Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1031 E. 2021/1649 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

Taraflar arasındaki Menfi Tespit davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.

Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, Antalya 16. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip dayanağı çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, çekin boş olarak müvekkili şirketten çalınıp imzalandığını, müvekkilinin çek nedeniyle alacaklı ve çek lehtarına borcunun bulunmadığını ileri sürerek davacı şirketin çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davalı vekili, takip konusu çekin ticari ilişkisi nedeniyle … tarafından ciro edildiğini, müvekkilinin iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, davacı ile ciranta arasındaki ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından, ticaret sicil kayıtları, Jandarma Kriminal Laboratuvarı’ndan alınan rapor ve ceza dosyası içeriği ile tüm dosya kapsamına göre, çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı sabit ise de, kural olarak TTK’nın 678. maddesine göre temsil yetkisi olmadığı halde bir kişinin temsilci sıfatıyla poliçeyi imzalaması halinde poliçeden bizzat sorumlu olduğu, ancak Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında katılan … adına atılı imzanın katılanın rıza ve muvafakati doğrultusunda sanık … tarafından atıldığının tespit edildiği, davacının çekteki imzasını inkar etmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, şirket temsilcisinin çeki dava dışı lehtar …’e verdiğinin anlaşılması nedeniyle davacının imza inkarı ile davalıya yönelemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirket ile hamil ve lehtar ciranta arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı gibi şirket yetkilisinin çeke imza atması için kimseye yetki ve vekalet vermediği, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde çeki imzalayan … ile lehtar …’in beraatine karar verilmiş ise de, ceza mahkemesinin bu kararının hukuk hakimini bağlayamayacağını, keşideci imzasının davacıya ait olmaması nedeniyle ciro silsilesinin de düzgün olmadığını istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüş, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasında, dava konusu çekte keşideci sıfatı ile şirket adına atılan imzanın şirket temsilcisinin bilgisi ve rızası ile atılıp atılmadığı, çek nedeniyle davacı şirketin borçlu olup olmadığı konularında uyuşmazlık söz konusudur.
DELİLLER:
1-Beyan dilekçeleri,
2-İcra dosyası,
3-Çek fotokopisi,
4-Ticaret sicil kayıtları,
5-Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası,
6-Bilirkişi raporu,
7-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, icra takibinden sonra takip konusu çekteki imzanın şirket temsilcisine ait olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Takip dayanağı çek fotokopisi incelendiğinde; keşidecisinin davacı şirket, lehtarının dava dışı …, davalının ise lehtarın cirosu ile hamil takip alacaklısı olduğu anlaşılmaktadır.
Ticaret sicil kayıtlarına göre, davacı şirket yetkilileri … ve … olup, İlk Derece Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporu ile şirket adına atılı imzanın şirketin temsilcisine ait olmadığı, ceza dosyası içeriği ile de imzanın …’a ait olduğu sabittir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından ceza dosyası içeriğine göre şirket temsilcisinin …’a çeki şirket adına imzalamasına rıza ve muvafakat gösterdiği, bu nedenle şirketin çek nedeniyle sorumlu olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, ceza dosyasında davalının davacı şirket adına keşideci imzasını atan …’ın şirket yetkilisi ile ortak iş yaptığı, bu nedenle davacı şirket temsilcisinin çeki boş olarak …’a verdiği, …’ın da bu çeki doldurarak diğer sanık lehtar …’e verdiğini bildirdiği, davacı şirket temsilcisinin ise çekin rızası ve bilgisi dışında … tarafından imzalanarak lehtarı … olmak üzere düzenlendiğinin bildirdiği, bu hali ile davacı şirket temsilcisinin şirketi temsil yetkisi olmayan …’a şirket adına çek düzenleme yetkisi verdiğinin kabulü mümkün olmadığı, dava konusunun kambiyo niteliğindeki olan çek olduğu, davacı şirketin çek nedeniyle borçlu sıfatının olması için şirket temsilcisi tarafından veya kambiyo senedi düzenleme yetkisini içeren vekaletname ile vekili tarafından imzalanması gerekirken bu hususlar gözden kaçırılarak davacı şirket temsilcisinin çekin düzenlenmesine muvafakat ettiği yönünde bir beyanı dahi olmamasına rağmen mahkemece hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-3. maddesi uyarınca esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-3. maddesi gereğince ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 18/12/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın KABULÜNE,
Davacının Antalya 16. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip konusu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Davalının kötüniyetli olduğu ileri sürülüp kanıtlanmadığından davacının tazminat isteminin REDDİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.451,58 TL harçtan peşin alınan 362,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.088,68 TL harcın davalıdan TAHSİLİNE,
c-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ile 362,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 388,10 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davacı tarafından yapılan davetiye gideri 143,00 TL, posta masrafı 386,72 TL olmak üzere toplam 529,72 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
f-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 54,50 TL posta masrafı, 11,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 214,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-Davacı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya / davalıya iadesine,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.04/10/2021

….