Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1403 E. 2022/256 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 17/02/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı-borçlunun davacı kooperatifin üyesi olduğunu, davacı kooperatifin Denizli İli, …. İlçesi, … Mahallesi, …. ada, …. parsele dava dışı 3. kişi mal sahipleri ile akdolunan kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında inşa ettiği zemin Kat …. nolu bağımsız bölüm davalı-borçlu üyeye isabet ettiğini, 09/01/2016 tarihinde yapılan 2015 yılı Olağan Genel Kurulun 7. gündem maddesi ile üyelerden 28.000,00 TL aidat alınmasına karar verildiğini, buna göre 2016 yılı Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında 4 eşit taksitte ödenmesi gereken bu tutarın 20.000,00 TL aidat borcunu ödeyen davalının bakiye 8.000,00 TL aidatı hala ödemediğini ve ödemediği tarihten itibaren aylık %1,5 gecikme zammı borcu doğduğunu, 2016 yılı Olağan Genel Kurulun 7. gündem maddesi ile üyelerden 15/09/2017 tarihinden itibaren 4 eşit taksitte 12.000,00 TL aidat alınmasına karar verildiğini, buna göre 15/09/2017 tarihinde 3.000,00 TL, 15/10/2017 tarihinde 3.000,00 TL, 15/11/2017 tarihinde 3.000,00 TL, 15/12/2017 tarihinde 3.000,00 TL ödenmesi gereken aidatların davalı üye tarafından ödenmemiş ve bu tarihlerden itibaren aylık %1,5 gecikme zammı borcu doğduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 4. maddesi ile mal sahiplerine ait dairelerin ruhsattan itibaren 72 ayda teslimi ve gecikme halinde rayiç kira bedeli kadar mal sahiplerine gecikme ödenmesi hükmü gereğince mal sahiplerine zamanında teslim edilemeyen dairelerin rayiç kirasının belirlenip mal sahiplerine ödenmesi ve üye başına isabet edecek bedelin tespit edilip üyelerden tahsili konusunda 2016 yılı Genel Kurulun 11. gündem maddesi ile yönetim kuruluna yetki verildiğini, bu yetki kapsamında yönetim kurulunun mal sahipleri ile görüştüğü ve mal sahiplerine 30/12/2017 tarihi itibarıyla daire tesliminin 36 ay gecikmesi göz önüne alınarak üye başına 10.000,00 TL bedel kararlaştırıldığını, işbu 10.000,00 TL gecikme nedeni ile rayiç kira bedeli karşılığı tutarın 30/09/2017 tarihinde 2.500,00 TL, 30/10/2017 tarihinde 2.500,00 TL, 30/11/2017 tarihinde 2.500,00 TL ve 30/12/2017 tarihinde 2.500,00 TL şeklinde ödenmesi kararlaştırılmış olup davalı-borçlu üyenin işbu bedeli de ödemediğini, son olarak üye başı 313,00 TL iskan harç bedeli söz konusu olup davalı üyenin işbu bedeli de ödemediğini ve bu alacakların faizlerinin de ödenmediğini, bu sebeple davalı-borçlu hakkında Denizli 8.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile takip yoluna başvurulduğunu ancak davalı tarafça takibe haksız ve kötüniyetli itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek, Denizli 8.İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasındaki icra takibine itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 09/01/2016 tarihinde yapılan 2015 yılı Olağan Genel Kurulun 7. gündem maddesi ile üyelerden 28.000,00 TL aidat alınmasına karar verildiğini ve bu belirlenen aidatın bakiye 8.000,00 TL aidatın ödenmediği iddia edilen bu borcu ödediğini, 2016 yılı Olağan Genel Kurulun 7. gündem maddesine istinaden üyelerden 12.000,00 TL ödenmesi gerektiğine karar verildiğini, ancak müvekkilinden talep edilen bu bedelin tamemen haksız olduğunu, davalının 2015 yılı genel kurulunda alınan karar neticesinde, proje inşaatının kalan işleri oluşturan işleri için zaten bir bedel kararlaştırıldığını, bu bedeli ödemeyen bazı kooperatif üyeleri sebebiyle kooperatif yönetiminin 2016 Olağan Genel Kurul kararında gerekli ödemeyi yapmayan üyelerden talep etmesi yerine, tüm üyelerin tekrar 12.000,00 TL ödeme yapmasına karar verildiğini, bu nedenle istenen bu bedelin tamamen haksız nitelik taşıdığını, halbuki davalının kooperatif yetkilisi eliyle tanzim edilen para makbuzlarında görüleceği üzere 33.438,00 TL ödeme yaptığını, dava dilekçesinin 3üncü bendinde