Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1390 E. 2022/257 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 24/06/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 17/02/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin sigortacı olup farklı sigorta şirketler ile olan anlaşması gereği araçların ZMMS ve kasko poliçelerini ilgili firmalar adına düzenlediğini, davalının da müvekkilinin müşterilerinden biri olduğunu, davalıya ait farklı plakalardaki araçların ZMMS ve kasko poliçe bedellerinin müvekkili davacı tarafından ödendiğini, ancak davalının kendisine ödeme yapmaması sebebiyle Antalya 14.İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, toplam 8.997,51 TL üzerinden ödeme emri gönderdiklerini, davalının takibe itiraz edip durdurduğunu, kötü niyetle yapılan itirazın iptaline ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tarafların aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ancak davacı tarafın davalının haberi olmadan bir kısım araçların kasko bedelini kestiğini, mükerrer poliçeler düzenlediğini, buna ilişkin herhangi bir talimat verilmediğini, müvekkilinin elden davacıya ödeme yaptığını, fazla ödeme nedeniyle zarara uğradığını, haksız olan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, sigorta poliçelerine konu olan …, …, …, …., …., ….. plakalı araçların trafik tescil kayıtları getirtilmiş, yaptırılan bilirkişi incelemesinde bu araçlar hakkında mükerrer sigorta kaydının bulunmadığı, davalının elden ödeme savunmasını destekler her hangi bir belgeyi dosyaya sunamadığı, ödenen sigorta poliçe bedellerinin toplamının 8.606,15.-TL olduğu, davacının 21/01/2020 tarihli dilekçesi ile faiz taleplerinden feragat ettiği anlaşıldığından davanın bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının rent a car işi ile uğraştığını, adına kayıtlı araçlar bulunduğunu, araçların belli dönemlerde ZMMS yapılması gerekliliğinin doğduğunu, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafın müvekkilinin haberi olmadan bir kısım araçların kasko poliçelerini kestiğini, buna ilişkin herhangi bir talimatta vermediğini, mükerrer poliçeler hazırlanarak müvekilinin zarara uğramasına neden olduğunu, mahkemece dinlenen tanıklarının beyanlarının değerlendirilmediğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, bilirkişi raporuna göre mükerrer sigortanın bulunmamasına, ödeme iddiası konusunda yazılı delil sunulmamasına, kesin delil niteliğindeki yemin deliline dayanılmamasına, uyuşmazlığın miktarına göre açık muvafakat olmadığı sürece tanık dinlenemeyeceğine, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 587,88 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 146,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 440,91 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 17/02/2022

….