin borcu 110.852,97 TL olmasına karşın müvekkilin sorumluluğunun 200.000,00 TL olduğunu ve bu durumun hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin bu sözleşme haricinde ticari kart sözleşmesi, esnek kredi sözleşmesi ve diğer ticari kredi sözleşmelerinde imzasının bulunmadığını, müvekkilinin boşandıktan sonra bankaya bu sözleşme gereğince kullanılacak sonraki kredilerden sorumlu olmayacağının bildirildiğini, icra takibinde uygulanan faizin hukuka aykırı olduğunu, haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini arz ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından, genel kredi sözleşmesi bir çerçeve sözleşme olduğu, belirlenen limit dahilinde farklı zamanlarda farklı kredi sözleşmeleri akdedilerek kredi kullandırıldığı, bu genel kredi sözleşmesine kefil olan kişi de belirlenen kefalet limit dahilinde bu genel kredi sözleşmesi çerçevesinde kullandırılan kredi borçlarından sorumlu olacağı, kefilin şirket ortaklığından ayrılması veya başkaca bir olay kefil olduğu genel kredi sözleşmesi ayakta kaldığı müddetçe bu çerçevede kullandırılan kredilerden sorumluluğunu kaldırmayacağı, ancak yeni kullandırılan krediler kefilin kefillikten ayrıldığı tarihten sonraki bir zamana denk geliyorsa kefilin bu yeni sözleşmelerden sorumlu tutulması düşünülemeyeceği, zira bu durum ömür boyu kefalet gibi bir duruma neden olur ki bunun da kişi hak ve hürriyetlerine aykırı olduğu açık olduğu, bu kapsamda somut olay incelendiğinde davalının asıl borçlu olan şirket yetkilisi ve ortağı eşinden boşandıktan sonra kefaleten sorumlu olmayacağını bankaya bildirdiği, davaya konu kredilerin ise bu bildirimden daha sonra 2017 yılında kullandırıldığı anlaşılmakla davalının bu sözleşmelerden kefaleten bir sorumluluğu bulunmadığı gerekçeleriyle yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesi tarafından tarafların sözlü yargılamaya davet edilmeyip sözlü yargılama usulünün yerine getirilmediğini, davalı tarafın yokluğunda karar verildiğini, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini, itiraz etmelerine rağmen mahkemece dikkate alınmayarak hatalı görüş bildiren bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, davalının eşi ile arasında yaptığı boşanma protokolünün müvekkil bankayı bağlamayacağının çok açık olduğunu, davalı …’ün , imzaladığı 06.11.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi gereğince kefalet limiti ile sorumlu olduğunu, davalının eşinden boşanmasıyla imzaladığı sözleşmedeki kefaletinin sonlanmayacağını, bu sözleşmeden sonra yeni sözleşmeler imzalanmış olmasının da davalının kefaletini sonlandırmayacağını, müvekkili bankanın ihtarnameye konu kredi alacaklarından … sayılı ticari kredinin davalı …’ün imzası olmayan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırıldığını, diğer kredi alacaklarının ise davalı …’ün imzası olan 06.11.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırıldığını, Antalya 13. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki taleplerinin de bu yönde olduğunu istinaf başvuru nedenleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Uyuşmazlık, Antalya 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında davacının davalı hakkında başlattığı takibe davalının itirazında haklı olup olmadığı, davacının takip ve dava konusu alacak miktarı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLER:
1-Beyan dilekçeleri,
2-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi kök ve ek raporunda takip ve dava konusu alacağın dayanağı kredilerin davacının kefili olduğu genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilere ilişkin olup olmadığı ve bu nedenle davalının takip ve dava konusu alacaktan sorumluluğunun bulunup bulunmadığı tam olarak anlaşılamamakla İlk Derece Mahkemesince hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi yanlış olmuş olup, davacı vekilinin istinaf talebinin bu açıdan kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş dosyanın konusunda uzman bilirkişiye tevdii ile bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilerek takip ve dava konusu edilen alacağın davalının kefil olduğu sözleşmeden kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve böylece davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti ile oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesinden ibarettir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 01/07/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 16,50 TL tebligat gideri, 48,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 213,60 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.17/01/2022