Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1193 E. 2021/1870 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 04/02/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARARI: (Kabul)Kısmen Kabul-Kısmen Red
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 09/11/2021

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde davalı vekilince istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, davacıdan kırtasiye ürünü alındığını, alınan mallara ait bedeli ödemeden imtina eden davalıya alacağını tahsil etmek için her türlü fırsatı veren ve tüm ticari saygınlığını göstererek 2017 yılı Ocak ayından bu yana beklediğini, en son yapılan telefon görüşmesi ile davalının borçlarını ödemeyeceği anlaşıldığını, davalı böyle bir borçlarının olmadığını iddia etmekte ise de; tüm mal giriş çıkış hareketleri, cari hesap dökümü ve başkaca delillerin mevcut olduğunu, asıl alacağın 9.693,33 TL, takip çıkısının 9.284,79 TL tutarındaki asıl alacak ve (26.09.2017 takip tarihine kadar işlemiş faiz toplamı ile) ilamsız takip yoluyla yapılan takibe vaki alacak talebi ve itirazın iptalinden ibaret olduğunu, Antalya 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, davalının 28/11/2017 tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından; “…davacı cari hesap alacağına istinaden ilamsız takiplere mahsus icra takibi yapmış, borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali istemi ile dava açmıştır. Davacın tüzel kişi tacir, davalının ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 177. maddesindeki sınırları aşan miktarda gelirinin bulunması nedeni ile gerçek kişi tacir olması nedeni ile mahkememizin görevli olduğu sonucuna varılarak dava esastan incelenmiştir. Taraflar arasında kırtasiye malzemeleri alım satımının bulunduğu, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından, aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilebileceği; denetimine ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları da dikkate alındığında, davacının ve davalının ibraz ettiği ticari defter kayıtlarına göre fatura ve irsaliyelere göre fatura ve fatura içeriklerini davalıya teslimini ispatladığı, davalının yıllara sirayet eden cari borcunun bulunduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 9.693,33TL alacağı kaldığı, takipten önce temerrüt gerçeklemediği için işlemiş faiz talep edilemeyeceği sonucuna varılarak davacının davasının kısmen kabulüne..” karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili, müvekkilin davacıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilin daha evvelden davacıyla olan alacak verecek ilişkisini ödemelerini yaparak kapattığını, söz konusu ödemelerin şahsi hesaplarında ve muhasebesel kayıtlarında sabit olduğunu, davacının, faturaya ilişkin mal teslimini ve fatura tebliğini de ispat edemediğini, istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, verilen sürüye rağmen davalının ticari defterlerini sunmamasına, davacının dayandığı ve davalı tarafın imzasının olduğu itiraza uğramayan 11/10/2017 tarihli davalının 10.085,34 TL borçlu olduğunu gösterir cari hesap dökümüne, bu döküm ile birlikte davacının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen 28/01/2019 tarihli ayrıntılı gerekçeli, denetime elverişli usul ve yasaya uygun bilirkişi raporuna göre davacının 9.693,33 TL alacaklı olduğunun tespit edilmesine, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 662,15 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 165,53 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 496,62 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalıdan TAHSİLİNE,
3-Davalı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgili tarafa İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin 78.630,00 TL’nin altında olması nedeniyle kesin olarak karar verildi..01/11/2021