Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/81 E. 2023/247 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/81 Esas
KARAR NO : 2023/247
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 03/08/2022
KARAR TARİHİ : 18/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müteveffa … ile müvekkili banka arasında bir Tüketici Kredisi Sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme kapsamında … tarihi itibarıyle işlemiş faizler ve BSMV dahil toplam borç 12.375,55 TL ulaştığı, Müteveffa, davalı tarafından :… poliçe numarası ile … sigortası ile sigortalanmış ve davacı müvekkilim ile imzalamış olduğu Tüketici Kredi Sözleşmesi için Dain-i Müterhin şerhi konulduğu, bankanın borçlusu …’in ölümü üzerine tarafımızca davalı sigorta şirketine başvurulmuş fakat sigorta şirketi müteveffa tarafından hastalığın gizlendiği ve rizikonun müteveffanın bu rahatsızlığını gizlemesinden kaynaklandığı ispat yükü kendisinde olmasına rağmen hiçbir ispat vasıtası sunmaksızın talebini sigortalı tarafından bilinen bir rahatsızlığın poliçenin imzalanması aşamasında sigorta şirketinden saklandığı sebebiyle reddedildiği, bunun üzerine taraflarınca ihtarname gönderildiği, ve akabinde, müteveffanın mirasçıları aleyhine … İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, Müteveffanın yasal mirasçıları yapılan icra takibine itiraz etmeleri nedeniyle takip durdurulduğu, Bunun üzerine Müteveffanın yasal mirasçıları söz konusu takibe sorumluluğun sigorta firmasında olduğu gerekçesi ile itiraz etmişler ve takip durduğu, Müteveffanın mirasçıları aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesine … esas numaralı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, Mahkeme tarafından murisin mirasçılarına karşı hukuk yolları tüketilmediği gerekçesi ve Yargıtay … Hukuk Dairesi, … tarih, … Esas – … Karar dayanılarak alacaklının sigorta şirketine başvurması istenilerek dava usulden reddedildiği, bu nedenle davanın kabulü ile davalı şirketin poliçe limitleri kapsamında müvekkilin ihtiyaç kredisinden kaynaklanan alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; .dava görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını, Dava konusu uyuşmazlıkta görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğunu, Dava konusu uyuşmazlık davacılar murisinin tüketici işlemi olan banka kredisi ile birlikte imzalanan … sözleşmesinden kaynaklandığından, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi’ nde görülüp sonuçlandırılması gerektiğini, şirketileri ile … a.ş. arasında yapılmış olan grup kredi … sigortası kapsamında sigortalı olan …’in vefat riskine karşı güvence altına alan … ve … poliçe no.lu … sigortası akdedildiğini, bu kapsamda muris sigortalı şirketimiz nezdinde, davaya konu edilen … başlangıç tarihli … bitiş tarihli … nolu 7.689,63 TL vefat teminatlı … Sigortası Sözleşmesi ile sigorta kapsamına alındığını, İşbu sigorta, müteveffa sigortalıyı vefat riskine karşı güvence altına alan … sigortası olup, teminatın kapsamı grup kredi … sözleşmesi, özel şartları ve … sigortası genel şartlarına tabi olduğunu, Söz konusu … sigortası ile bankadan kredi kullanan kişiler isteğe bağlı olarak sigorta kapsamına alınmakta ve bu kişilerin herhangi bir nedenle vefatları halinde sözleşmede belirlenen sigorta bedeli sözleşmede belirtilen şartlar uyarınca hak sahiplerine ödendiğini, sigorta süresi içinde sigortalının vefatı halinde -teminat tutarı ile sınırlı olmak üzere- kredi borcu dain-i mürtehin bankaya, varsa teminatın kalan kısmı sözleşmede belirtilmişse 2. Sıradaki lehtarlara, lehtar belirtilmemişse kanuni mirasçılara ödendiğini, Sigortalı murisin vefatından sonra mirasçıların Şirketlerine başvurduklarını ve rizikonun gerçekleşmesi sebebiyle sigorta tazminatı için talepte bulunduklarını, Mirasçılardan riziko değerlendirme için gerekli evraklar talep edildiğini, evrakların incelenmesi akabinde müteveffa sigortalının sözleşmesinin başlangıç tarihinden önce mevcut bulunan kanser hastalığını poliçesinin başlangıç tarihinden önce beyan etmemesi nedeniyle tazminat talebi reddedildiğini, Sigortalıya ait sağlık kuruluşlarından alınan sağlık raporları dosya kapsamında incelenmiş olup sigorta başlangıcından evvel sigortalının kanser hastalığının mevcut olduğu görüldüğünü, sigorta sözleşmesi uyarınca sigorta öncesinden gelen kanser hastalığı sigorta teminatı kapsamı dışında olduğunu, sigortalı, sigorta öncesinden gelen kanser hastalığını, kendisine bu hususta sağlık beyan formlarında soru sorulmasına rağmen şirketimize bildirmeyerek beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, Vefat olayının gerçekleşmesi üzerine, talep edilen tüm evrakların getirilmesinden sonra, yapılan bildirim değerlendirilmiş, vefat dosyasının incelenmesi sonucunda ölüme sebep olan hastalıklar ve akut durum kanser hastalığı olarak tespit edilmiş olup, müteveffa sigortalının sigorta poliçelerinin tanzim edilmeden önce, hastalığının kendisinde mevcut olduğu vefat dosyası kapsamından anlaşıldığını, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte şirketimizin sorumluluğu poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın Esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı banka bünyesindeki sigorta şirketinin … sigortalısı olan müteveffanın vefatı nedeniyle tahsil edilemeyen kredi borcunun … sigortası kapsamında davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
… İcra Dairesinin … İcra Dosyası celp edilmiştir.
… … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı dosyası görevsizlik kararı verilerek, mahkememize gönderilmiştir.
Öncelikle değerlendirilmesi gereken husus mahkememizin görevli olup olmadığına ilişkindir.
Davacı banka ile müteveffa … arasında düzenlenen … tarihli tüketici kredisi sözleşmeleri kapsamında müteveffaya 7.500,00 TL kredi kullandırıldığı, bu sözleşme uyarınca davalı kurum kapsamında bulunan … A.Ş. tarafından … sigortası düzenlendiğini, davacı bankanın dain-i mürtehin olarak gösterildiği, müteveffanın … tarihinde vefat etmesi üzerine davacı banka tarafından bakiye kredi borcunun ödenmesi için davalı şirkete başvurulduğu, ödeme yapılmaması üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu tazminat talebine dayanak yapılan … sigortası poliçelerinde sigortalının müteveffa …, dain-i mürtehinin davacı … … Şubesi olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki davada, dain-i mürtehin konumundaki davacı banka bu sigorta sözleşmelerine istinaden davalı sigorta şirketinden tazminat talep etmektedir. Taraflar arasında 6502 sayılı Kanun kapsamında bir sözleşme ilişkisi bulunmamakta olup, dava sigorta akitleri arasında bir dava değildir. 6102 sayılı TTK’nın 4/1-a maddesi uyarınca her iki tarafın tacir olduğu ve ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde olup, aynı Yasa’nın 5. maddesi gereği uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. Açıklanan gerekçe ile mahkememizin görevli olduğu kanaati ile yargılamaya devam olunmuştur.
6102 sayılı TTK’nun 1420 maddesinde zamanaşımı düzenlenmiştir. Hükme göre; “Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler 2 yılda müruuzamana uğrar.”
Yasada, sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemlerin, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482. madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemlerin rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren 6 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK nun 1427 maddede tazminat ödeme borcu düzenlenmiş, ilk fıkrada sigorta tazminatı veya bedelinin rizikonun gerçekleşmesine müteakip ve riziko ile ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve 1446. maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olacağı ifade edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 1487.maddesinin üst başlığı can sigortaları olup, başlığı ise … sigortasıdır. TTK’da … sigortalarına ilişkin hükümlerde zamanaşımı yönünden özel bir düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle hem mal hemde … sigortalarını kapsayan can sigortalarında da uygulanması gereken genel hükümlerin … sigortalarında da uygulanması gerekmektedir. Zamanaşımı süresi iki yıl olarak belirlenmiştir. Diğer taraftan … sigortası genel şartlarının C.13.maddesinde de sigorta sözleşmesinden doğan bütün taleplerin iki yıl içerisinde zamanaşımına uğrayacağı belirtilmiştir. İki yıllık zamanaşımı süresi alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren başlayacağının kabulü gerekmektedir. … sigortalarında sigorta bedelinin muaccel olduğu tarih ihbar tarihini takip eden kırk beş günlük süre sonrasında başlayacağı kabul edilmektedir.
Davalı sigorta şirketi tarafından cevap dilekçesi ile süresinde ve usulüne uygun olarak zamanaşımı definde bulunulmuştur. İfade ediliği üzere sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemlerin iki yılda zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Buna göre muris …’in … tarihinde vefat ettiği, vefatından sonra tazminatın ödenmesi için davalıya yapılan başvurunun davalı tarafından … tarihinde reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda … tarihli davanın zamanaşımına uğradığı gözetilerek, reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça dava dilekçesinde mirasçıların davacı yanında davaya dahil edilenler olarak eklenmiş ise de usul kurallarında davacı yanında bu şekilde taraf sıfatı kazandırılması mümkün olmadığından karar başlığında mirasçılara yer verilmemiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 179,70- TL harcın peşin olarak alınan 211,35-TL harçtan mahsubu ile bakiye 31,45.-TL harcın kararın kesinleşmesinin ardından talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile ihbar olunan mirasçılar vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/04/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı