Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1079 E. 2021/1689 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 28/02/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davalı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili;
Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkiye istinaden 17/12/2015 tarihli … sıra nolu, 26/11/2015 tarihli … sıra nolu, 31/03/2015 tarihli … sıra nolu, 24/04/2015 tarihli … sıra nolu ve 31/07/2014 tarihli … sıra nolu 5 adet fatura kesildiğini, faturalar ile sabit alacağa istinaden Denizli 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe konulan bakiye 99.650,00 TL’nin ödenmediğini, davalı borçlu tarafından haksız, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun nedenlerle icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili firmanın davacı firmaya herhangi bir borcunun olmadığını, müvekkili firmanın inşaat taahhüdü işleri ile uğraştığını, davacı tarafın ise inşaat malzemesi ve inşaatta kullanılacak ekipmanların ticaretini yaptığını, davacı yanca müvekkile fatura edilen ekipmanlar ile bir kısım inşaat malzemelerinin taraflar arasındaki sözlü mutabakata istinaden davacı yana teslim edildiğini ve müvekkili firma tarafından iade faturası keşide edilerek faturaların davacı yana usulüne uygun tebliğ edildiğini, müvekkili firma tarafından 29/03/2017 tarihli … seri numaralı 33.140,00 TL bedelli ve 09/03/2017 tarihli … seri numaralı 64.650,00 TL bedelli iade faturalarının düzenlendiğini, bu faturaların müvekilinin ticari defter ve kayıtlarına yansıtıldığını, 31/03/2017 tarihinde kesilen iade faturalarının … Kargo aracılığıyla davacı yana gönderildiğini ve davacı tarafa 03/04/2017 tarihinde teslim edildiğini, iade faturalarına karşı davacı tarafından süresi içerisinde itirazda bulunulmadığını, ancak davacı tarafça müvekkili tarafından keşide edilmiş iade faturalarının 08/05/2017 tarihli … Kargo gönderisi ile iade edildiğini, faturaya itiraz süresinin 8 gün olduğunu, davacı tarafın süresi içerisinde iade işlemi yapmadığını, davacıya borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, takip konusu 5(beş) adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde kayıtlı olan bu fatura içeriğindeki malların davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin kabulünün yerinde olduğu, anılan bu faturalar yönünden ispat yükü davalı borçluda olduğu, davalının bu faturalar bedelini davacıya ödediğini ya da iddia ettiği gibi bu fatura içeriğindeki malların davacı yana iade edildiğini ispat yükü altında bulunduğu, davalı tarafın davacı tarafa iade faturalarını 31/03/2017 tarihinde … Kargo vasıtasıyla gönderdiği savunulmuş ise de anılan kargo gönderisinin gönderi cinsinin “DOSYA” olarak belirtildiği, davalı tarafça iade faturalarına konu malzemelerin davacı tarafa teslim edildiği hususunun ispatlanamadığı, davalı tarafça yemin deliline de dayanılmadığı gerekçeleriyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; iade faturalarının müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, … kargo aracılığıyla davacıya gönderildiğini, davacı tarafça süresi içerisinde fatura bedellerine itiraz edilmediği gibi davacının iade faturalarını 08/05/2017 tarihinde yine … Kargo aracılığıyla gönderdiğini, tarafların her ikisinin de tacir olduğunu, müvekkilinin gönderdiği kargonun iade faturası olduğunu, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını, müvekkilinin defterlerinin ise usulüne uygun tutulduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf, fatura bedelinin ödenmediğini, davalı tarafta faturaya konu malların iade edildiğini savunmaktadır.
Davacı tarafça icra takibine konu edilen faturalar davalının ticari defterlerinde kayıtlıdır.
Davalı, fatura bedelini ödediğini ya da faturaya konu malları davacıya iade ettiğini ispat yükü altındadır.
Davalının dayandığı iade faturaları, davacının ticari defterlerinde kayıtlı değildir.
Davacı taraf, davalı tarafa iade faturası kestiğini ancak davacının yasal süresi içerisinde iade faturasına itiraz etmediği gibi yasal süre geçtikten sonra iade faturalarını geri gönderdiğini ileri sürmektedir. Davalı taraf, iade faturasına konu malları davalıya teslim ettiğini ispat yükü altındadır. Davacı tarafından kabul edilmeyen ve davacının ticari defterlerinde görülmeyen iade faturası davalının faturaya konu malları davacıya teslim ettiğini ispatlamaya yeter nitelikte olmadığından davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 6.807,09 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 1.701,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.106,09 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara tebliğine,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/10/2021

….