Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1225 E. 2021/1766 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/12/2018
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın kısmen kabulüne
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 22/10/2021

Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davalılar vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı … A.Ş arasında imzalanan 03.04.2014 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca borçluya ticari kredi kullandırıldığını, diğer davalıların bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, ödemelerde temerrüde düşülmesi üzerine borcun kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, yine ödeme yapılmayınca borçlulara karşı icra takibi başlattıklarını, borçlu …’ın borcun tamamına diğer borçluların ise borcun bir miktarına haksız yere itiraz ettiklerini, yetki itirazının da haksız olduğunu, sözleşmede Antalya Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını, geri ödeme planında borçlu imzasının bulunmamasının kefilliği etkilemeyeceğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bahsi geçen sözleşmenin akdedildiği hususunun doğru olduğunu, müvekkili şirkete bu krediden sonra 22.04.2016 tarihinde 168.250,00 TL tutarlı taksitli ticari kullandırdığını, diğer müvekkillerinden … dışındaki davalıların bu krediye kefil olduklarını, bu son kullandırılan kredinin tamamının müvekkili şirketin o tarihe kadar olan tüm borçlarının ödenmesi ile kullandırılmış olduğunu, yani bu kredi kullanım tarihi itibariyle geriye dönük hiçbir borcunun bulunmadığını, dolayısıyla davacının dayandığı sözleşmeden ötürü borcun kalmadığı, yine …’ın sözleşme ve geri ödeme planında imzasının bulunmadığını, mahkemenin yetkisiz olduğunu, Burdur mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, sözleşmenin 7.8.3 maddesinde temerrüt halinde bankanın ticari kredilere uyguladığı en yüksek faiz oranının % 50 fazlası oranında temerrüt faizi işletilebileceğinin yazılı olduğu, sunulan genelgedeki cari faiz oranına göre istenen % 35 oranındaki temerrüt faizinin yerinde olduğu, neticeten takip tarihi itibariyle 2 taksitli kredi alacağı yönünden 196.914,70 TL tutarında asıl alacağın olduğu, yine işlemiş faiz ve ferileri yönünden bilirkişi raporunda belirtilen tutarlarda davalıların borçlu oldukları, davacı vekilinin ek rapordan sonra sunduğu noterlik makbuzlarından bankanın ihtarnameler için toplam 1.659,85 TL masraf ödediğinin anlaşıldığı, bu kalemi talep etmesinin de doğru olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı, ancak taleple bağlılık ilkesi gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Karara karşı, davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; 08/10/2019 tarihinde İlk Derece Mahkemesine ibraz edilen 26/06/2019 tarihli temlikname ile davaya ve takibe konu alacağın …A.Ş’ye temlik edildiğini, bu nedenle 08/10/2019 tarihinden itibaren …’ın davada davacı sıfatının kalmadığı halde müteakip duruşmalara … vekilinin iştirakı ile yargılamaya devam edilmesinin verilen ara kararlar çerçevesinde vekillik sıfatı kalmayan avukat huzuru ile gerçekleştirilen usulsüz işlemler esas alınarak hüküm tesis edilmesinin yerinde olmadığını, temlikname ile birlikte vekaletname de ibraz edildiği dikkate alınmadan yargılamaya devamın yanı sıra karar başlığında da bu maddi olgunun dikkate alınmamasının usulsüz olduğunu, müvekkillerinin yasal süresi içerisinde icra takibine kısmi itirazda bulunduklarının açık olmasına rağmen itiraz edilmeyen bölüm için davacının dava açmasının maddi ve hukuki dayanağının bulunmadığını, müvekkillerinden sadece …’ın takibin tamamına itiraz ettiğini, diğer müvekkillerinin ise 36.247,00 TL’lik kısma itiraz ettiklerinin açık olmasına rağmen bu husus dikkate alınmadan takip konusu miktarın tamamı üzerinde dava açılması nedeniyle müvekkillerinin itiraz etmedikleri bölüm için davanın reddi gerektiğini, takibin tamamına itiraz eden … açısından ise 199.792,98 TL üzerinden takibin devamına karar verilmesi ve buna göre hesaplanan icra inkar tazminatı ile yargılama giderlerinden sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı banka ile davalı şirket arasında 03/04/2014 tarihinde 500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığı, diğer davalıların da sözleşme limiti kadar birlikte müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzaladıkları tarafların kabulünde olup uyuşmazlık konusu değildir.
Antalya 10.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının davalılar hakkında 183.078,11 TL taksitli ticari kredi, 1.053,33 TL taksitli ticari faiz, 18.531,40 TL taksitli ticari kredi, 106,62 TL taksitli kredi faizin, 757,50 TL BMA 4,36 TL, BMA alacağı faizi, 902,50 TL BMA alacağı, 5,19 TL BMA alacağı faizi, 58,48 TL BSM olmak üzere toplam 204.497,49 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ilamsız icra takibinin 24/02/2017 tarihinde başlatıldığı, davalılara örnek 7 ödeme emrinin 10/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların vekilleri aracılığıyla 17/07/2017 tarihinde davalı … için borcun tamamına ve İcra Dairesinin yetkisine diğer davalılar için ise borcun 36.247,00 TL’lik bölümüne ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince aldırılan bilirkişi kök ve ek raporuna itibar edilerek Genel Kredi Sözleşmesinde yetki anlaşmasının da bulunduğu gözetilmek suretiyle bilirkişi raporunda belirtilen miktarların icra takibi ile belirtilen miktarlara göre fazla olduğu bölümler açısından talep ile bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalılar vekilinin temliknamenin 08/10/2019 tarihinde sunulduğuna ilişkin istinaf sebeplerinin karar tarihinin 28/12/2018 tarihi olduğu gözetildiğinde temlik eden davacı banka vekilince davanın takip edilmesinde ve karar başlığında davacı bankanın yer almasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, dava dilekçesinde itirazın iptali talep edildiği ve … dışındaki diğer davalıların kısmi itirazlarının iptali talebinin de yer aldığı hususu gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince … açısından takibe itirazın tamamen yapıldığı diğer davalılar açısından ise kısmi itirazda bulunulduğu hususu gözetilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin hesaplanmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalılar vekilinin icra inkar tazminatına yönelik istinaf talebinin ise her ne kadar … dışındaki davalılar açısından icra inkar tazminatı miktarı itiraz ettikleri kısma göre sehven yanlış yazılmış ise de istinaf eden tarafın davalılar olduğu gözetildiğinde bu husus Dairemizce eleştirilmekle yetinilmiş olup davalılar vekilinin istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince …’dan alınması gerekli 13.647,85 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 3.357,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.290,29 TL istinaf karar harcının davalı …’dan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.476,03 TL nispi istinaf karar harcın … dışındaki diğer davalılardan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davalıların istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalılara iadesine,
6-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın Dairemiz tarafından taraflara tebliğine,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince … dışındaki davalılar yönünden KESİN, davalı … yönünden 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/10/2021