Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/785 E. 2023/697 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/785
KARAR NO : 2023/697
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 28/11/2023
KARAR TARİHİ : 30/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle;
Borçlu … Limited Şirketine karşı alacaklı sıfatı ile yürüttülen Antalya Genel İcra Dairesi … Esas ve Antalya Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyaları kesinleşmiş olmakla iflas masasına işbu alacak dosyalarının dahil edildiğini, şirketin iflasına karar verildiğini ve Antalya Genel İcra Dairesi … İflas dosyası ile şirketin iflası açıldığını, ardından alacak kayıtlarının yapılmasını talep ettiklerini, ancak Antalya Genel İcra Dairesi … İflas dosyasında sıra cetvelinde EK-19 sırada yer almalarına karar verilmekle birlikte alacak kaydı taleplerinin iflas masasınca ret olunduğunu, ret gerekçesi olarak ise “İşbu alacağa ilişkin dayanak belge ibraz edilmemiş olmakla…” gösterildiğini, Antalya Genel İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasında … tarihinde dayanak belgelerin mevcut olduğunu, ilgili dosyada … tarihinde alınmış olan kapak hesabının da keza dosyada bulunduğunu, Antalya Genel İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasında … tarihinde dayanak belgelerinin … tarihinde ise alınan kapak hesabının mevcut olduğunu, bu sebeple iflas masasınca alacağa ilişkin dayanak belgenin ibraz edilmemesi nedeniyle alacak kayıt başvuru talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. İzah olunan nedenlerle alacak kayıt başvurusuna dair verilen ret kararının kaldırılarak alacak kayıt başvurunun kabulüne ve iflas masasına alacak kaydının yapılmasına ve müteakip ikinci alacaklılar toplantısına katılmalarının uygun görülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. davalı borçlu ile dava dışı … A.Ş arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca … müşteri numaralı davalıya ticari kredi kullandırıldığını, davalı borçlu tarafından borcun zamanında ödenmemesi üzerine borçlunun hesapları kat edilerek borçluya hesap kat ihtarı gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine dava dışı … tarafından davalı aleyhinde Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ve dosya dava dışı … A.Ş tarafından … Noterliğinin … yevmiye nolu sözleşmesi ile … A.Ş’ye devredildiğini, … A.Ş ile … A.Ş … tarihinde birleşme sözleşmesi adı altında birleştiklerini, davalının borca haksız ve mesnetsiz yere itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı borçlu tarafından Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaliyle takibin devamına, %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.
Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Karar sayılı ilamı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu … Dairesinin … karar nolu kararı uyarınca Finans Mahkemesi olarak Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi belirlendiğinden, dosyanın görevli Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş ve dosyayı mahkememize gönderilmiş, mahkememizin 2023/785 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
İİK 235. maddesinde; “…Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir…” düzenlemesi mevcuttur.
Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesi tarafından 05/04/2018 tarih ve 30382 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı karar ile 28/02/2018 tarihli 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. Maddesi ile “2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununa eklenen geçici 14. maddesinin ikinci fıkrasının, “Hâkimler ve Savcılar Kurulu, 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflâs ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler.” hükmü uyarınca, iflâs ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemelerinin belirlenmesi hususu Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesince görüşülerek; 28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununa eklenen geçici 14. maddesi uyarınca; 1) İflâs yoluyla adi takipten doğan; a) İflâs davası (İcra ve İflâs Kanunu 156. Madde) b) İtirazın kaldırılması ve iflâs davası (İcra ve İflâs Kanunu 156. Madde) 2) Kambiyo senetlerine mahsus iflâs yoluyla takipten doğan; a) İflâs davası (İcra ve İflâs Kanunu 173. Madde) b) İtirazın kaldırılması ve iflâs davası (İcra ve İflâs Kanunu 174. Madde) 3) Doğrudan doğruya; a) Alacaklı tarafından talep edilen iflâs davaları (İcra ve İflâs Kanunu 177. Madde) b) Borçlu tarafından talep edilen iflâs davaları (İcra ve İflâs Kanunu 178. Madde) c) Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflâsı davaları (İcra ve İflâs Kanunu 179. Madde) 4) İflâs tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik davalar (İflâs tarihinden önce açılıp yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşen alacak davaları hariç olmak üzere kayıt kabul ve kayıt terkin davaları) (İcra ve İflâs Kanunu 235. Madde) 5) Takasa itiraz davaları (İcra ve İflâs Kanunu 201. Madde) 6) İflâsın kaldırılması talepleri (İcra ve İflâs Kanunu 182. Madde) 7) İflâsın kapanması talepleri (İcra ve İflâs Kanunu 254. Madde) 8) İtibarın yerine gelmesi talebi (İcra ve İflâs Kanunu 313 ve 314. Maddeleri) 9) Adi konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflâs Kanunu 285 ilâ 308/h Maddeleri) 10) İflâstan sonra konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflâs Kanunu 309. Madde) 11) Malvarlığının terki suretiyle konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflâs Kanunu 309/a ilâ 309/l Maddeleri) 12) Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması talepleri (İcra ve İflâs Kanunu 309/m ilâ 309/ü Maddeleri) Hususlarından kaynaklanan davalara; 1- Üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesinin, 2- Üçten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise 1, 2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin, İhtisas mahkemesi olarak belirlenmesine, 7101 sayılı Kanun’un 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununa eklenen geçici 14. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kapsamda görülmekte olan davalar bakımından iflâsın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına, mahkemelerin derdest dava dosyalarının bu karara dayanarak anılan mahkemelere gönderemeyeceğine, iş bu kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren açılacak davaların ise anılan mahkemelere tevzi edilmesine” karar verilmiştir.
Yine Hakimler ve Savcılar Kurulu … Dairesinin … nolu kararı uyarınca
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. Maddelerinden, 3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç), 4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
…Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 4 numaralı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılmasına,
görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, … tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine…” Ticaret Mahkemeleri arasında iş bölümünün düzenlendiği görülmüştür.
Öncelikle incelenmesi gereken husus, davanın kayıt kabul davası niteliğinde değerlendirilip buna göre HSK’nun 03/04/2018 tarih 538 sayılı iş bölümü kararı doğrultusunda kayıt kabul davalarına bakmakla görevli Ticaret Mahkemesinde mi, yoksa taraflar arasındaki temel ilişkiye göre Kredi Sözleşmesine bakmakla görevli Asliye Ticaret Mahkemesinde mi görülmesi gerektiğidir.
Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 14/06/2021 tarih 2021/3172 Esas, 2021/8844 Karar sayılı emsal içtihadında; “..iflas tarihinden sonra doğan bir alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki inceleme, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda, genel mahkemelerce tespit edilecektir. İİK’da masa borçları için İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından, bu mahkemenin HMK’nın 2. maddesine göre asliye hukuk mahkemesi olduğunun kabulü gerekir…” şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/3-344 E. 2019/990 K. Sayılı kararında iflastan önce doğan alacaklara ilişkin iflastan sonra açılan davalarda temel ilişkiye göre görevli mahkemenin değil kayıt kabul davasına bakmaya yetkili ticaret mahkemesinin görevli olduğunu şu ifalerle hüküm altına almıştır: ” Davalı müflis şirket yönünden davaya bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri mi ticaret mahkemeleri mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık bakımından;
Öncelikle konuya ilişkin kavram ve müesseselerin açıklanmasında yarar vardır.
..Buradan hareketle, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 194. maddesi “Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplasından on gün sonra devam olunabilir” hükmünü içerir. İflastan sonra, müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin bir dava açılamaz. Masadan bir hak iddiasında olanlar, alacaklarını veya haklarını İİK’nın 219/2. maddesi gereğince masadan isterler (masaya yazdırırlar).
İİK’nın 235. maddesi ise; “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.
İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına veya ona verilen sıraya itiraz ediyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar. Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa, bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nisbetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılır. Dava basit yargılama usulü ile görülür. Ancak, itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoliyle icra mahkemesine arz olunur” Hükmünü içermektedir.
Belirtilen bu hükümler ışığında, iflastan önce dava konusu yapılmış olan alacaklar hakkında, iflas idaresi kabul veya ret şeklinde bir karar veremez. Bu davalara, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam edilebileceğinden (İİK m.194/1), dava konusu alacağın kabul veya reddi kararı da ikinci alacaklılar toplantısında verilecektir. Bu nedenle iflas idaresi dava konusu yapılmış alacaklar hakkında kabul veya ret şeklinde karar vermeden, bu alacakları çekişmeli alacak olarak sıra cetveline geçirmekle yetinir. Buna karşılık, iflâstan sonra müflise karşı alacak davası açılması hâlinde, bu davaya iflâs idaresine karşı, sıra cetveline itiraz (kayıt-kabul) davası (İİK m.235/2) olarak devam edilmesi gerekir. Ancak bunun için alacaklının alacağını iflâs masasına yazdırmış ve iflâs idaresinin alacağın reddine karar vermiş olması gerekir (Kuru,B.: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s.1124).
İİK’nın 235/1.maddesi ise “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesine dava açmaya mecburdurlar” hükmünü içermekte olup, buna göre sıra cetveline itiraz davası için yetkili ve görevli mahkeme, iflasa karar verilen yerdeki (İİK m.154/3) ticaret mahkemesidir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, davalı … A.Ş.’nin dava tarihinden (…) önce iflasına karar verildiği (…) ve iflas masasının oluşturulduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, davalı müflis şirkete karşı açılan dava İİK’nın 235. maddesi gereğince “kayıt-kabul (sıra cetveline itiraz) davası” niteliğinde olduğunun kabulü gerektiğinden, bu davalarda iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesi görevli oluğundan, yerel mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına dair direnme karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, eldeki davaya tüketici taraf olduğundan davanın tüketici mahkemelerinde kayıt-kabul davası olarak görülmesi ve bu nedenle direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
Sonuç itibariyle, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddesi, iş bölümüne ilişkin HSK kararı ile emsal içtihatlar doğrutusunda yapılan değerlendirmede: Eldeki kayıt kabul davasının iflasdan önce müflisden alacaklı olan banka tarafından alacağını iflas masasına kaydettirmek amacıyla açılan İİK’nun 235. Maddesi kapsamındaki kayıt kabul davası olduğu, bu dava yönünden Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, HSK 1. Dairesi’nin yukarıda belirtilen kararı uyarınca iflas ve konkordato davalarına ihtisas mahkemesi olarak Antalya 1, 2, ve 3. Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu, sadece temel ilişkiye bakılarak görevli mahkemenin bu tür iflastan sonra açılan kayıt kabul davalarında belirlenemeyeceği, her ne kadar somut olaydaki temel ilişki mahkememizin görev ihtisas alanı içerisinde ise de; İİK 235. Madde ve HSK’nun 03/04/2018 tarih 538 sayılı iş bölümü kararı gereği öncelikle iflas ve kayıt kabul davaları yönünden ihtisas alanı değerlendirmesinin somut uyuşmazlıkta geçerli olduğu anlaşılmakla, mahkememizin iş bölümü yönünden görevsiz olduğunun tespiti ile dosyanın ilk açıldığı İİK 235. Madde ve HSK’nun 03/04/2018 tarih 538 sayılı iş bölümü kararı gereği yetkili ve görevli ihtisas mahkemesi olan Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin iş bölümü yönünden görevsiz olduğunun tespiti ile, Dosyanın Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2- Mahkememiz esasının bu şekilde KAPATILMASINA,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-Karar kesinleştiğinde gönderme işleminin yapılması için re’sen Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna müzekkere yazılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 30/11/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza