Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1269 E. 2021/1890 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/01/2017
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın Dava Şartı Noksanlığından Usulden Reddine
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/11/2021

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin kooperatif ile üç ayrı dairenin satışına ilişkin sözleşme düzenlediğini, müvekkilinin her bir daire için 65.000,00 TL ödediğini, ancak dairelerin teslim edilmediğini, sözleşmede gecikme halinde kira ödeneceğinin kararlaştırıldığını, kooperatif tarafından her daire için kalan 15.000,00 TL’nin ihtarname ile istendiğini ve müvekkilinin kooperatif üyeliğinden ihracına karar verildiğini, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasında çıkarma kararının iptali için dava açıldığını, kooperatifin müvekkili hakkında üyelikten ihraç sürecini yeniden başlattığını, ancak kooperatifin daireleri teslim etmemesi nedeniyle her bir daire için 15.000,00 TL olmak üzere 45.000,00 TL’nin talep edilemeyecek olması nedeniyle kooperatif tarafından 45.000,00 TL ve faizlerinin istenmesinin dava sonuna kadar durdurulması ile çekişmenin giderilmesine ve ihraç sürecinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının her bir daire için 15.000,00 TL olmak üzere 45.000,00 TL borcunun olduğunun Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında kesinleşen karar ile sabit olduğunu, davacının talebi üzerine mahkemenin genel kurulun yerine geçerek böyle bir karar veremeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından, dosya kapsamına göre davacının ihraç kararı alınmadan ihraç sürecinin durdurulması ve davacının kooperatife olan borcunun talep edilmesinin önlenmesi konusunda dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili ile davalı kooperatif arasında müvekkilinden 45.000,00 TL bakiye satış bedeli ve faizinin talep edilmesinin doğru olmadığını, kooperatifin dairenin teslimi edimini yerine getirmemesi nedeniyle ihraç koşullarının oluşmadığı yönünde çekişme bulunduğunu, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kesinleşen ilamı ile kooperatifin yaptığı inşaat seviyesinin %70 olduğunu, dairelerin teslim edilmediğini, inşaatın durması nedeniyle imalatların da durduğunu, bu nedenle davanın açılmasında hukuki yararının bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının kooperatife borçlu olduğu tutarın dairelerin teslim edilmemesi nedeniyle istenemeyeceği ve bu nedenle davacının üyelikten ihraç koşullarının oluşmadığı ileri sürülerek kooperatifin daire satışına ilişkin sözleşmeden kalan tutarı talep etmesinin ve ihraç sürecinin durdurulması istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamından kooperatif üyesi olan davacı ile davalı arasında bedeli 80.000,00 TL olan üç adet dairenin satışına ilişkin sözleşme düzenlendiği, davacının her bir daire için 65.000,00 TL ödeme yaptığı, davalı kooperatif tarafından 30.06.2016 tarihli genel kurulda davacının üyelikten çıkarılmasına karar verildiği, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.07.2017 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile davacının üyelikten çıkarılmasına ilişkin 30.06.2016 tarihli genel kurul kararının iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava tarihi 28.12.2015 itibari ile davacının kooperatif üyesi olduğu, bu davanın açılmasından sonra 30.06.2016 tarihli genel kurulda davacının üyelikten çıkarılmasına karar verilmiş ise de, davacı tarafından çıkarma kararının iptali istemi ile açılan davanın kabulüne karar verilmiş olduğu, bu hali ile davacının henüz üyelikten çıkarılmasına karar verilmemişken kooperatifin alacaklı olduğu tutarın istenmesi ve çıkarma sürecinin durdurulması talepli dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin aynı gerekçe ile davanın usulden reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL istinaf karar harcının davacıdan TAHSİLİNE,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.02/11/2021