Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/548 Esas
KARAR NO : 2023/471
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2023
KARAR TARİHİ : 17/08/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin … … … ve … işleriyle uğraştığını, müvekkili şirket ile arasında … tarihli davalıya ait olan … periyodik muayenesinde bir adet kırmızı etiket almış olan … mavi etiket alımı için gerekli eksikliklerin tespiti ve yapım işi için fiyat verildiğini ve davalının da müvekkilinin vermiş olduğu … TL toplam ücret konusunda tarafların anlaşarak … tarihli sözleşme ve eklerini imzalayarak kabul ettiklerini, müvekkili şirketin sözleşme gereği kendi üzerine düşen edimi eksiksiz yerine getirdiğini, fakat davalı tarafın … TL ödeme yapmaları gerekirken … TL ödeme yaptığını, bunun üzerine müvekkili şirket adına davalı aleyhine Antalya İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya üzerinden takip başlatıldığını, karşı tarafın takibe itiraz ettiğini, bu sebeplerle davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İtirazın iptali davalarında genel görev kuralları uygulanır.
Mahkemelerin görevi dava şartıdır. Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı ve yokluğu gerekli olan hallere ise dava şartları denir (KURU/Baki// ARSLAN/Ramazan// YILMAZ/Ejder., Medeni Usul Hukuku (Ders Kitabı), Ankara 2005, s. 303)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 188. maddesinde, “Hakimin re’sen nazarı dikkate alması kanunen iktiza eden hususlar” deyimi ile dava şartlarının kastedildiği ve bu nedenle dava şartlarının mahkemece kendiliğinden gözetileceği hususu öğretide de kabul edilmektedir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2005/9-546 E.N , 2005/611 K.N., 26/10/2005). 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 115’e göre; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Görev kuralları kamu düzenindendir ve re’sen dikkate alınır, dava şartıdır.
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; dosyadaki belgelerden aboneliğin mesken aboneliği olduğu anlaşılmaktadır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir.
Taraflar arasında varlığı iddia olunan hukuki ilişkinin tüketici işlemi niteliğinde eser sözleşmesi olduğu mahkememiz kabulündedir.(Benzer hususta bkz; Yargıtay 6. HD., 2021/114 E, 2021/580 K sayıyı kanun yararına bozmaya ilişkin ilam ve Antalya BAM 7. HD., 2018/828 E, 2019/586 K)
“….Somut olayda davacı … ile davalı şirket arasında eser sözleşmesi (… bakım ve onarım) bulunduğu, … “hizmet satın alan ve hizmetten yararlanan” kişi olması nedeniyle tüketici sıfatına haiz bulunduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir…..”
(Yargıtay … HD., … E, …)
Davacı taraf, dava dilekçesinde özetle; davalının … mavi tik alması için hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin üzerine düşeni yaptığını, davalının bir kısım ödemesini yapmadığını belirterek, icra takibi yaptıklarını, haksız itiraz üzerine bu davayı açtıklarını beyan etmiştir. Davalı tacir değildir. Uyuşmazlık mutlak ticari dava veya yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin dava değildir. Her iki tarafın tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olan bir uyuşmazlık da söz konusu değildir. Davacı ticaret şirketi olmakla tacirdir ancak davalı tacir değildir. Bu nedenlerle, mahkememiz görevsiz olduğundan, görevli mahkeme Tüketici mahkemesi olduğundan, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZ olması nedeniyle USÜLDEN REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde NÖBETÇİ ANTALYA TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemede dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğundan, dosya üzerinden, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/08/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır