Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1285 E. 2021/1903 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 10/02/2020
DAVANIN KONUSU: Tazminat
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın kısmen kabulü
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 12/11/2021

Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davalı … Şti. vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin tatil için Antalya’ya gelen …’nin sigortacısı olduğunu, burada davalılardan … Şti’nin düzenlediği spor etkinliğine katıldığını, sürat teknesini kullanan şahsın tedbir davranışları sonucunda davacı ve arkadaşının teknenin çektiği botun iskeleye çarpması sonucu yaralanıp hastaneye kaldırıldığını, davacının vücudunda kırıklar tespit edildiğini, ameliyat oludğunu davacının sigortalının tedavi masraflarını karşıladığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmam kaydı ile 80.498,70 Euro’nun davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili, hasarın sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış olmasının teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, müvekkilinin şirket sigortalısına düşen kusur oranında sorumlu olduğunu, diğer davalı …’in kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, dava dışı …’nin kaza sonrasında yapılan tedavisinde sol topuğunda, sol üst ayak kemiğinde, sağ uyluk kemiğinde, burun kemiğinde ve bel/omur bölgesinde üç adet kırık tespit edildiğini, bu rahatsızlıkların giderilmesi için 80.498,70 Euro tedavi giderinin çok yüksek bir rakam olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Şti. vekili, müvekkili şirketin Belek’te Valilik onayıyla turizm amaçlı su üstü faaliyet araçları işletmeciliği yaptığını, sportif faaliyetler ve bu aktiviteler sırasında jet ski, banana, water sky, su kayağı, ringo vb. su oyuncakları da kullanıldığını, bu aktivitelerin birçoğunun deniz üzerinde havayla şişirilmiş balon ve yatakların bir sürat teknesinin arkasma bağlanarak hızlıca çekilmesi suretiyle yapıldığını, işin mahiyeti gereği bazı riskler içermesi dolayısıyla söz konusu faaliyetlerin Valilik onayı olmadan zaten yapılamadığını, risk ve kaza oranının yüksek olması itibariyle müvekkil şirket tarafından bu tür aktiviteleri yapmak isteyen müşterilere durumun risklerinin anlatıldığını ve müşterilerin her türlü maddi ve manevi zarardan kendilerinin sorumlu olduğunu kabul etmedikçe ve zararlardan sorumlu olduklarını gösterir belgeleri imzalamadıkça bu tür faaliyetlere katılamadığını, hatta birçok müşterinin bu riskleri göze alamadığından dolayı aktiviteyi yapmaktan vazgeçtiğini, davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan …’e de bu sporları yaparken ortaya çıkabilecek riskler anlatıldığını, ancak … ve kız arkadaşının doğabilecek maddi ve manevi zararları kabul etmesi üzerine aktiviteye başlandığını, dolayısıyla müvekkil şirketin üzerine düşen bütün yükümlülük ve görevleri yerine getirdiğinden dolayı bu kazadan sorumlu tutulamayacağını, davacı tarafın belirtmiş olduğu 80.498,7 Euro (1 Euro=3.3773 TL) 271.868,26 TL’lik masraf çok abartılı ve fahiş bir rakam olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının sigortaladığı … ve …’ın 19/09/2012 tarihinde davalı …Ltd Şti.’nin düzenlendiği su sporu etkinliği olan ringo ya bindikleri, davalı …Ltd Şti.’nin çalışanı sürat teknesini kullanan …’in su sporu aktivitesi sonunda sahile yaklaşırken teknenin süratini yeterince azaltmayarak ve fazlaca sahile yaklaşarak ringonun iskeleye çarpmasına sebep olduğu, kazanın oluşmasında ağır ihmali nedeniyle …’in tam kusurlu olduğu, … ve …’a atfedilecek bir kusur bulunmadığı, kazanın oluşmasında öngörülemez veya önlemez nitelikte herhangi bir kusur azaltıcı faktörün etkili olmadığı, davalı …Ltd Şti.’nin çalışanının kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olması sebebiyle TBK 66.madde (adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu) uyarınca uygun illiyet bağı bulunan zarardan davalı …Ltd Şti.’nin sorumlu olduğu, davalı …Ltd Şti.’nin, davalı sigorta şirketi tarafından 25.03.2012-25.03.2013 