Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1286 E. 2021/1912 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 05/02/2020 Tarihli ek karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARARI: (Red)Subut Bulmadığından
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 09/11/2021

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı bankanın müvekkilinin hesabından, 27.12.2013 tarihinde 262,50 TL, 26.06.2014 tarihinde 105,00 TL, 29.12.2014 tarihinde 105,00 TL, 26.06.2015 tarihinde 262,50 TL, 27.03.2014 tarihinde 393,75 TL, 26.09.2014 tarihinde 262,50 TL, 30.03.2015 tarihinde 157,50 TL, 30.09.2015 tarihinde 262,50 TL ve 30.12.2015 tarihinde 262,50 TL olmak üzere toplam 2.073,75 TL kredi tahsis ve değerlendirme ücreti kestiğini, ancak müvekkilinin bankadan bireysel veya ticari nitelikli kredi kullanmadığını, sadece pos cihazı kullandığını, davalı bankanın sözleşmeye aykırı davranarak sebepsiz zenginleşme ile haksız çıkar sağladığını, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, Bankalar Kanunu 144. Madde uyarınca Bakanlar Kurulu Kararı ve TCMB Tebliği uyarınca bankaların işlem ve hizmet ücretini kendisinin belirlemesinin ve bu tutarı müşterilerinden almasının yasal olduğunu, bu sebeplerle müvekkil banka aleyhine açılan davanın dayanaksız olduğunu ve davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından; “..Bankalar Kanununun tüketici kredilerinin dışında kalan diğer bütün kredi işlemlerinde serbestçe faiz, komisyon ve masraf alınmasının mümkün olduğu, bankaların faiz dışındaki gelirlerinin açılan kredinin üzerinden maktu ve nispi oranda komisyon niteliğinde olabileceği veya kredi işleminde fiilen yapılan herhangi bir masrafın karşılanması amacıyla masraf alınabileceği, Genel Kredi Sözleşmeleriyle taraflar arasında ticari nitelikte akdi ilişki kurulduğu, davalının kullandığı kredilerin 4077 sayılı yasada ayrıntılı olarak belirtilen tüketici kredisi niteliği göstermediği, dolayısıyla tüketici kredisi işlemleri dışında, faiz dışı ücretin sadece iş ve hizmet alımından kaynaklanmasının sö2 konusu olmadığı, bankaların ticari kredi sözleşmelerinde faiz ve komisyon oranlarının genel olarak yazılı olarak gösterilmediği, azami oranların tespitine yetkili olduklarının belirtildiği ve bu husustaki tarifelerin banka şubelerinde ve web sitelerinde ilan edildiği, kredi tahsis ve değerlendirme ücreti adı altında alınan tutarın makul sınırlarda kabul edilebilecek oranda olduğu, diğer banka ortalamalarının üzerinde kalmadığı, hususları göz önüne alındığında; davacının iade talebinin yerinde olmadığı, anlaşıldığından davacının davasının reddine..” karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Kararın kesin olduğu gerekçesiyle yerel mahkemece 05/02/2021 tarihli ek karar ile istinaf isteminin talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı bu karara karşı da istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava dilekçesi içeriği ile 25/11/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; iadesi talep edilen kredi tahsis ve değerlendirme ücreti toplamının 2.073,75 TL olduğu tespit edilmiştir.
02 Aralık 2016 gün ve 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Yasanın 41. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 TL’ye çıkarılmıştır. Bu miktar 2018 yılı için 3.560,00 TL, 2019 yılı için 4.400,00 TL’dir, 2020 yılı için 5.390,00 TL, 2021 yılı için 5.880,00 TL’dir.
İstinafa konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra 09/01/2020 tarihinde verildiğinden miktar itibariyle kesin niteliktedir. Bu nedenle mahkemece kararın kesin olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin reddine ilişkin ek karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin ek karara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir,
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi 25/02/2020 tarihli kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL istinaf karar harcının istinaf eden davacıdan TAHSİLİNE,

5-Davacı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin 78.630,00 TL’nin altında olması nedeniyle kesin olarak karar verildi.