Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1434 E. 2022/94 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 24/01/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACI İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı … lehine kullandırılan ticari kredi nedeniyle kredi borçlusu ile müvekkili banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, kullandırılan kredinin ödenmemesi nedeniyle Antalya 12. Noterliği yoluyla ihtarname gönderildiğini, ona rağmen de ödenmediğini, Antalya 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalıların haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalıların itirazının iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir
DAVALILARIN SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalılar vekili, müvekkilleri …, … ve …’in kredi sözleşmesine kefaletleri BK’nın hükümlerine aykırı olup alınan bu kefalet beyanlarının geçersiz olduğunu, kefalet beyanları alınırken yasada öngörülen şekil şartlarına uyulmadığını, müvekkillerden alacak isteminde bulunulmasının yanlış olduğunu, kredi türleri, gecikme ve temerrüd durumu, kredi taksitlerini gösterir borca dayanak hiçbir bilgi ve belgeleri ibraz etmediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı banka ile davalı … arasında 10.08.2012 tarihinde 2.500.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi bağıtlandığı diğer davalıların müteselsil kefil olduğu, kefaletlerinin geçerli olduğu, davalı şirkete çerçeve niteliğindeki genel kredi sözleşmesi nedeniyle 27.09.2013 tarihinde aylık %1,3333 akdi faizli 36 ay vadeli 406.944 TL lik ticari kredi kullandırıldığı, 09.10.2015 tarihli kat ihtarnamesinin davalılara 13.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak kat tarihinden sonra 30.10.2015 tarihinde davacı tarafa 209.000 Tl tutarında 36 ay vadeli, %18,25 akdi faizli yeni kredi kullandırıldığı, bu kredi ile 27.03.2013 tarihinde verilen kredi borcunun kapatıldığı, ancak 30.10.2015 tarihinde kullandırılan krediden dolayı takip tarihi itibari ile davacının 225.337,28 TL tutarında alacağı bulunduğu, bu alacağa %27,375 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanabilceğine ilişkin bilirkişi raporu denetime açık olduğundan hükme esas alındığı, davacının takip tarihi itibari ile üç adet çek için 2.200,00 TL risk kaydı bulunduğu, bu nedenle bu bedelin depo edilmesini davalı asıl borçlu … şirketinden talep edebileceği anlaşılmışsa da; depo talebinin yasal süresi dava açıldıktan sonra 30.06.2018 tarihinde dolduğundan bu davalı yönünden depo talebinin konusuz kaldığının anlaşıldığı, diğer davalılar yönünden ise sözleşmede kefillerden depo talep edilebileceğine ilişkin açık hüküm bulunmadığından bu davalılar yönünden depo talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmede çek yaprak bedellerinden sorumlu olacaklarına dair hüküm bulunmasa dahi alacaklı tarafından kefillerden çek depo bedeli talebinde bulunabileceğini, Yargıtay içtihatlarının da bulunduğunu, şirketin ve müteselsil kefillerin çek bloke bedellerinden sorumlu olup, zamanaşımı süresinin olmadığını, uygulanacak yıllık faiz oranın %35 olarak ödetildiğini, hesap kat ihtarının itirazda bulunulmaması nedeniyle alacağın ve fer’ilerinin kesinleştiğini, alacağın likit olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundan takibe dayanak kredi borcunun yeni bir kredi çekilerek ödendiğini, yeni kredi için kat ihtarı gönderilmeden takibe geçildiği belirtilmiş olup, takip tarihi itibariyle 225.337,28 TL davacının alacaklı olduğunun ileri sürüldüğünü, Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere itirazın iptali davasının icra takibine dayanak belgeler bağlı olduğunu, bu belgeler haricinde yargılama esnasında sunulan ve takibe dayanak yapılmayan belgelere dayalı olarak karar verilemeyeceğinin açıklandığını, takip konusu yapılmayan krediye ilişkin belgelerin sunulmasının iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğunu, bu belgelerin davacının delil listesinde bulunmadığını, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, davacının kötüniyetli olması nedeniyle %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İtirazın iptali davaları takip talebine sıkı sıkıya bağlıdır. (Y. 19. H.D 2018/3420 Esas 2019/5579 Karar, Y. 19. H.D. 2018/2997 Esas 2019/5314 Karar, Y. 19. H.D 2016/6955 Esas 2017/1756 Karar sayılı ilamları)
1-Davalılar vekilinin istinaf incelemesi yönünden;
İcra dosyasında alacaklı (yargılama sırasında alacağını davacı …’ye temlik eden …) tarafından takip borçluları …, müteselsil kefiller …, … ve … hakkında 225.428,34 TL asıl alacak, 216,16 TL TTK alacağı faizi, 2.220,00 TL gayri nakit alacak ve 10,81 TL BSMV olmak üzere toplam 227.875,31 TL alacağın tahsili istemiyle takibe geçilmiştir.
09/06/2016 tarihli takip talebinde, dayanak olarak 10/08/2012 tarihli GKS ile Antalya 12. Noterliğine ait 09/10/2015 tarihli … yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesi gösterilmiştir.
