Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/75 Esas
KARAR NO : 2023/231
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 01/02/2023
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketten, … tarihinde, Antalya İli, … İlçesi, … Mah. … Ada, … Parselde yer alan taşınmazı satın aldığını, 3 yıl geçtikten sonra, davalı şirketin yetkilileri, Adli Emanetin … numarası dosyasında muhafaza edilen “İNANÇ SÖZLEŞMESİDİR” başlıklı belge uyarınca, devredildiğini iddia ettiklerini, bu belgenin sahteliği hususunda müvekkil şirket yetkilisi tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma dosyası kapsamında soruşturma başlatıldığını, bu soruşturma kapsamında, imza incelemesi yapılmış ve bahse konu belgede yer alan imzanın müvekkilime ait olduğu yönünde rapor düzenlendiğini, bu rapor uyarınca, şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verildiğini, bu karara itiraz ettiklerini, itirazlarının derdest olduğunu, aynı zamanda bahse konu belgenin tahrifat yoluyla oluşturulmuş olma olasılığı da bulunduğunu, bu nedenlerle sebeplerle; belge aslının Adli Emaneten celbedilerek dosya arasına alınmasını, …’ın imza örneklerinin alınmasına ve tarafımızca bildirilecek ilgili kurumlarda yer alan imza örneklerinin istenilmesini, dosyanın Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne tevdii ile; belgede yer alan imzanın …’ın eli ürünü olup olmadığının tespitinin istenilmesini, başka amaçla atılmış imzanın kesme ve doldurma yöntemiyle üretilmiş olup olamayacağının tespitinin istenilmesini, davalarının kabulü ile belgenin sahteliğinin ve bu sebeple geçersizliğinin tespitini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketinin Antalya ili … İlçesi … Mah. … Ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde beş yıldızlı bir otel yaptırdığını, otelin yapım aşaması devam ederken kriz geldiği için Dolar – Euro kurlarındaki dalgalanmalar sebebi ile inşaat maliyetinin 2-3 kat arttığını, müvekkilinin borçlanma zarureti doğduğunu, müvekkil şirketin otelinin cebri icra ile satılması yerine işletilerek borçların ödenmesi hem müvekkil şirketin hem alacaklılarının menfaatine olduğundan, haciz baskısını da atlatmak için söz konusu taşınmazı inançlı işlem ile davacıya devrettiğini, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda da söz konusu imza davalı şirket yetkilisine ait çıktığını ve bunun üzerine müvekkile takipsizlik kararı verilerek davalı şirket yetkilisi hakkında iftira suçundan kamu davası açıldığını, kaşe ve imzanın ters olmasının sebebi tarafların oturuş düzeninin karşı karşıya olması nedeni ile, davalı şirket yetkilisinin kendi önüne koyulan belgeye kendi açısından imza atıldığını, davacının amacı farklı farklı dosyalardan bilirkişi raporu aldırarak “belki bir tanesinde imza bize ait çıkmaz” mantığı ile hareket ettiğini, bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise imza davacı şirket yetkilisine ait olduğundan esastan reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, tespit istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun; “Yazı veya imza inkârı” başlıklı 208. maddesi;”….Bir belgenin sahteliğini iddia eden kimse, bunu aynı mahkemede ön sorun şeklinde ileri sürebileceği gibi, bu konuda ayrı bir dava da açabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Senet bir kimsenin düzenlediği kendi aleyhinde delil teşkil eden yazılı belgedir. Sahtelik iddiası ister derdest davada ileri sürülsün, isterse ayrı bir davanın konusunu teşkil etsin, diğer tüm iddia ve savunma sebepleri gibi somutlaştırılarak bildirilmelidir. Her sahtelik iddiası senedin derdest davada veya icra takibinde işlemlere esas alınmasını engellemeye yetmeyecektir.
6100 Sayılı HMK 114. maddede dava şartları düzenlenmiş olup, 114/2. maddede de diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. Aynı kanunun 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda adi senetlerdeki sahtelik iddiasının derdest davada ön sorun olarak veya ayrı bir dava açılarak ileri sürülebileceği kabul edilmiştir. (HMK.208/3 madde) Ancak derdest bir davada sahtelik iddiasında bulunulmuşsa, ayrı bir sahtelik davası açılmasında hukuki yarar yoktur.
Yukarıda yer verilen açıklama ve yasal mevzuat çerçevesinde; davacı tarafından Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında verilen cevap dilekçesinde eldeki davaya konu edilen … tarihli İnanç Sözleşmesidir başlıklı belge üzerindeki imzaya itiraz edildiği, yine belgede tahrifat yönünden savunmaların ileri sürüldüğü anlaşılmış, mahkemesi tarafından da ön incelemede sözleşmenin sahte olup olmadığı, imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususlarının uyuşmazlık konusu olduğunun tespit edildiği ve bu yönden ön sorun halinde inceleme başlatıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında ön sorun olarak incelenen hadise ile ilgili davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde davanın usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2.Alınması gerekli 179,90-TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle AAÜT gereği takdir ve hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
5.Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere göstereceklari bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …, davalı vekilleri Av. … ile Av. …’nun yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır