Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1422 E. 2022/108 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 24/01/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı banka tarafından … hesap numarası ile davalılar … Şti., … ve … arasında 07.10.2013 tarihinde genel kredi sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmesi kapsamında 08.10.2013 tarihinde Business Kart Sözleşmesi imzalandığını, davalılara 2.150.000,00.-TL’ye kadar kredi kullandırılmasının taahhüt edildiğini, davalıların genel kredi sözleşmesi kapsamında kredinin bir kısmını ve Business Kart Sözleşmesi nedeniyle bir kısım kullanım nedeniyle borçlarının olduğunu, ödeme yapılmadığını, Üsküdar 21. Noterliği aracılığıyla 19.07.2018 tarihinde ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş numaralı dosyası ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, Antalya 9. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalılar vekilleri aracılığı ile 06.08.2018 tarihli dilekçe ile icra takibine itirazda bulunduklarını ve icra takibini durdurulduğunu, yapılan bu itiraz davacı bankaya tebliğ edilmediğini, icra dosyası incelenirken görüldüğünü, davalılarının itirazlarının dayanaktan yoksun, iyi niyetten uzak ve takibi geciktirmeye yönelik olduğunu, hiçbir hukuki dayanak ve belgeden ileri gelmediğini belirterek davalıların 707.020,02.-TL kurumsal finansmandan kaynaklanan ve takibin temerrüt tarihinden itibaren kurumsal alacağa % 29,76 gecikme tazminatı payı mahrumiyeti ve 199.057,38.-TL business card kullanımından kaynaklanan borçları ile business kart alacağına temerrüt tarihinden itibaren işleyecek % 34,89 oranında gecikme tazminatı payı mahrumiyeti ile 576,27.-TL masraf ile 559,44.-TL kar mahrumiyeti olmak üzere toplam 908.113,11.-TL üzerinden itirazlarının iptali ile takibin ferileri ile birlikte devamına, davalıların haksız itiraz nedeniyle % 20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalılar hakkında yapılan icra takibi ve davanın tüm yönleriyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, her üç davalı hakkında tek bir icra takibi yapıldığını, burada hem “kredi kartı borcu” hem de “kurumsal finansmandan kaynaklanan borç” her üç borçludan talep edildiğini, davacı banka tarafından sunulan belgelerde davalı … imzalı kredi kartına ilişkin formda …’in ne bir imzası ne de kefaleti bulunmadığını, buna rağmen …’in kredi kartına ilişkin olduğu iddia edilen borçtan sorumlu olduğu yönünde yapılan icra takibi ve dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, …’in kredi kartı ile ilgisinin bulunmaması yanında tüm borçlular açısından ortada geçerli bir “genel kredi sözleşmesi” bulunmadığını, sözleşmenin 17. sayfadaki …Ltd.Şti ve … , 18. sayfadaki … imzasından başka, sunulan evrakların diğer sayfalarında davalıların imzası bulunmadığını, her üç davalı açısından da sözleşmede imzalarının bulunmaması nedeniyle ortada geçerli bir genel kredi sözleşmesi olmadığını, önceki sayfalarda yazılan hususlar davalıların bilgisinde ve onayında olmadığını, davacı varsa alacağını sözleşme dışında genel hukuk yollarıyla talep edebilecek olduğunu, kanuni faiz dışındaki faiz işletilmesini ve diğer alacak ferilerini de talep etmesinin mümkün olamayacağını, davalılardan … açısında geçerli bir kefalet sözleşmesi olmadığını, davacı banka tarafından sunulan evrakta “müteselsil kefil” olarak imza attığı yazılı olmasına rağmen kime kefil olduğunun, ne için kefil olduğunun belirtilmediğini, geçerli bir kefalet bulunmadığını, her üç borçlu açısından da takibe konu edilen miktara, faiz oranlarına, kar payı-gecikme tazminatı olarak belirtilen kalem ve ferilerine itiraz ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan 07.10.2013 tarihli genel kredi sözleşmesini diğer davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kefaletin 6098 Sayılı TBK’na uygun olduğu ve geçerli olduğu, sözleşmede kurumsal kredi kartları için özel bir düzenleme bulunmadığı, ayrı bir sözleşme de bulunmadığı için davalı …’in kurumsal kredi kartı kullanımından dolayı sorumlu tutulamayacağı, fakat her iki davalı kefilin de genel kredi sözleşmesindeki kefaletleri nedeniyle kurumsal finansmandan kaynaklanan borçtan sorumlu oldukları, davalı şirket ve kurumsal kredi kartını kullanan …’in ise kartın tahsil edilip fiilen kullanan olmaları nedeniyle kredi kartı borcundan da sorumlu oldukları, buna göre davalılar … Şirketi ve …’in 694.829,79.-TL kurumsal finansman asıl alacağı, 199.957,38.-TL Business Card asıl alacağı, 576,27.-TL masraf, 100,20.-TL ihtiyati haciz masrafı, 485,00.-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 895.948,64.-TL borçtan sorumlu oldukları, davalı …’in ise 694.829,79.-TL kurumsal finansman asıl alacağı, 576,27.-TL masraf, 100,20.-TL ihtiyati haciz masrafı, 485,00.-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 695.991,26.-TL borçtan sorumlu oldukları gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile davalı borçluların Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yönelik itirazlarının kısmen iptaline; takibin davalılar … Şirketi ve … yönünden 694.829,79.-TL kurumsal finansman asıl alacağı, 199.957,38.-TL Business Card asıl alacağı, 576,27.-TL masraf, 100,20.-TL ihtiyati haciz masrafı, 485,00.-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 895.948,64.-TL alacak üzerinden, davalı … yönünden ise 694.829,79.-TL kurumsal finansman asıl alacağı, 576,27.-TL masraf, 100,20.-TL ihtiyati haciz masrafı, 485,00.-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 695.991,26.-TL alacak üzerinden ve takip tarihinden itibaren kurumsal finansman asıl alacağına yıllık % 29,76 temerrüt faizi, Business Card asıl alacağına yıllık % 30,24 temerrüt faizi ve faizin % 5 oranında gider vergisi uygulanmak suretiyle devamına fazlaya ilişkin talebin reddine; haksız itiraz edilen asıl alacak tutarı üzerinden takdiren % 20 üzerinden hesaplanan 178.957,43.-TL icra inkar tazminatının davalı … 138.965,96.-TL’sinden sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, davalı …’in … Ltd. Şti.’nde yönetici olduğu dönemde kefil olarak müvekkil banka ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde imzasının bulunduğunu, imzalamış olduğu sözleşme hükümleri gereğince Bussines Card sözleşmesinde de sorumluluğunun bulunduğunu, bilirkişi raporunun aksine kurumsal, finansman alacaklarının 707.020,02 TL olduğu halde raporda 694.829,79 TL olarak tespit edilmesinin yanlış olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, GKS’nin 07/10/2013 tarihinde imzalanmasına, Bussines Card sözleşmesinin ise GKS’nin imzalandığı tarihten sonra 08/10/2013 tarihinde davacı ile davalı şirket arasında imzalanıp, bu sözleşmede aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan …’in imzasının bulunmamasına, bu davalı tarafından da kredi kartının fiilen kullanıldığının ispat edilememesine, bu durumda kredi kartı borcundan davalı …’in sorumlu tutulamayacak olmasına, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli usul ve yasaya uygun bulunan 02/05/2019 tarihli bilirkişi raporu ile davacının talep edebileceği alacağın tespit edilerek bu raporun hükme esas alınmasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara tebliğine,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/01/2022