Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1003 E. 2021/1643 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/02/2020
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın Reddi
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 04/10/2021

Taraflar arasındaki Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili hakkında Denizli 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takip dayanağı, ihdas nedeni bulunmayan bono ile ilgili davalının soruşturma dosyasındaki beyanında bononun mal karşılığı düzenlendiğini kabul ederek ispat külfetini üzerine aldığını, müvekkilinin bono nedeniyle davalıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek takibe konu bono ve takip nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, senedin bedeli kaydının boş olması nedeniyle ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, davacının iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, davacının tekstil ticareti yapan kardeşi lehine taşınmazını ipotek ettirdiğini, davacı ile ticari ilişkileri kapsamında da 14.02.2012 düzenleme tarihli, vade tarihi içermeyen 200.000,00 TL bedelli başka senet de verdiğini, ispat külfetinin yer değiştirmesinin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından, davacının dava konusu senetteki imzayı inkar etmediği, senet bedelinin ödendiğine ilişkin delil ve belge sunulmadığı, senedin sahteliği veya dolandırıcılığa yönelik davalı eylemlerini de ispat edemediği, yemin deliline de dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine, ihtiyati tedbir kararının uygulanmaması nedeniyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ceza dosyasında davalının davacı ile kardeşinden olan alacağının yöneticisi olduğu şirketin alacağı olduğu, şahsi alacağı olmadığı ve senedin şirket kayıtlarına işlenmediğini, şirket kayıtlarında da davacıdan alacak kaydının bulunmadığını bildirdiği, bu beyanı ile davacıdan alacaklı olmadığının davalının kabulünde olduğu, davalı tarafından ibraz edilen 27.01.2014 tarihli “teslim eden ve teslim alan” imzalarını içeren belgenin davalının SGK’da çalışan … tarafından davacıdan evrak teslim alıyor gibi göstermek için menfi tespit davasının açılmasından sonra sahte olarak oluşturulduğunu, mahkemece belgenin sahteliği iddialarının değerlendirilmediğini, mahkemece eksik araştırma ile karar verildiğini istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, icra takibinin dayanağı bononun hile ile imzalatıldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki, davacının şikayeti üzerine davalı ile kardeşi olan … hakkında açılan ceza davasında mahkemece takip konusu senet ve bu senedin teslimine ilişkin 27.01.2014 tarihli belgenin hile ile imzalatıldığı iddiasının değerlendirildiği,yargılama sonucunda her iki sanığın da beraatine karar verildiği, davacı tarafından senet ve teslim belgesindeki imzaların inkar edilmemesi karşısında ileri sürülen araştırmanın sonuca etkili olmadığı, bu iddiayı ispata yönelik başka delil bildirilmediği değerlendirildiğinde davacının bu iddiasını ispatlayamadığının kabulü gerekir.
Dava konusu senedin ihdas nedeni belirtilmemiş olup, davalı lehtar konumundadır. Davalı, ceza dosyasında ve yargılama sırasında senedin ticari ilişkileri nedeniyle davacının kardeşine satışı yapılan mal bedeline ilişkin 27.1.2014 tarihli anlaşma uyarınca senedin düzenlendiğini savunmuş olup aksini iddia eden davacı borçlunun iddiasını, senedin bedelsiz olduğunu yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. Davacı ise bu yönde bir delil bildirmemiş, yemin deliline de dayanmamıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL istinaf karar harcının davacıdan TAHSİLİNE,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.04/12/2021