Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1211 E. 2021/1828 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın Kabulü
GEREKÇELİ KARAR YAZ. TARİHİ: 25/10/2021

Taraflar arasındaki Menfi Tespit davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davalı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, davalı banka tarafından Antalya 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu ettiği, davacının keşidecisi, dava dışı …’nun lehtarı olduğu, 10.000,00 TL ve 40.000,00 TL’lik bonoların lehtarın davalı bankadan çekmiş olduğu kredinin teminatı olmak üzere düzenlendiğini, bankanın kredi ilişkisi dışında ciro yolu ile senet almasının başka bir dayanağının olamayacağını, asıl kredi borçlusunun ölümü üzerine banka tarafından boş olarak imzalatılmış senedin boş kısımlarının doldurularak kötüniyetle takibe geçtiğini, müvekkilinin davalı bankaya borcunun bulunmadığını ileri sürerek davacının icra takibine konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötüniyeti nedeniyle %20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davalı vekili, müvekkili banka ile … arasında 11.01.2011 tarihinde genel kredi sözleşmesi düzenlendiğini, davacının aynı tarihli 10.000,00 TL ve 40.000,00 TL limitli kefaletnameler ile kredi kullananın genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandığı kredilerden doğmuş ve doğacak tüm borçlarına kefil olduğunu, senedin boş olarak düzenlenip gerçeğe aykırı doldurulduğu ve teminat senedi olduğu iddiasının yazılı delil ile ispatı gerektiğini, bonoların kredilerin tahsili için borçtan mahsup edilmek üzere ciro yolu ile bankaya teslim edildiğini, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğunu, borçlu ile banka arasında kredi sözleşmesi imzalanmış olmasının kambiyo senetlerinin illetten mücerretliği ilkesini ortadan kaldırmayacağını, keşideci ile lehtar arasındaki kişisel def’ilerin yetkili ve iyiniyetli hamil olan müvekkili bankaya karşı ileri sürülemeyeceğini, bankanın müracaat borçlularına bunların borçlanmadaki sıraları ile bağlı olmaksızın her birine veya bunlardan bazılarına veya hepsine birden başvurma hakkının olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından, dosya kapsamı, bilirkişi rapor ve ek raporlarına göre, davacının kefaletinin açıkça … nolu genel kredi sözleşmesi ile sınırlı olduğu, banka alacağının dava dışı kredi lehtarının … nolu 25.11.2013 tarihli genel kredi sözleşmesi ve buna bağlı 03.01.2014, 25.02.2015 ve 24.03.2016 tarihli ek cari hesap sözleşmeleri kapsamında kullandırılan kredilerden kaynaklandığı, bankanın davacının kefaletini içeren 11.01.2011 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının tazminat isteminin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili, davacının 11.01.2011 tarihli kefaletname uyarınca kredi lehtarına genel kredi sözleşmeleri kapsamında kullandırılmış ve/ veya kullandırılacak krediler ile kredi alanın her ne surette olursa olsun asaleten veya kefaleten doğmuş ve doğacak borçlarının faiz, temerrüt faizi, komisyon gibi fer’ileri ve tahsili için gerekli masrafları da dahil olmak üzere geri ödenmesine 10.000,00 TL + 40.000,00 TL tutara kadar diğer kefiller ile birlikte müşterek ve müteselsil kefil olmayı kabul ettiği, kefaletnamelerin geçerli olduğu, bu durumda davacının yalnız 11.01.2011 tarihli sözleşmeden değil her ne sebeple olursa olsun doğmuş veya doğacak borçlarından kefaleten sorumlu olduğunu istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasında, davacının keşideci olduğu takip konusu bonoların davalı banka ile dava dışı kredi lehtarı arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi nedeniyle teminat olarak düzenlenip düzenlenmediği, davacının kefaletini içeren sözleşme dışında sonraki tarihli sözleşmelere dayalı kullandırılan kredilerden kaynaklı banka alacağından davacının sorumlu olmadığı iddiasının takip konusu bonolar yönünden de değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, kredi asıl borçlusu davacının davalı bankaya borcunun bulunup bulunmadığı konularında uyuşmazlık söz konusudur.
DELİLLER:
1-Antalya 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası,
2-Genel Kredi Sözleşmesi,
3-Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi,
4-Bono fotokopileri,
5-Davalı banka kayıtları,
6-Bilirkişi rapor ve ek raporu,
7-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı takip nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davanın konusu, kambiyo senedine dayalı takip dayanağı bonoların davacının kefili olduğu kredi sözleşmesi nedeniyle teminat olarak düzenlendiği, davacının kefaletini içeren 11.01.2011 tarihli sözleşme nedeniyle bankanın alacağının bulunmadığı iddiası ile menfi tespit istemine yönelik olup, İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporuna göre, banka alacağının davacının kefaletini içeren sözleşmeden kaynaklanmaması nedeniyle bankanın bonolara dayalı talepte bulunamayacağı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı banka ile davacı arasında düzenlenen kefaletnamelerin 11.01.2011 tarih, … nolu genel kredi sözleşmesine ilişkin olduğu, bu kefaletnamelerde takip konusu bonoların davacı kefilliğinin teminatı olarak düzenlendiği yönünde bir ifadenin yer almadığı, bu durumda kambiyo senedinin mücerretliği ilkesi nedeniyle bonoların davacının kefil olduğu sözleşmeden kaynaklı kredi borcu için düzenlendiğinin kabul edilemeyeceği, ancak banka tarafından cevap dilekçesi ile açıkça takip dayanağı bonoların dava dışı … ile kredi ilişkisi nedeniyle kredilerin tahsili için bankaya keşide edildiğinin bildirilmiş olması karşısında bankanın dava dışı kredi borçlusundan alacaklı olduğu tutarın tespiti gerekirken hatalı bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece davalı banka ile … arasında davacının kefaletini içermeyen 25.11.2013 tarihli genel kredi sözleşmesi ve bu sözleşmeye bağlı 03.01.2014, 25.02.2015 ve 24.03.2016 tarihli kredi sözleşmelerinden kaynaklanan banka alacağının hesaplanması için banka kayıtlarının incelenmesi ile yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle davacının takip konusu bonolar nedeniyle borçlu olup olmadığının tespiti gerekir.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca esastan kabulüne, davalı bankanın asıl kredi borçlusundan alacaklı olduğu tutarın tespiti ile kredi borcunun tahsili için bankaya ciro edilen bonolar nedeniyle davalının alacaklı olup olmadığı konusunda ulaşılacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 16/01/2020 tarih ve … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-İlk Derece Mahkemesince davacının davanın esasıyla ilgili gösterdiği deliller hiç toplanmadan karar verildiği anlaşıldığından Dairemiz kararı doğrultusunda 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 853,90 TL istinaf karar harcının davalıya İADESİNE,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 11,00 TL tebligat masrafı, 48,50 TL istinaf posta gidiş-dönüş masrafı toplamı 208,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince davalıya İADESİNE,
7-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.25/10/2021