Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/6 E. 2023/167 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/6
KARAR NO : 2023/167
DAVA : Sigorta (Ziraat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/09/2016
KARAR TARİHİ : 15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Ziraat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu Antalya İli, … İlçesi, … Köyünde bulunan … ve … ada parsel numaralı taşınmazları üzerinde seraları olduğunu, bu seralarda oluşabilecek zararlar … A.Ş’ nin … numaralı altı adet Devlet Destekli … Sigortası ile teminat altına alındığını, müvekkilinin sigorta primlerini özen göstererek vaktinde ödediğini,müvekkilinin sözleşme kurulduktan sonra ilk ürünü hasat ettiğini ve seralarına farklı bir ürün diktiğini, değişikliği … İlçe … Müdürlüğüne … tarihinde ve şartame gereği … Acentesi … Şubesine yazılı olarak bildirdiğini, … tarihinde çıkan yangının nedeniyle sigortaya konu edilen tüm seralar içindeki ürünler ile birlikte kullanılamayacak duruma geldiğini, müvekkilinin hasar ihbarında bulunduğunu, … tarihinde yapılan ekspertiz incelemesinin sonunda serada sadece hasat edilmemiş ürün için %20 oranında zarar tespit edildiğini, ürün değişikliği talebinin usule uygun şekilde …’ e bildirilmediği gerekçesiyle seraların teminat kapsımı dışında bırakılarak hasar tespiti yapılmadığını, müvekkilinin ürün değişikliğini etkili sigorta acentesine bildirerek yükümlülüğünü yerine getirdiğini, fakat kabul anlamına gelmemek üzere bir an için bu bildirimin doğrudan … Sigortaları Havuzuna yapılmadığı için geçersiz kabul edilse dahi müvekkilinin tazminat haklarına bir etkisi olmayacağını,müvekkilinin sigorta poliçesi ile teminat altına alınan zararlarına mahsuben, uzman bilirkişiler tarafından hesaplandığında fazla çıkması halinde, tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere, bu aşamada 1.000,00TL din davalıdan tahsiline, tazminat miktarına zararın gerçekleştiği tarihten itibaren ticari faiz işletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı ilişkin olarak davayı konu poliçede dain-i mürtehin bulunduğunu, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacının herhangi bir tazminat alacağının bulunmadığını, ilgili seralarda ürünlerin değiştirilmesine yönelik müvekkile ulaştırılan herhangi bir başvuru söz konusu olmadığını, bu nedenle hasar tespit ekspertiz çalışması sonucunda bu seralarda yer alan ancak kaydı oluşturulmamış yeni ürünler için müvekkilin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, … nolu seralar içerisinde beyanı yapılan ürünlerin hasat işlemlerinin sonuçlandığı yeni ürünlerin serada yer aldığı belirlenmekle müvekkilinin bu poliçeler açısından sorumluluğunun söz konusu olmadığını, … nolu poliçe açısından yangın hasarlarında tazminat ödemesinin yapılabilmesi için sigortalının savcılık sonuç kararını temin etmekle yükümlü olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın usul yönünden aksi takdirde esas yönünden reddiyle masraf ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bakıldığında, davanın ilk önce, Antalya … Asliye ticaret Mahkemesinin … Esas sayısında açıldığı, mahkemece, … tarihinde görevli olunmadığı kanaatiyle, davanın usulden reddine karar verildiği, dosyanın Antalya Asliye Hukuk mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır.
Antalya … Asliye Hukuk mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonunda özetle; Davacının davasının kabulü ile … dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Karar sayılı ilamı ile özetle; “… uyuşmazlık, Devlet Destekli Bitkisel Sigorta Poliçesinden kaynaklanmakta olup, sigorta hukuku TTK’nın 6. Kitabında 1401 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, TTK’da düzenlenen hususlardan olması nedeniyle, eldeki dava mutlak ticari dava olup Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanı içinde bulunduğundan, ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girşilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. …” gerekçesiyle görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğu, görevsiz olan Asliye hukuk mahkemesince karar verilmesinin yerinde olmadığı belirtilmiştir. Dosyayı tekrar ele alan Antalya … Asliye Hukuk mahkemesi, … karar sayılı ilamı ile görevsiz olunması nedeniyle usulden ret kararı vermiştir. İş bu karar … tarihinde kesinleşmiştir. Davacının, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talepli dilekçesinin uyap tarihi … olmakla, usulen talep süresinde bir sorun yoktur.
