Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1018 E. 2021/1698 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 21/01/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davalı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye Hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili:
Müvekkili şirketin davalı şirkete endüstriyel temizlik ve yıkama hizmeti verdiğini, bu hizmet karşılığı tahakkuk eden 28.254,74 TL nin davalı tarafça ödenmediğini, davalının 06/11/2014 tarihinde, müvekkili şirkete 31/10/2014 tarihi itibariyle 13,674,38 TL borçlu olduğu yönünde fax gönderdiğini, ancak bu hesap üzerinde de aralarında bir mutabakatın oluşmadığını belirterek, belirtilen alacak için girişilen takibe davalının yaptığı itirazın iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili:
Müvekkili ile davacı arasında müvekkilinin işlettiği otelde kullanılan tekstil malzemelerinin yıkanması ile ilgili 17/07/2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, davacının üzerine aldığı edimleri gereği gibi ifa etmediğini, hatta bir kısım tekstillerin davacı uhtesinde kaybolduğu gibi bir kısmının teslimatlarında da gecikmelerin yaşandığını, hatta başka şirketlere ait tekstillerin müvekkili şirketin tekstil malzemeleri ile karıştırılarak teslim edildiğini, müvekkili tarafından kaybolan tekstillerin bedelleri için iki adet fatura tanzim edilip davacıya gönderildiğini, davacının bu faturayı iade ettiğini, müvekkilinin 15/10/2014 tarihinde sözleşmeyi fesih ettiği ve sözleşmede belirlenen 10.000 Euro cezai şartın ödenmesini talep ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece;
Davacı şirket yetkililerine, davacı şirkete atfen atılı imzaların kendilerine ait olup olmadığı, kendilerine ait ise, içeriklerine diyeceklerinin sorulacağı ve gelmediği veya bu yöndeki sorulara cevap vermediği takdirde; içerini kabul etmiş sayılacaklarına ilişkin çıkarılan isticvap davetiyesinin tebliğine rağmen duruşmaya gelmedikleri, SGK dan alınan işçi listesinde ise davacı adına imzaları bulunan … ve … adlarının geçtiği, davalının ayıp eksik iddiası ispatlanmadığı, tekstil uzmanı bilirkişiden alınan raporda eksik ayıplı malların toplam bedelinin 5.933,00+KDV olduğunun belirtiltiği, davalı, belirlenen miktarın malların birim fiyatlarına göre düşük kaldığını iddia etmiş ise de bu malların hiç kullanılmamış sayılmayacak mallar olması, davalının eksik çarşaf sayısının 25 yazdığını iddia etmesine rağmen bu belgede elle yazılı “2” rakamının bitişiğinde “5” ibaresinin yazılı olduğuna ilişkin gözle yapılan incelemeden tam bir kanaate sahip olunamaması, ispat yükünün iddia edende olması sebebi ile davacı alacağından 5.933+KDV= 6.407,64 TL nin mahsubu ile kalan miktar yönünden davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı karar olduğunu, dosyaya yansıyan ayıp ve eksik iddialarının ispatlanmış olduğunu, kabule göre davacı tarafın alacak talebinin dayanağı olan taraflar arasındaki tekstil yıkama işini düzenleyen sözleşmeye dayalı olarak, vekil eden şirketin davacı taraftan 10.000 Euro tutarında cezai şart alacağının mevcut olduğunu, ayıplı-eksik tekstillere ilişkin bilirkişi raporu ile hesaplanan tutarın davacı tarafın varlığını iddia ettiği alacaktan düşülmesi suretiyle hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, İnceleme konusu yapılan sevk irsaliyeleri ve tutanaklarda, davacı tarafça akde aykırı davranışta bulunulduğunu, ayıplı-eksik hizmet nedeniyle davacı tarafın akde aykırı davranmış olduğu mahkemece de neticeten kabul edilmesine ve sübut bulmasına karşın, davacı tarafın haksız alacak talebinin dayanağı olan ve aynı hukuki ilişkiden kaynaklanan vekil edenin cezai şart alacağına ilişkin takas-mahsup defileri hakkında bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna yaptıkları itirazlarının dikkate alınmadığını, vekil eden tarafından davacı tarafa kesilen diğer fatura olan … nolu fatura, fatura üzerinde de belirtilmiş olduğu üzere sözleşmenin 10.1.A maddesi gereğince düzenlenen bedelsiz yıkamaya ilişkin iade faturası olduğunu, yerel mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması da hatalı olduğunu, haksız bir itirazdan yahut belirli-likit bir alacağın varlığından söz edilebilmesi mümkün olmadığını, davacı tarafından hukuka aykırı olarak ticari defterler sunulmuş ve sadece müvekkilin ticari defterlerinin incelenmesi için görevlendirilen bilirkişi tarafından davacının ticari defterleri de incelendiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının davalı hakkında 28.254,74 TL cari hesaptan kaynaklanan alacak açıklaması ile alacağın tahsili istemli genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin 16/10/2014 tarihinde başlatıldığı, davalı tarafın yetki itirazı üzerine davalı alacaklının yetki itirazının kabulü gereğince dosyanın Antalya’ya gönderildiği, ödeme emri çıkartılarak davalıya 16/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının vekili aracılığıyla 21/01/2015 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince Dairemiz kararı üzerine davalı şirketin sunduğu eksik ve diskarte malzemeler için tutanaklar ve sevk irsaliyeleri altında teslim alan isim ve imzası bulunanların davacı şirket yetkilisi yada çalışanı olup olmadığına ilişkin isticvap davetiyesinin tebliğine rağmen davacı şirket yetkilisinin duruşmaya katılmadığı, SGK’dan alınan listede davacı adına tutanaklarda imzası bulunan … ve … davalı çalışanları olduğunun belirtildiği, tekstil uzmanı bilirkişiden alınan rapora göre bu malların toplam bedelinin 5.933,00 TL+KDV olduğu yani toplam 6.407,64 TL’nin mahsubu gerektiği, davalının takip ve dava konusu faturalarını defterine kaydetmekle davacının teslim olgusunu ispat ettiği, davalının cezai şart definin ise sözleşmenin 9.3.maddesine göre sözleşmeyi ihlal eden tarafın karşı tarafa bu ihlali sona erdirmesi için Noter’den bir yazı ile iki gün süre içeren ihtarname içereceği, iki gün içerisinde bu aykırılığın giderilmediği yada sözleşme süresince üç kez ihtarname gönderilmesi halinde üçüncü ihtarnameden sonra sözleşmenin sona erdirileceği belirtilmesine rağmen davalı tarafın Antalya 13. Noterliğinin 15/10/2014 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinde davacının eksiliklikleri belirtip akdi aykırı davranış nedeniyle 10.000,00 EURO cezai şartın talep edildiği ve aktin feshedildiğinin de bildirildiği böylece sözleşmenin 9.3.maddesine aykırı olarak cezai şartın talep edildiği bu nedenle davalının cezai şartı talep etme koşullarının oluşmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı davalı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.492,37 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 373,10 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 1.119,27 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince davalı tarafından peşin yatırılan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 362/1-a maddesi gereğince dava değeri 78.630,00 TL’nin altında olduğundan KESİN olmak üzere karar verildi.
14/10/2021

….