Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1085 E. 2021/1665 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 28/02/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davalı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili;
Müvekkili bankanın Nazilli Şubesi ile davalı … arasında Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, davalı borçluların ödenmesi gereken borç bakiyesini müvekkili bankaya ödemediğini, asıl borçlu … ile diğer borçlular … ve …’ya Nazilli 2. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamenin taraflara tebliğ edildiğine rağmen borcun ödenmemesi üzerine Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş E-K sayılı kararı ile borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı alındığını, süresi içerisinde Denizli 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından borçlulara ödeme emrinin gönderildiğini, davalı borçlular tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin itiraz eden davalı yönünden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemişler, ancak duruşmadaki beyanlarında davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, dava konusu kredinin Kredi Garanti Fonundan tahsil edilip edilmemesinin Bakanlar Kurulunun 31.10.2016 tarihli kararı gereği davalılar açısından sorumluluğu kaldırmadığı gerekçesiyle bilirkişi raporu ile tespit edilen alacak kalemleri üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince sundukları belgeler ve itirazlar dikkate alınmadan karar verildiğini, açık eş rızası olmadığı için söz konusu sözleşmenin hiçbir hukuki sonucu olmadığını, 04/05/2017 tarihli kefalet tutarında sözleşme tarihi, sözleşme tutarı sözleşme no belirtilmeden keyfi ve kasti olarak imzalatıldığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu yerel mahkemece hükme esas alınmaması gerektiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Denizli 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde özetle, davacı … tarafından davalılar hakkında toplam 276.333,09 TL’nin tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin 24/04/2018 tarihinde başlatıldığı, davalı borçlulara örnek 7 ödeme emrinin 10/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların 15/05/2018 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettikleri eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporuna göre İlk derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 275.602,70 TL üzerinden takibin devamına karar verildiği görülmüştür.
Davalı …’nın eşi … ile birlikte …’nın davacı banka ile aralarında imzalanmış olan 23/05/2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde müştereken ve müteselsilen kefil olduğu, kefalete ilişkin yazı ve imzalarını inkar etmediği, öncelikle 20/07/2016 tarihinde 300.000,00 TL kefalet tutarına müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imza attığı eş rızasına ilişkin …’nın da imzasının bulunduğu, ardından 04/05/2017 tarihinde 230.000,00 TL kefalet tutarının artırılmasına ilişkin belgeyi de imzaladığı görülmekle davalı …’nın kefaletini TBK 583, 584.maddeleri uyarınca geçerli bir kefalet olduğu, davalı …’nın iddialarının HMK 201.madde gereğince yazılı belge ile ispat edemediği, aldırılan bilirkişi raporunun bilimsel verilere uygun yargı denetime elverişli ve tarafsız olduğu anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı …’nın istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı …’nın istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …’nın İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 18.826,42 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 4.706,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.119,81 TL istinaf karar harcının davalı …’dan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalı …’ya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara tebliğine,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2021

….