Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1394 E. 2022/163 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 17/02/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 02/02/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı … şirketi arasında poliçe imzalandığını, meydana gelen rizikodan kaynaklı zararını icra yolu ile tazminini istediğini, Antalya 12. icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, itirazın hukuka aykırı olduğunu, itirazın iptalini, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görüldü.
Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahının İstanbul olmasından dolayı yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin kusuru oranında ve bu orana isabet edicek miktarda sınırlı olduğunu, meydana gelen kazanın poliçe vadesi içerisinde gerçekleşmiş olduğunu ve tespit edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep ettiği görüldü.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davalının Antalya 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 24.850,69 TL asıl alacak ve 300,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.150,94 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı vekilinin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece poliçe limitleri kapsamında itirazın haksız olduğuna hükmedildiğini, sigorta şirketinin borcu inkar ederek dava açılmasına haksız yere sebebiyet verdiğini, poliçe bedellerinin likit olduğundan ve davalı bu bedel kapsamında riziko gerçekleştiği için kendisine daha önce ihbarda bulunulduğu için borçlu olduğunu bilmesine rağmen itirazında haksız olduğunu, davalı aleyhine İİK’nın 67/2. Maddesi gereğince %20’den aşağı olmamak üzere haksız ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Antalya 4. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında her ne kadar sigortalının aleyhine tazminata hükmedilmişse de, dosyada taşeron teminatının bulunmadığını, bu dosyada alınan bilirkişi raporu uyarınca müvekkili şirket sigortalısının %50 oranında kusurlu bulunduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun maddi tazminatın %50 kusura isabet eden kısmı ile poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olmasına, takip tarihi itibariyle tazminat miktarı kesinleşmediğinden alacağın likit olmamasına, bu durumda icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğine ( Y. 11. H.D 2013/3273 Esas 2013/19619 Karar sayılı ilamı), kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı ve davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
b-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
c-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde davacıya iadesine,
2-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.718,06 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 429,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.288,54 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
b-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
c-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde davalıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 02/02/2022

….