Yargılama sırasında alınan 23/10/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle, 09/10/2015 tarihli kat ihtarnamesini takiben taksitli kredinin, davalı şirkete 30/10/2015 tarihinde … numaralı 36 ay vadeli yıllık 18,25 akdi faizli 209.000,00 TL tutarında yeni kullandırılan kredi ile kapatıldığı tespit edilmiştir.
Ek bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, takibe dayanak 09/10/2015 tarihli kat ihtarnamesine konu kredi borcu takip tarihinden önce ödenmiştir. 09/10/2015 tarihli kat ihtarından sonra 30/10/2015 tarihinde kullandırılan kredi için kat ihtarı düzenlenmemiştir. Takip talebinde sonradan kullandırılan 30/10/2015 tarihli krediden kaynaklanan alacağın açıkça takibe dayanak yapıldığı belirtilmemiştir. Takipte ödenmiş olan 09/10/2015 tarihli ihtara konu kredi borcunun ödenmesinin istenmesi ve itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle, takibe dayanak yapılmayan 30/10/2015 tarihli ödenmeyen kredinin itirazın iptali davasına konu edilmesi de mümkün değildir. Davacı tarafın dava türünü ıslahına ilişkin usulüne uygun talebi de bulunmamaktadır. Bu durumda takip konusu kredi ve fer’ileri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Davalının bu yöne ilişkin istinaf istemi yerindedir.
Bu nedenle takip konusu kredi ve fer’ilerine ilişkin yeniden yargılama gerekmediğinden HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kararın kaldırılarak yeniden hüküm tesis edilebilecektir.
2-Davacı vekilinin istinaf incelemesi yönünden;
a)Çek sorumluluk bedeli (gayri nakit depo talebi) yönünden;
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, çek depo bedelinden davalı kefillerin sorumlu olacaklarına ilişkin sözleşmede açık bir hüküm bulunmamasına, davalı şirket yönünden ise çek depo bedeline ilişkin talep süresinin yargılama sürecinde dolmuş olmasına, bu durumda mahkemece çek depo bedeline ilişkin verilen kararın (dava tarihi itibariyle haklılık durumuna göre davalı şirketten talep edilebilecek yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden hariç olmak üzere) usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin çek depo bedeline ilişkin istinaf istemi yerinde görülmemiştir.
Ancak, dava tarihi itibariyle çek depo bedeline ilişkin şirkete karşı açılan davada davacının haklı olup davacı lehine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Aşağıda belirtilen nedenlerle kararın kaldırılıp yeniden hüküm tesisi sırasında bu husus göz önüne alınmış ve davacı lehine, davalı şirket aleyhine çek depo bedeli yönünden davaya ilişkin isabet eden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
b)Takip konusu kredi ve fer’ileri yönünden davalının istinaf istemi kabul edilip bu yönden davanın reddi gerektiği kabul edildiğinden, davacı vekilinin takip konusu kredi ve fer’ileri yönünden yapmış olduğu istinaf istemlerinin incelenmesine ayrıca gerek görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereğince karar kaldırılarak istinaf sebebi yapılmayan ve istinaf istemi yerinde görülmeyen nedenlerden dolayı kesinleşmiş hususlarda dikkate alınarak yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan gerekçeyle KISMEN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/04/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3- a-Davanın (takip konusu 225.428,34 TL asıl alacak ve fer’ileri, 216,16 TL faiz, 10,81 TL BSMV yönünden) REDDİNE,
Davalının tazminat talebi yönünden, davacının takipte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
b-2.220,00- TL Lik çek sorumluluk bedelinin depo edilmesine yönelik talebin davalı … Yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına
c-2.220,00 TL Lik çek sorumluluk bedelinin depo edilmesine yönelik talebin davalılar …., …. ve ….. yönünden reddine,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 2.752,17 TL harçtan mahsubuyla fazla alınan 2.671,47 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
c-Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/09/2020 tarih ve … Esas – … Karar sayılı, …. Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin İPTALİNE,
d-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 24.401,27 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, (davacının çek depo bedeli yönünden dava tarihindeki haklılık durumuna göre davalı …’ne karşı bu tutarın 24.245,87 TL’sinden sorumlu olmak üzere)
e-Çek sorumluluk depo bedeli yönünden davacının davalı şirkete karşı açmış olduğu dava nedeniyle karar tarihi itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 2.220,00 TL vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
f-Davacı tarafından yapılan davetiye gideri 139,50 TL bilirkişi masrafı 400,00 TL olmak üzere toplam 539,50 TL yargılama giderinin davanın çek depo bedeli yönünden dava tarihindeki haklılık durumu dikkate alınarak hesaplanan 5,25 TL yargılama giderinin davalı davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
g-UYAP kaydına göre davalıların ilk derece mahkemesinde yaptığı yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
h-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
4-Davacının istinaf incelemesi yönünden;
a-Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 54,40 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 16,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 165,10 TL istinaf yargılama giderinin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
c-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde davacıya iadesine,
d-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı … lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-…’nin istinaf incelemesi yönünden;
a-Davalı …’nin istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 3.848,20 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalı …….. Ltd. Şti.’ne iadesine,
b-Davalı … tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 48,50 TL posta masrafı, 5,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 202,60 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı …. lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davalılar tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalılara iadesine,
6-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/01/2022

….