Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1143 E. 2021/1755 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 13/11/2019
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil
BİRLEŞEN DOSYA : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil

Taraflar arasındaki Tapu İptali ve Tescil davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekili ve davalı ….Konut Yapı Kooperatifİ istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, üyelikten kaynaklanan ve kendisine tahsisli olan Antalya İli Muratpaşa İlçesi … Mahallesi … Ada … Parsel numaralı arsa üzerinde yapılan binalardan … Blok …Kat … nolu bağımsız bölümün diğer davalı …’ne satış gösterilerek muvazaalı bir şekilde bedelsiz olarak devredildiğini, oysa ki tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğinden tapunun kendi adına verilmesi gerektiğini belirterek ilgili bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kooperatif cevabında; arsa sahibi … ile Antalya 2.Noterliğinin 09/07/1993 tarih ve … yevmiye nolu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yaptıklarını, inşaata başladıktan sonra 5 yıl içinde tapuya tescil yapılmadığın fark ettiklerini ve tescil haklarının düştüğünü, …’nın ölümü üzerine arsanın çocuklarına (birleşen dosyanın davalıları) intikal ettiğini, inşaat zamanında bitirilemediğinden mirasçıların Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K.sayılı dosyasında aleyhlerine açtıkları tazminat davasını kazandıklarını, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.dosyasında açtıkları Tapu İptal ve Tescil davalarının reddedildiğini, dairelerini alamayan hak sahiplerinin de tazminat davası açtıklarını savunmuştur.
Davalı … vekili, dava konusu taşınması … Bankasından çektikleri kredi ile satın aldıkların ve halen aylık taksit ödemelerinin devam ettiğini, bedelsiz ve muvazaalı devir olmadığını, iddianın ispatı gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
Davalılar … ve … vekili; arsa sahibi olarak davacıya karşı herhangi bir yükümlülüklerinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Fer’i müdahil … Bankası vekili ise; söz konusu taşınmazın, kredi nedeniyle lehlerine ipotekli olup, tapuya kaydedildiğini, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece, dava konusu olan taşınmazın 02.07.2015 dava tarihindeki rayiç değerinin 230.000,00.-TL olduğu, bir üyenin dava tarihi olan 02.07.2015 tarihi itibariyle ödemeleri toplamının güncel değerinin 269.790,62.-TL olduğu, taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinden bir üyenin yatırdığı paranın dava tarihindeki güncel değerinin çıkarılması sonucunda, bir ortağın yararlanma miktarının 230.000,00 – 269.790,62.-TL = (-) 39.790,62.-TL olduğu, davacının üyeliği için yapılan ödemelerin dava tarihi olan 02.07.2015 tarihi itibariyle güncelleştirilmiş değerinin 173.655,76.-TL olduğu, böylece davacıya ödenecek miktarın: 173.655,76 x 39.790,62 = 7.886.320.150,40 / 269.790,62 = (-) 25.611,97 + 173.655,76 = 148.043,79.-TL olarak hesaplandığı, bilirkişi raporunun Yargıtay uygulamasına ve hükme dayanak teşkil etmeye uygun olduğu kabul edilerek bu miktarın davalı kooperatiften dava tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı taraf davasını ıslah ederek davasını tazminat davasına çevirmiş olduğundan ve diğer davalılardan, asıl davadaki şirketin söz konusu taşınmazı bankadan kredi çekerek aldığı, kooperatif ile aralarında muvazaa bulunduğunun ispatlanamadığı, birleşen davadaki davalıların da tazminat sorumluluğu bulunmadığından diğer tüm davalılar yönünden davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili ve davalı….Konut Yapı kooperatifi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Davalı … yönünden Avukatlık ücretine ödenmesine karar verilmesinin hukuken hatalı olduğunu, çünkü davalı şirketin dava açılmasından dolayı birinci derecede sorumlu olup başkasına ait olduğunu gayet iyi bildiğini, dava konusu bağımsız bölümün bedelsiz olarak devir alarak hemen tapu kaydına ipotek koydurduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibi sonucunda da taşınmazın ihale ile üçüncü bir şahsın mülkiyetine geçtiğini, buna neden olan davalı … şirketinin davacıya karşı hukuken sorumlu olmasına karşın hem onun yönünden davanın reddine karar verilmesi hem de avukatlık ücretine hükmedilmesi davacıyı maddi ve manevi yönden mağdur edeceğini, kararın hem usul hemde hukuki kurallarına aykırı olduğunu, davacının malik sıfatıyla 10 yıldan fazla zamandan beri taşınmazı kiraya vermek suretiyle fiilen tasarruf ettiğini, davanın bağımsız bölümü kaybetmesi davalıların müşterek ve müteselsilen davacıya karşı hukuken sorumlu olmasına karşın sadece davalı kooperatif yönünden ödenen aidatlar için tazminata hükmedilmesi nedeniyle davacının aşırı derecede mağdur olacağını ve zarara uğrayacağını, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle;
Dava dosyasının yeterince kadar incelenmediği kanısında olduklarını, arsa sahibinin mirasçılarının yeni kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmayı kabul etmediklerini, davacının ödemesi gereken 75.000,00 TL’yi 31/12/2013 tarihine kadar ödemeyerek tapu almak için dilekçe veren 26 orak arasında yer almadığını, davacıya tahsil edilecek bir dairenin bulunmadığı ifadesinin doğru olmadığını, kooperatif yönetimin herhangi bir hatasının olmadığını, 26 ortaktan 13 kişinin tapu alabildiğini, yani toplamda 49 ortaktan 40 kişi tapu almak istemesine rağmen 13 ortağın yükümlülüklerini yerine getirerek tapusunu aldığını, davacının kooperatife karşı eksiksiz yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle tazminat hakkını doğmayacağını, emsal nitelikteki kararlarında bu şekilde olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, Asıl dava için davalı Kooperatif açısından tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne birleşen dava yönünden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince davacıya tahsis edilen bağımsız bölümün yüklenici … şirketine davalı Kooperatif tarafından satıldığı ve yüklenici … şirketinin borcu nedeniyle tesis edilen ipotek gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibinde üçüncü bir kişiye ihale edildiği, ihalenin feshi davasının reddedilerek kesinleştiği, davacıya davalı Kooperatifçe tahsis edilecek başka bir dairenin, 49 üyeli kooperatifte 40 adet bağımsız bölümün bulunması sebebiyle bulunmadığı anlaşılmakla aldırılan bilirkişi raporuna göre Yargıtay içtihatlarına uygun olarak davacının ödediği aidatların karşılığı tazminata hükmedilmesinde, davacı ile sözleşme ilişkisi bulunmayan davalı yüklenici … şirketi ve birleşen dosya davalıları arsa sahipleri yönünden davanın reddine karar verilmesinde ve bu davalılar yönünden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin ve davalı …’nin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekili ve davalı …’nin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ve davalı …’nin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 10.112,87 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 2,529,00 TL nispi istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 7.583,87 TL harcın davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 4,90TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince taraflarca peşin yatırılan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf eden taraflara iadesine,
7-Kararın Dairemiz tarafından taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/10/2021

……