davacının, kira bedeli talep ettiğini ancak talep edilen bu bedelin de yersiz olduğunu, yönetim kurulunca takip edilmeyen ve müteahittin gerektiği gibi çalışmaması sonucu tamamen kusurlu olmalarından dolayı 72 ay gibi uzunca bir sürede dairelerin ruhsatı alınıp mal sahiplerine teslim edilemediğini, bu nedenden dolayı ise 2016 yılı genel kurulunda 36 ay gecikmesi sonucu üye başı 10.000,00 TL ödenmesine karar verildiğini, davalının zaten yönetim kurulunun yapmadığı işleri kendi tamamlayıp fazlaca ücret cebinden çıktığını, bu nedenle talep edilen bedelin hakkaniyetli olmadığını, kaldı ki; dairelerinin zamanında teslim edilememesi sonucu davalının mağdur olduğunu kendisinin de o süre içinde kira da kalarak zor durumda bırakıldığını belirterek, davanın reddi ile takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre davacı kooperatif genel kurul kararları ve genel kurul kararına dayanarak alınan 09.09.2017 tarihli yönetim kurulu kararı ile belirlen davalı üyenin ödeme ile yükümlü olduğu toplam 176.500,00 TL borca karşılık kooperatif genel kurullarında kabul edilen aidat borcu, banka kredisi tutarı 147.438,00 TL, şerefiye farkı 6.000,00 TL olmak üzere davacı kooperatife toplam 153.438,00 TL ödeme yaptığı, icra takip tarihi itibariyle toplam kira gecikme bedeli dahil toplam ( 176.500,00 TL – 153.438,00 TL = 23.062,00 TL ) 23.062,00 TL aidat borcu olduğu, davalının kooperatife olan bakiye borçlarına tahakkuk ve ödeme süreleri dikkate alınarak 01.05.2016 tarihinden itibaren aylık %1,5 oranında gecikme faizi uygulanarak yapılan hesapta davalının 11.225,79 TL gecikme faizi borcu olduğu 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesinde belirtildiği üzere hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup taleple bağlılık ilkesi gereği gecikme faizinin 2.396,71 TL olarak kabulü ile yapılan yargılama sonucunda davalı hakkında yürütülen Denizli 8. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasına konu itirazın kısmen iptali ile takibin 23.062,00.-TL asıl alacak ile 2.396,71.-TL asıl alacağa işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %18 oranda faiz işletilmesine, alacağın hangi kalemler üzerinden ne kadar olduğu belirtilmemiş olması nedeniyle davalının icra takibine itirazında kötü niyetli olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varıldığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Yapı Kooperatifine olan borcunu tamamıyla ödediğini, borcu kalmamasına rağmen icra takibinin başlatılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece davacı lehine aidat, şerefiye ve kira bedeli toplamı 23.062,00 TL cari hesap alacağı ve 2.396,71 TL gecikme faizi talep etmesi hakkında karar verilmişse de, 2016 yılı olağan genel kurulun 7. Maddesine istinaden üyelerden 12.000,00 TL ödenmesi gerektiğine karar verildiğini, müvekkilden talep edilen bu bedelin tamamen haksız olduğunu, bu bedeli ödemeyen bazı kooperatif üyeleri sebebiyle kooperatif yönetimi 2016 olağan genel kurul kararında gerekli ödemeyi yapmayan üyelerden talep etmesi yerine, tüm üyelerin tekrar 12.000,00 TL ödeme yapmasına karar verildiğini, davacı tarafın talep ettiği kira bedelinin yersiz olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, talep edilen aidat, şerefiye ve kira bedelinin hakkında dava açılmayan ve kesinleşen kurul kararlarına dayalı olmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bulunmasına, ödeme iddiasının yazılı delille ispatlanabileceği gibi kesin delil niteliğinde olan cevap dilekçesinde dayanılan yemin delili ile de ispatlanabileceğine ancak istinaf dilekçesinde yemin delilinin istinaf sebebi olarak ileri sürülmemesine, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.739,08 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL maktu istinaf karar harcı ile 380,37 TL nispi istinaf karar harcı toplamı 434,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.304,31 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 17/02/2022