Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1137 E. 2021/1822 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 14/02/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın kısmen kabulü
KARAR YAZIM TARİHİ: 10/11/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davalı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında ticari alım satım ilişkisinin olduğunu, dava konusu malların davalı şirkete fatura karşılığında teslim edildiğini, davalının teslim edilen ürün bedellerinin 12.888,62 TL’lik kısmını ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla Denizli 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 12.888,62 TL asıl alacak üzerinden icra takibi yapıldığını, davalı borçlu şirket tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, takibin devamına, müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı taraf ile aralarındaki ticari ilişkinin güvene dayalı ilerlediğini, fatura bedellerinin mallar teslim edilirken güvene dayalı olarak firma yetkilisine nakit olarak elden ödeme yapıldığını, davacı tarafın güveni kötüye kullanarak fatura bedelleri hiç ödenmemiş gibi icra takibi başlatmasının iyi niyet kullarına aykırılık teşkil ettiğini, icra takibi başlamadan önce müvekkiline herhangi bir ihtarname gönderilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, elden ödeme yapıldığını davalı taraf ileri sürdüğünden bu konuda ispat yükünün davalı tarafa düştüğü, bu nedenle cevap dilekçesinde yemin deliline de dayanıldığı görüldüğünden davalıya yemin teklifi hakkı hatırlatıldığı, davacı şirket yetkilisi tarafından eda edilen yemin neticesinde elden ödeme yapılmadığı hususunun subut bulduğu, takipten önceki dönem için davacının temerrüt bulunmadığından faiz talep etmekte haklı bulunmadığı gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin yaptığı ödemeler karşılığı güvene dayalı olarak çoğu zaman belge almadığını, yeminin şirket temsilcisi tarafından değil malları teslim eden kişiler tarafından yapılması gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf, davalı tarafa mal sattığını, fatura bedellerinin bir kısmının davalı tarafça ödenmediğini iddia etmektedir. Davalı taraf, fatura bedellerini elden ödediğini savunmuştur.
Senetle ispat kuralı gereği davalı taraf ödeme iddiasını kesin delille ispat etmelidir. Davalı tarafça, yemin deliline dayanılmış, davalı şirket temsilcisi usulüne uygun olarak yemin etmiştir. Davalı tarafça, fatura bedellerinin ödendiği kesin delillerle ispat edilemediğinden davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 853,41 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 213,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 640,06 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 10/11/2021