Dosya içerisine … İlçe … Müdürlüğünden tutulan hasar tespit tutanakları celp edilmiş, davalı şirketten … Sigortası poliçesi celp edilmiş, … CBS’ nin … sayılı dosyası celp edilmiş, talimat yoluyla bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava; Devlet Destekli Bitkisel Sigorta Poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ürün değişikliği bildiriminin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, rizikonun bu şekilde teminat kapsamında kalıp kalmadığı, teminat kapsamında ise davacının talep edebileceği tazminat miktarı ihtilaflıdır.
Davanın ilk açıldığı ticaret mahkemesindeki yargılama aşamasında; … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak mahallinde keşif yaptırılmış, … sigortalarından uzman bir ziraat mühendisi, bir fen bilirkişisi bir sigorta hukukçusundan oluşan heyete dosya tevdi edilmiş, bilirkişilerin ayrı ayrı rapor tanzim edip ibraz ettikleri anlaşılmıştır.
Ziraat Mühendisi bilirkişi …, … havale tarihli raporunda özetle; davaya konu meydana gelen yangında dava konusu taşınmazlardaki davaya konu seraların ürünlerinde meydana gelen zararın yangın tarihi itibariyle bedelinin ….-TL , … altyapılarında meydana gelen zararın yangın tarihi itibariyle bedelinin ….-TL olup söz konusu seralarda meydana gelen zararın yangın tarihi itibariyle toplam bedelinin ….-TL olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Hukukçu bilirkişi …, … havale tarihli raporunda özetle; … nolu … Devlet Destekli … Sigortası şartlarının C.3. Maddesi gereğince sigorta sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra poliçe üzerinde yer alan bilgilerde veya örtü altı kayıt sistemi bilgilerinde herhangi bir değişiklik olduğu takdirde sigorta ettirenin en geç 10 gün içinde durumu … Sigortaları Havuzuna yazılı olarak bildirmekle yükümlü olduğunu, ancak … Sigortalar havuzu durumu öğrenmeden önce riziko gerçekleştiğinden değişiklik halinin söz konusu olduğunu, sigortalının değişikliği kasten bildirmediği durumlarda, beyan eksikliği ile rizikonun gerçekleşmesi veya tazminat miktarı arasında bağlantı olması halinde … sigortaları havuzunun tazminat ödenmeksizin sözleşmeden cayabileceğini, kasıt olmadığı hallerde ise sigortalının/sigorta ettirenin ihmal derecesine göre belirlenecek oranda tazminattan indirim yapılabileceği, bu durumda fen bilirkişilerinin tazminat hesaplarının kabul edilmesinin gerektiği, … numaralı poliçeye ilişkin olarak meydana gelen zararın sigorta poliçesi kapsamında kaldığını belirttiği anlaşılmıştır.
Fen bilirkişisi …, … havale tarihli raporunda özetle; Davaya konu … Mah. … parselin tapu kayıtlarına göre tarla vasfında olduğu, krokide belirttiği bir kısım parsellerin komşu parsellere tecavüzlü durumda olduğunu bildirdiği anlaşılmıştır.
Ticaret mahkemesinin görevsizlik kararından sonra yargılamanın devam ettiği Asliye Hukuk mahkemesince tarafların itirazları da dikkate alınarak; tarafların itirazlarını karşılar şekilde ek rapor sunulması için dosya bilirkişilere tevdii edilmiş, ziraat bilirkişisi raporunda özetle; meydana gelen ürün zararının …, … zararının … olduğunu, sigorta muafiyetleri dikkate alındığında yangın esnasında serada dikili ürünler için ürün zararı bedelinin 178.201TL, … zararı bedelinin … olduğunu, sigorta poliçesinde ifade edilen ürünler için ürün zararının bedelinin 73.377TL … zararı bedelinin … olduğunu mahkemeye bildirmiştir.
Hukukçu bilirkişi ek raporunda özetle; sigortalının kasıtlı olması durumunda tazminat ödemeden … Sigortaları Havuzunun sözleşmeden cayabileceğini, kasıt olmaması durumunda ise sigortalının ihmal derecesine göre belirlenecek bir oranda tazminattan indirim yapılabileceğini, bu durumda meydana gelen zararın sigorta poliçesi kapsamında değerlendirilebileceğini ve sigorta poliçesi kapsamındaki ürünlere göre fen bilirkişilerince sigorta poliçelerinde mevcut davacı ve davalı vekilinin itiraz dilekçelerinde ortak belirttiği üzere yangın hasarı için muafiyet oranı ve müşterek sigorta oranı değerlendirilerek hesaplama yaptığı değerlendirmenin esas alınması gerektiğini mahkemeye bildirmiştir.
