Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1288 E. 2021/1877 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/01/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın Kısmen Kabulü
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 01/11/2021

Taraflar arasındaki İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekili ve davalı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında et satışına ilişkin ticari ilişkiden kaynaklı faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz ile durduğunu, ticari kayıtlar ve faturalara göre davalının borçlu olduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip dayanağı fatura ve içeriklerinin teslim edilmediğini, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesine karar verilerek alınan bilirkişi rapor ve ek raporları ile vergi dairesinden gelen BA ve BS formları ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların ticari kayıtlarının davacı kayıtlarında yer alan 06.08.2018 tarihli 4.478,95 TL bedelli ve 27.08.2018 tarihli 3.397,44 TL bedelli faturalar ve davalının 28.05.2018 tarihli 3.900,00 TL ödemesinin davacı kayıtlarında yer almaması dışında birbirini doğruladığı, 3.397,44 TL bedelli faturada teslim alan olarak görünen …’in davalı şirketin sigortalı çalışanı ve şirket yetkilisinin oğlu olması nedeniyle bu fatura ve içeriğinin teslim edildiğinin ve davalı tarafından davacıya banka havalesi ile gönderilen 3.900,00 TL ödemenin yapıldığının kabulü gerektiği, bu durumda davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 8.585,57 TL tutarında alacaklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, bu miktar asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabule göre %20 icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının süresinde ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesine rağmen mahkemece süresinden sonra ibraz edilen ticari defterlerin incelenmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yine davalı ödemesi olarak kabul edilen 3.900,00 TL’nin 28.05.2018 tarihli tahsilat makbuzu ile cari hesaba zaten eklenmiş olduğunu, müvekkilinin davalıdan takip konusu tutarda alacaklı olduğunu istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; takip dayanağı faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, içeriğindeki mal ve hizmetin teslim edilmediğini, mahkemece müvekkiline teslim edildiği kabul edilen 06.08.2018 ve 27.08.2018 tarihli faturaların müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüş, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davanın tümüyle reddini talep etmiştir.
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden;
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, davada reddedilen tutar 3.900,00 TL olup, davacı vekili bu miktar üzerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
02 Aralık 2016 gün ve 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Yasanın 41. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 TL’ye çıkarılmıştır. Bu miktar 2018 yılı için 3.560,00 TL, 2019 yılı için 4.400,00 TL’dir, 2020 yılı için 5.390,00 TL’dir.
İstinafa konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra 14.01.2020 tarihinde verildiğinden miktar itibariyle kesin niteliktedir.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden;
Tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile ticari kayıtların usulüne uygun tutulduğu, takip konusu faturaların tamamının davacı kayıtlarında yer aldığı, 06.08.2018 tarih 4.478,95 TL ile 27.08.2018 tarih 3.397,44 TL tutarındaki faturaların ise davalı kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir. Ancak, davacı kayıtlarında yer alan 3.397,44 TL tutarındaki faturanın davalının sigortalı çalışanı olduğu uyuşmazlık konusu olmayan kişinin imzasına teslim edildiği gibi dosya kapsamındaki BA ve BS formlarından davacı ve davalının takip konusu faturaları beyan ettikleri, bu durumda davacının teslimi ispat külfetini yerine getirdiği ve davalıdan 12.485,57 TL alacağı bulunmakta ise de, davacı kayıtlarında yer almayan 31.05.2018 tarihli 3.900,00 TL davalı ödemesinin davacı alacağından düşülmesi sonucunda davacının takip tarihi itibari ile 8.585,57 TL alacaklı olduğu, İlk Derece Mahkemesinin aynı gerekçe ile davanın bu tutara yönelik kısmen kabulüne ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b. maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
3-Davacı vekilinin istinaf incelemesi yönünden;
a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL istinaf karar harcının davacıdan TAHSİLİNE,
b)Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
c)Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
4-Davalı vekilinin istinaf incelemesi yönünden;
a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 586,48 TL nisbi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 146,62 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 439,86 TL istinaf karar harcının davalıya İADESİNE,
b)Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
c)Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.01/11/2021