vadeli, … no.lu Muhtelif Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu böylece eldeki davada davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğu, aktüerya hesap uzmanı bilirkişi … 28/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kazada meydana gelen yaralanmalarla yapılan sağlık harcamaları ile uygulanan tedaviler arasında illiyet bağının bulunduğu ve yaralanmalar ile uyumlu olduğu, 431,27 Euro göz doktoru muayenelerine ait bakiyenin kaza ile arasında illiyet bağının kurulamadığı, 80.498,70 Euro tedavi giderinin 80.067,43 Euro kısmının kazada meydana gelen yaralanmalarla bağlantılı olduğu, davacı sigorta şirketinin sigortaladığı kişilerin kaza sebebiyle oluşan yaralanmaları sebebiyle davacının karşıladığı tedavi masraflarını sigortalılarına halefiyet yoluyla davalılardan talep edebileceği gerekçeleriyle, 80.067,43 Euro’ nun davalı … Ltd.Şti.’ den kaza tarihi olan 19/09/2012 tarihinden, davalı … Sigorta Şirketi ‘nden dava tarihinden itibaren, fiili ödeme tarihine kadar davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi gereğince Devlet bankalarının Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu kazayla meydana geldiği ileri sürülen zarar arasındaki illiyet bağının kazazade muayene edilmeden tespit edilmesiinn hukuka aykırı olduğunu, yapılan yargılamanın hiçbir aşamasında kazazade üçüncü kişinin muayenesinin yapılmadığını, kazazadenin tedavisinin lüzumundan lüks şekilde yapıldığını, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalının tedavisi için ödenen tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Bilirkişi Doç. Dr. … in 19/07/2019 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden, dava konusu kazanın meydana gelmesinde … ve …’a atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı, tekne kaptanı …’in su sporu aktivitesi sonunda sahile yaklaşırken teknenin süratini yeterince azaltmayarak ringonun İskeleye çarpmasına sebep olarak kazanın oluşmasında ağır ihmal nedeniyle tam kusurlu olduğu. kazanın oluşmasında öngörülemez veya önlemez nitelikte herhangi bir kusur azaltıcı faktörün etkili olmadığı. davalı … Turizm’i n su sporları için gerekli izin vc tedbirleri aldığı, ancak TBK 66.madde (adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu) uyarınca uygun illiyet bağı bulunan zarardan sorumlu olduğu,davalı … Sigorta’nın dava dosyasında mevcut sigorta poliçesindeki şartlar dahilinde uygun illiyet bağı bulunan zarardan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi … 24/04/2018 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden, dava konusu olay kaza ile geçirilen operasyonlar arasında illiyet bağı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Aktüerya hesap uzmanı bilirkişi …’ın 28/05/2018 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden, kazada meydana gelen yaralanmalarla yapılan sağlık harcamaları ile uygulanan tedaviler arasında illiyet bağının bulunduğunu ve yaralanmalar ile uyumlu olduğu, 431,27 Euro göz doktoru muayenelerine ait bakiyenin kaza ile arasında illiyet bağının kurulamadığı, 80.498,70 Euro tedavi giderinin 80.067,43 Euro kısmının kazada meydana gelen yaralanmalarla uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamının incelenmesinden, davacı sigorta şirketinin sigortaladığı kişilerin kaza sebebiyle oluşan yaralanmaları sebebiyle davacının karşıladığı tedavi masraflarını sigortalılarına halefiyet yoluyla davalılardan talep edebileceği, tedavi giderlerinin sigortalının yaralanmalarıyla uyumlu olduğu anlaşıldığından davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Ltd. Şti. vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 18.103,73 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 4.526,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.577,73 TL istinaf karar harcının davalı … Ltd. Şti.’nden tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davalı … Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalı … Ltd. Şti.’ne iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara tebliğine,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/11/2021