Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1136 E. 2021/1671 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili,
Müvekkilinin Denizli Sanayi Bölgesinde tekstil işiyle uğraştığını, davalı tarafla tekstil ürünleri satışından kaynaklanan cari hesap ilişkisinin mevcut olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, müvekkilinin şirket adına Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, borçlunun itirazı haksız ve yersiz olduğunu, müvekkili ile karşı taraf arasında bir süredir devam eden ticari faaliyetten kaynaklanan cari hesap ilişkisinin mevcut olduğunu, bu ilişkinin olduğuna dair faturalar, cari hesap dökümleri ticari ilişkiyi ispatlar nitelikte olduğunu, ticari ilişkiden kaynaklanmış olan cari hesap ilişkisinin varlığı ticari defterlerden açık bir şekilde belli olacağını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmayarak dava dilekçesi içeriğini inkar etmiş sayılmıştır.
Mahkemece, davacı ile davalının devam eden cari hesap ilişkisi bulunduğunu, bu nedenle alacaklı olduğunu iddia etmiş ise de alınan bilirkişi raporu ile alacağın dayanağı olarak belirtilen faturalardaki malın davalıya kargo ile gönderildiği, fatura edilen malzemelerin davalı şirketçe teslim alındığına dair herhangi bir belgenin bulunmadığı anlaşıldığından davacı taraf teslim hususunu ispat edemediği, ibraz edilmediğinden davalı tarafın ticari defterlerinde düzenlenen faturaların kayıtlı olup olmadığı incelenememiş, dava dilekçesinde açıkca yemin deliline dayanılmadığından davacı tarafa yemin teklif hakkı da hatırlatılamadığı, bu nedenle tek taraflı düzenlenen faturanın sahibi lehine hak doğurmayacağı, davacı tarafın teslim hususunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, davalı şirket davaya cevap vermediğini, ticari defterlerini ibraz etmediğini, bilirkişi tarafından davacı müvekkili şirketin defterleri incelendiği defterlerin usulüne uygun tutulduğunu ,davacının 9.349,29 TL alacaklı olduğunu ,satışa ilişkin sevk irsaliyelerin düzenlendiğini, davalı tarafından herhangi bir itirazın olmadığını,malın alıcıya (davalıya) kargo ile gönderildiğinin davacıya kesilen faturalardan sabit olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davada takip dayanağı fatura ve içeriklerinin teslim edildiğini ispat külfeti davacıya aittir.
Davacı taraf, takip ve dava konusu fatura içeriklerinin davalıya teslim ettiğine ilişkin yazılı bir belge sunamadığı gibi davalının defterini sunamaması nedeniyle sunulan davacı defteri ve teslim alan isim ve imzası bulunmayan sevk irsaliyesi ve kargo gönderimine ilişkin fatura teslimi ispat için yeterli değildir. Dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 11/10/2021

….