Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/602 E. 2023/508 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/602
KARAR NO : 2023/508
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2023
KARAR TARİHİ : 13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davalıya, icra takibine konu örnek 7 ödeme emri ve ekinde takibe konu fatura tebliğ edildiğini, davalının,yasal süresinde , sadece takibe itiraz ettiğini, takip dayanağı faturaya itirazda bulunmadığını, dolayısıyla fatura münderecatını kabul ettiğini, müvekkil tarafından faturaya konu; araç kiralama işlemlerinin yapıldığını, gerçekleştirilen ticari alışveriş sonrasında, takip dayanağı olan faturaların düzenlendiğini, kesilen faturaya, davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edilmediğini, borçlu tarafından iş bu faturada belirtilen araçların kiralandığını ve kesilen faturanın borçlu tarafından kabul edilmiş olmasına rağmen, yasal süresi içerisinde bu fatura münderecatına bir itiraz edilmediğini, davalı tarafından “ödeme emrinde belirtildiği şekilde ve miktarda borcum bulunmamaktadır.” şeklindeki itiraz dahi irdelendiğinde, esasında borcum var ama ödemek istemiyorum şeklinde yorumlanmaya müsaittir olduğunu, davalı zaten faturaya konu borcu tek kuruşunu dahi müvekkili ;”bugün, yarın ödeyeceğim.” diyerek oyaladığını ve ödemediğini, bu nedenle, icra takibi yapıldığını, borca itiraz edilmiş olup borcunun ödendiğini ya da olmadığını gösteren bir belge sunulmadığını, itirazın hukuki mesnetten yoksun olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Belirtmek gerekir ki; Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221).
Bu tür davalarda görev hususu, genel hükümlere göre tespit edilir.
Dava dilekçesindeki anlatıma bakıldığında, davacı tarafından faturaya konu araç kiralama işlemleri yapıldığı, takip dayanağı faturaların düzenlendiği, faturaya konu borcun ödenmediğinin iddia edildiği görülmektedir. UYAP sisteminden, ilgili icra dosyası içeriğine bakıldığında da takibe dayanak faturaların içeriğinde, “…araç kira bedeli” ne ilişkin faturalar olduğu görülmektedir. İddia dayanağı araç kira bedeline ilişkindir.
Mahkemelerin görevi dava şartıdır. Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı ve yokluğu gerekli olan hallere ise dava şartları denir (KURU/Baki// ARSLAN/Ramazan// YILMAZ/Ejder., Medeni Usul Hukuku (Ders Kitabı), Ankara 2005, s. 303) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 115’e göre; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda “Sulh Hukuk Mahkemesi” görevlidir. Mülga HMUK’tan farklı olarak, HMK da sulh hukuk mahkemelerinin kira ile ilgili uyuşmazlıklarda görev alanı genişlemiştir.
Yukarıdaki açıklamalar, iddianın içeriği, iddia dayanağının araç kira bedeline ilişkin olması göz önüne alınarak, görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemesi olduğu, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılarak, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki; mahkememizce davalıya tebligatlar yapılmış ancak henüz tebligat yapılmamış, taraf teşkili sağlanmamıştır. Burada, taraf teşkili sağlanmadan, görevsizlik nedeni ile usulden red kararı verilip verilmeyeceği akla gelebilir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/5065 esas, 2015/6407 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; HMK’nın 115/1 maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar, dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü içermektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.12.2013 tarih, 4-2247 Esas, 1667 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, taraf teşkili yapılmadan, tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından, davanın usulden reddedilmesinde HMK’nın 30. maddesine göre de bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 26.05.2015 tarih ve 2014/7272 E., 2015/3936 K. sayılı ilamında da, HMK’nın 30. ve 115/1. madde hükmü uyarınca, davanın her aşamasında, somut olayda henüz taraf teşkili yapılmadan da tensip aşamasında da HMK’nın 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu nedenle, usuli bir engel olmadığı kanaatiyle, mahkememizce görevsizlik yönünde usulden ret kararı verilmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır