Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1439 E. 2022/48 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/02/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 17/01/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili banka ile dava dışı borçlu … Ltd. Şti arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi … üyelik sözleşmesi, ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi imzalandığını, davalı borçlunun da bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borçlu şirkete kullandırılan kredinin geri ödemesinin yapılmamasının üzerine önce ihtarname düzenlendiğini, sonrada takibe geçildiğini davalının girişilen takibe yaptığı itirazın iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı banka arasında geçerli bir kefalet sözleşmesi olmadığını zira; müvekkilinin eşinin rızası alınmadan müvekkili tarafından imzalanan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, yine müvekkilinin dava dışı borçlu şirketin kullandığı busıness ticari kartı sözleşmesinde ve ticari taşıt rehin sözleşmesinde ve de diğer kredi sözleşmesinde kefil olarak imzasının bulunmadığını, dava konusu kredi sözleşmesindeki imzasından dolayı dava dışı borçlunun … ve ticari taşıt ve rehin sözleşmesinden dolayı da sorumlu tutulamayacağını, davacı bankanın düzenlediği kredi sözleşmelerin TBK 20. Maddesinde düzenlenen genel işlem şartlarına uygun olmadığı için de geçersiz olduğunu, zira haksız şartlar barındırdığını genel kredi sözleşmesindeki kefalet üst sınırını aşan kısımdan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, ticari taşıt kredisinin rehin ile teminat altına alındığını ancak rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip konusu edilebileceğini, takip borçlusu şirket yetkilisi … ile müvekkilinin …. tarihinde boşandığını ve bundan sonra da müvekkilinin kefillikten istifa ettiği için bu tarihten sonra doğan borçlardan dolayı sorumlu tutulamayacağını, talep edilen akdi ve temerrüt faizleri ve diğer ferilerinde hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece,”…hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının tüm dayanak kredi sözleşmeleri imzaladığı açık- tır. Sözleşmelerin mahiyeti gereği mahkememiz görevli olup alacak için tabi olduğu 10 yıllık zaman aşımı süresi de dolmamıştır. Davacı kredi sözleşmesinin imzalandığı sırada dava dışı borçlu şirketin yetkilisi ile evli olduğundan banka ile aralarındaki kefalet sözleşmeleri TBK’ nın kefalet hükümlerine uygundur. Ayrıca sözleşme mahiyeti itibarıyla taşıdığı genel işlem şartlarına da uygundur, zira sözleşmenin yapılış gayesi gözetildiğinde davacının aleyhine olma potansiyeli sözleşmeye uyulmadığı taktirde söz konusudur. Davacının menfaatine aykırı olan genel işlem koşulları da sözleşmenin kapsamına, sözleşmenin yapılması sırasında bu koşulların varlığı hakkında bunların içeriğini öğrenme imkânının sağlandığı değerlendiril- miştir. Kefalet üst limitleri itibarı ile takip konusu edilen alacak miktarının limitleri aşmadığı da açıktır. Kefillikten istifa iddiası da ispatlanamadığından hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Dava dışı … ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi ve gayrinakdi kredi, … kredi kartı, ticari taşıt ve rehin sözleşmelerine müteselsil kefil olduğu gerekçesiyle müvekkilimiz aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde müvekkilimizin söz konusu sözleşmelerden sorumluğu olmadığından itiraz edildiğini, sonrasında davacı banka tarafından haksız ve kötü niyetle itirazın iptali davası açılmış olup dava ilk derece mahkemesince sonuçlandırıldığını, ancak takip konusu sözleşmelerden müvekkilimizin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alacak taşınır rehni ile güvence altına alındığında kefile başvurabilmek için öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolunun tüketilmesi gerektiğini, dava kapsamında da müvekkilimize başvurulmadan önce … plakalı araca ait rehnin paraya çevrilmesi gerektiğini, bu işlem yapılmadan müvekkilimize başvurulamayacağını, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarından da anlaşılacağı üzere kefaletin sonsuza kadar süreceği beklenilemeyeceğinden, müvekkili ve …’nın boşanma tarihinden sonra alınan krediler için kendisinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, ticari taşıt kredisi rehine konu bir kısım araçların satıldığını ve borcun kapandığını, Antalya 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden … plakalı aracın paraya çevrilerek borcun büyük bir kısımının kapatıldığını, bu hususların dikkate alınmadığını, ilk derece mahkemesince bu hususlar gözetilmeden hüküm verilmiş olması hukuka aykırı olduğunu, dava konusu yargılamayı gerektirdiğinden ve tamamı yönünden bir kabul gerçekleşmediğinden hükmedilen %20 oranındaki tazminat da haksız ve kötü niyetli olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Uyuşmazlık, takibe vaki itirazın yerinde olup olmadığı noktasındadır.
DELİLLER :
1-Beyan dilekçeleri,
2-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın bulunmamasına, TBK’nın 584.maddesinde 6455 sayılı yasanın 77.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca kefaletin usul ve yasaya uygun olmasına, takip konusu borcun kefalet limiti içerisinde olmasına, kefillikten istifa iddiasının ispatlanamamasına, sözleşme ve mevzuat hükümleri değerlendirilerek bilirkişi raporu ile uygulanacak faiz oranlarının tespit edilmesine, ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmesine ilişkin sözleşmede davalının müteselsil kefil sıfatıyla da imzasının olmasına, borcun ödenmemesi üzerine hesabın katedilerek dava dışı asıl borçluya tebliğ edilip ihtarın sonuçsuz kalmasına, bu durumda davalı kefil hakkında da takip yapılabileceğine (Y.12. H.D. 27/09/2021 gün ve 2021/7479 Esas 2021/7971), alacağın likit olmasına, yasal süresinde alacağın istenmesine, aşağıda belirtilen bent dışında kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
2-İİK. m. 68/b, “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden on beş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir. Bu hüküm uyarınca yeni adresin bildirilmemesi halinde, kredi borçlusu/borçlularının kredi sözleşmesinde gösterilen adresine hesap özeti tebliğ edilememiş olsa bile tebliğ edilmiş sayılması gerekir. Ancak bu hükmün kredi sözleşmesinin kefilleri bakımından uygulanma olasılığı bulunmadığından davalı kefil, takiple birlikte temerrüde düşmüş olup bilirkişi raporundaki bu yöne ilişen farklı tespit doğru değildir. (Y. 19. HD. 2017/3945 E. 2019/866 K. Sayılı İlamı)
Buna göre;
Kat ihtarı kendisine tebliğ edilemeyen davalı kefilin takip tarihi itibariyle temerrütte düştüğünün gözetilmemesi,
Davalı hakkındaki takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile yapılmasına rağmen hükümde bu hususa değinilmemesi,
Ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemi ile takip yapılan Antalya 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının getirtilmemesi ile bu dosya incelenmeksizin ve raporda değerlendirilmeksizin,
Karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 24/02/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 4.339,24 TL nispi istinaf karar harcının istem halinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 54,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 203,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a maddesince kesin olarak karar verildi.17/01/2022