Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1209 E. 2021/1864 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/01/2020
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
YEREL MAHKEME
KARARI: (Kabul)Tam Kabul
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 10/11/2021

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde davalı vekilince istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya 30/03/2013 keşide tarihli, Halkbank 15.800,00.-TL bedelli bir adet çek verdiğini, çeki süresinde ödemeyince karşılıksız şerhi vurulduğunu, taraflar arasında borcun tasfiyesi zımnında 17/12/2013 tarihli belge tanzim edildiğini, belge muhtevasına göre davalının elinde bulunan çeklere karşı fatura ve sevk irsaliyesi karşılığı, çeşitli malzemeler verileceğini çekin iade edileceğini, 17/12/2013 tarihli … nolu fatura ile davalıya toplam 41.867,75.-TL bedelli malzeme gönderildiğini, ancak dava konusu çekin iade edilmediğini ve icraya konulduğunu, Antalya 16. İcra müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, varsa tahsil edilen miktarın istirdatını, %20′ den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; davanın reddini ve %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından; “.. çekin karşılığının mal teslimi suretiyle ödenerek çekin bedelsiz kalıp kalmadığı, davaya konu olan çekin -varlığı ihtilafsız- 17/12/2013 tarihli tutanak içeriğine dahil olup olmadığı hususunda ihtilaf olduğu, tarafların varlığını kabul ettiği tutanak içeriğine göre, davalının davacının verdiği ve ödemediği çeklere karşılık davalıya malzeme teslim edeceği, bunun karşılığından çeklerin davacıya iade edileceği hususunda anlaşma yapıldığı, bu kapsamda davacının 41.867,00-TL değerinde malzemeyi davalıya teslim ettiği, tarafların usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde de bu faturanın kayıtlı olduğu gibi iki tarafın da kabulünde olduğu, davalının fatura muhteviyatını aldığını kabul etmesine rağmen isticvap beyanında iade ettiğini iddia ettiği çeklerin bedelinin fatura bedelini yansıtmadığı gibi davacının karşılığı malzeme verilmek suretiyle tasfiye edilen çek dışında kalan borçları yönünden de davalıya senet verdiğinin ve bu senetlerin bir kısmının ödenip kalan kısmı için icra takibi yapıldığının anlaşılması, ticari defterlerin isticvap beyanları ve yapılan tespitlerle uyumlu olması karşısında, davaya konu olan çek bedelinin davalı tarafa malzeme teslim edilmek suretiyle ödendiği sabit olduğundan menfi tespit davasının kabulüne, davalı kötü niyetli olarak kabul edilemeyeceğinden davacı lehine icra tazminatı verilmesinin mümkün olmadığına..” kararı verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili özetle; ilk derece mahkemesince kambiyo senedi olan çekin illetten mücerret olduğu hususun göz ardı edildiğini, kambiyo senedi olan takibe konu çek illetten mücerret olduğunu, esas itibariyle kıymetli evrak niteliği taşıyan bir senette mündemiç olan hakkın temel ilişkiden bağımsızlığını ifade ettiğini, kambiyo senetleri devredildikten sonra mücerretlik ilkesi ortaya çıktığını, senedin yaratılması nedeni olan “sebep” donduğunu, kıymetli evrak tedavül ettiği sürece bu sebepten bağımsız olduğunu, senet borçlusunun, senet hamiline karşı temel ilişkiden doğan def’ileri ileri süremeyeceğini, davacı takibe konu çekin bedelinin mazleme teslim suretiyle ödendiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Dava, çek dolayısıyla başlatılan icra takibinden sonra açılan Menfi Tespit istemine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, taraflar arasında düzenlenen 17/12/2013 tarihli tutanakla çeke ilişkin borcun da tasfiye edilip, bu kapsamda davacının davalıya mal teslim etmesine, mal teslimine ilişkin 17/12/2013 tarihli faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.517,35.-TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 379,33 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.138,02 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalıdan TAHSİLİNE,
3-Davalı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgili tarafa İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin 78.630,00 TL’nin altında olması nedeniyle kesin olarak karar verildi.