Dosya yukarıda da anlatıldığı üzere, son olarak, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … HD’nin … Karar sayılı ilamı ile görevli mahkeme Asliye Ticaret mahkemesi olduğundan mahkememize tevzi edilmiştir.
Antalya Asliye Hukuk mahkemesi dosyasında gerekçede; … CBS’ nin … sayılı dosyasının incelenmesinde müştekilerin … olduğu, suçun taksirle orman yangınına sebebiyet vermek olduğu, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşıldığı yazmakta olup, mahkememizce yapılan kontrolde, dosyada ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların mevcut olduğu, bunlara itirazların görüldüğü, itirazın kabulüne ve reddine dair kararların olduğu, sonuç olarak, davacı vekilinin … uyap tarihli dilekçesinde de belirttiği üzere, … Asliye Ceza mahkemesinde … esas sayılı davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce ceza dosyası uyaptan istenmiştir. … C. Başsavcılığının Soruşturma No: …, Esas No: … sayılı iddianamesine bakıldığında; atılı suçun “Taksirle Yangına Neden Olma, 6831 sayılı yasanın 110/3 md.sine aykırılık” olduğu, şikayetçinin … Orman İşletme Müdürlüğü ve bir kısım gerçek kişiler olduğu, şüphelinin … olduğu, ” dosya kapsamı, bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, suç tarihinde … İlçesi … Mahallesi … mevkiinde şüpheli …’ın kendisine ait taşınmazın çitlerine elektrik verme düzeneği kurduğu, bu düzenekte çıplak telin zemine ve çite yakın kurulduğu, güvenlikli kurulmadığı, elektrik verilen çitlerin altında bulunan kuru otlarda yangın başladığı, yangının büyüyerek müştekilere ait taşınmaz ve eşyalara zarar verdiği ayrıca 519,9 hektar orman alanının yandığı, şüphelinin yangının çıkışında kusurlu olduğu, şüphelinin bu şekilde TCK 171/1-a maddesinde düzenlenen genel güvenliği taksirle tehlikeye sokulması ve 6831 sayılı Orman Kanunun 110/3 maddesinde düzenlenen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak orman yangınına sebep olma suçlarını işlediği, şüphelinin her iki suçu tek eylemle işlediği, TCK 44 maddesi gereği her iki suçtan daha ağır cezayı gerektiren 6831 Sayılı Orman Kanunu 110/3 maddesinde düzenlenen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak orman yangınına sebep olma suçundan cezalandırılması gerektiği” şeklindeki iddia ile şüphelinin cezalandırılmasının istendiği anlaşılmaktadır. Ceza yargılaması devam etmektedir. İş bu dava konusunu doğrudan ilgilendirir bir husus olmadığı mahkememiz kabulünde olduğundan, iş bu dosya beklenmemiştir.
Söylemek gerekir ki; Süresi içinde görevli mahkemeye başvuru halinde, yeni mahkemede görülmeye başlayan dava, görevsiz mahkemede açılan davanın devamıdır. Tarafların görevsiz mahkemede yaptıkları usul işlemleri görevli mahkemede de geçerlidir ancak kural olarak görevsiz mahkemenin yaptığı usul işlemleri geçersizdir. Fakat, görevli mahkeme, görevsiz mahkemenin yapmış olduğu işlemleri, bunların tekrarlanması için bir sebep yoksa kararına esas alabilir.(KURU, Baki/ARSLAN, Ramazan/ YILMAZ, Ejder., Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, Genişletilmiş 16. Baskı, Ders Kitabı, s. 156)(Yargıtay 1. HD’nin 2007/73 E. , 2007/1847 K. Sayılı ilamı) Dosyaya bakıldığında, talimat yolu ile keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Hatta bu incelemeyi yaptıran mahkeme ilk görevsizlik kararını veren ticaret mahkemesidir. Asliye Hukuk mahkemesi bilirkişilerden ek rapor almıştır. Aşamalarda aldırılan kök ve ek raporlar kabule göre hükme ve denetime elverişlidir, dosya kapsamına uygundur. Ticaret mahkemelerinin numaralarının farklı olması onları ayrı mahkeme haline getirmez. Ticaret mahkemesi tektir ve numaralı mahkemeler bunun birer dairesidir. Numarası farklı olsa da bu raporlar ticaret mahkemesi tarafından alınmıştır.(YILMAZ, Ejder, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, 2. Baskı, Yetkin yayınları, s. 53-54) Asliye hukuk mahkemesi de ek rapor aldırmış ve rapor içerikleri dikkate alındığında da, kabule göre, bunların tekrarlanması için bir sebep yoktur. Mahkememizce dosya kapsamındaki raporlar hükme elverişli bulunmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı şirket arasında Antalya ili … ilçesi … Köyünde bulunan … parsel ve … parselde seralar bulunduğu bu seraların da davalı tarafından … numaralı toplam 6 adet devlet destekli … sigortası yapıldığı taraflar arasında tartışmasızdır. Taraflar arasında tartışmalı olan konu dava konusu seralarda yangın çıkması üzerine seralara dikilen ürünlerin sigorta şirketine bildirilen ürünler olup olmadığı ürün değişikliği nedeni ile davalı sigorta şirketinin davacıya tazminat ödemek zorunda olup olmadığıdır. Dosyada bulunun Cumhuriyet Savcılığı Hazırlık Soruşturması/ceza dava içeriğinde tarafların dosyaya sunmuş olduğu delillere göre davacının bir kısım ürün değişikliğini davacı şirkete bildirmediği sabittir. Sigorta poliçe kapsamında yangından doğan zararlarda öngörülmüştür. Sigorta ettirilen altı adet seradan bilirkişice belirlenen dört tanesinde ürün değişikliği olduğu, ürün değişikliğinin sigorta şirketine bildirilmemesinde davacının kötü niyetli olduğu belirlenemediği ayrıca yangının oluşmasında kastının da bulunmadığı ürün değişikliği olmasaydı davalı şirketin sigorta kapsamında kalan tazminatı ödemesi gerektiği ayrıca iki adet serada ürün değişikliği olmadığından (bu yönlere ilişkin davacının … tarihli noksan harcın tamamlanması konulu dilekçe içeriği yerinde bulunmuştur) bunlara ilişkin tazminatı ödemekle yükümlü olduğu, ürün değişikliği olan seralarda ise ürün değişikliği olmamış olsaydı tamamını ödeyecek olduğu ürün değişikliği nedeni ile davacının uğramış olduğu gerçek zararın … olduğu poliçe kapsamındaki ürünler dikili olsaydı uğrayacağı toplam zararın … olduğu ayrıca iki serada da ürün değişikliği olmadığı poliçede kasıt olmadığı hallerde ihmal derecesine göre indirim yapılacağı düzenlenmiş olduğu sigortanın amacı sigortanın zarardaki gerçek zararının giderilmesi olduğu mahkememizce kabul edilerek,… tarihli raporda da görüldüğü şekilde, … ve … numaralı poliçelerle ilgili zarar hesaplamalarının 63.703,54 TL ve 78.035,40 TL olduğu, diğerleri yönünden ise bilirkişi raporundaki sigorta poliçesi kapsamı itibariyle ödenecek tazminat hesaplamalarına ilişkin belirlemelerin geçerli olduğu anlaşılmakla, toplamda, davacının gerçek zararı olan … dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, … TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 29,20 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Dosyada alınması gerekli harç miktarı 16.264,16 TL olduğu, bunun 29,20 TL’sinin dava açılırken davacı tarafça yatırıldığı, 4.105,00 TL’sinin aşamalarda tamamlama harcı olarak yatırıldığı anlaşılmakla; bu miktarların alınması gerekli harçtan mahsubu ile bakiye 12.129,96 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
5-Harçlar Kanunu’nun 8. maddesindeki, “Bir hükmün bozulmasını müteakip verilecek hükümlerden yeni bir hüküm gibi karar ve ilam harcı alınır ve bozulan hükümden evvel alınmış olan karar ve ilam harcı, müteakip hükme ait harçtan mahsup olunur.” düzenlemesi, bu düzenlemenin usule ilişkin olması, usulde kıyasın mümkün olması, istinaf kanun yolunda da uygulanabilecek olması göz önüne alınarak; ortadan kaldırma konusu yapılan ilk karar nedeniyle davalı tarafından harç yatırılmış ise (harç tahsil müzekkeresi yazılmıştır) bu karar ve ilam harcı miktarının mahsubuna,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 4.134,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi/keşif ücreti gideri toplamı 1.821,28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 36.333,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, (6100 sayılı HMK m. 333) ;12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirten, “Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi” göz önünde tutularak; her hangi bir bankaya ait hesap numarası ve/veya herhangi bir banka hesabına ait IBAN numarası verilmesi halinde taraflara ait artan gider avansının bildirdikleri hesaba aktarılmasına, davalı tarafından yatırılan gider avansının aynı şekilde istek halinde iadesine,
Dair, e-duruşma talep eden davacı vekili Sn. Av. … ve davalı vekili Sn. Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır