Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/569 E. 2023/717 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/569
KARAR NO : 2023/717
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 24/08/2023
KARAR TARİHİ : 12/12/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına yapılan İstanbul … İcra Dairesinin … Esas ve İstanbul … İCra Dairesinin … Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, … Esas sayılı dosya da … TL asıl alacak ile yıllık %37,36 faiz oranı talep edildiğini, İstanbul … İCra Dairesinin … Esas sayılı dosyada … TL asıl alacak ile yıllık %40,66 faiz oranı talep edildiğini, her iki icra dosyası yönünden dava tarihi itibari ile … TL borçlu bulunulduğunu, davalı bankanın müvekkilinin kullanmış olduğu Ticari Kredide ödeme planında görüleceği üzere temerrüt faizi konusunda anlaşma yapılmamış ise akdi faizin %50 fazlası temerrüt faizi uygulanacağının Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi kararında açıkça belirtildiğini, kredi akdi faiz oranının %50 fazlası baz alınarak temerrüt faizi uygulanması gerekeceğinin açık olduğunu belirterek, her iki takip dosyalarına ilişkin dava tarihi itibari ile asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemesi olduğunu, davacının taleplerinin yerinde olmadığını, faize itirazda borca itiraz gibi değerlendirildiğinden süresinde itirazını sunmayan borçlu kanuni süreyi kaçırdıktan sonra menfi tespit davasını ikame ederek kanunu dolandırdığını, davacının ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecbur olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, yetkisizlik kararı verilmesini aksi halde davanın esastan reddi ile ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 72. Maddesi gereği İstanbul … İcra Dairesinin … Esas ve … Esas sayılı takip dosyalarında borcunun bulunmadığının tespitinin istemine ilişkindir.
Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgahı mahkemesinde de açılabilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” denilerek genel yetkili mahkemelerin yetkisi düzenlen olup menfi tespit davalarında yetki kesin değildir. Kesin yetki halinin kuralının bulunmadığı ve birden fazla yetkili mahkemenin bulunduğu hallerde yetkili mahkemeyi seçme hakkı davacıya aittir. Davacı, kesin yetki kuralının bulunmadığı bir davayı yetkisiz bir mahkemede açmışsa, seçme hakkı itiraz eden davalıya geçer, davalının bildirdiği yetkili mahkemede davanın görülmesi gerekir.
HMK’nin 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetki itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19/2. maddesinde; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz” hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde “Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını “ilk itiraz” olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise “İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.” hükmünü içermektedir. Son olarak; “Cevap dilekçesini verme süresi” başlıklı 127/1. maddesi ise “Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkansız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir” şeklinde düzenleme getirmektedir.
Somut olayda; davalının adresinin “Şişli/İstanbul” olduğu, icra takibinin bulunduğu yerin İstanbul İcra daireleri olduğu ve süresinde yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, yetki itirazında bulunan davalı açısından, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olup, uyuşmazlığın İstanbul Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetki itirazının KABULÜNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE
2-Yetkili mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-HMK Md. 20 gereğince kararın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep edilmesinin gerektiğine, talep edildiği takdirde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK Md. 331 gereğince yetkili Mahkemeye gönderme başvuru yapılır ise yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, başvuruda bulunulmaz ise talep üzerine Mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespit ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceğine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yetkili mahkemede tevzi edilecek dosyaya aktarılmasına, dava dosyasının yetkili mahkemeye süresi içinde gönderilmesinin talep edilmemesi ve dosyanın kesinleşmesi halinde, bakiye gider avansının istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili Av. … ile e- duruşma talep eden davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/12/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza