Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/525
KARAR NO : 2023/651
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 03/08/2023
KARAR TARİHİ : 17/11/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Bankası … Şubesi’nin … iban numaralı hesabı üzerinden keşide edilen … seri numaralı çekin zilyedi olduğunu, lehtarı olduğu bu çekin kaybedildiğini, çekin üçüncü şahısların eline geçmesi müvekkili açısından telafisi imkansız zararlar doğurabileceğinden, çek bedelinin bankadan alınmaması için ödeme yasağı konularak zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, TTK 818/s. Maddesi yollaması ile çeklerde uygulanması gereken 757 vd. Maddelerine göre açılmış, zayi nedeni ile çek iptali davasıdır.
Zayi nedeniyle çek iptali davasının, işin niteliği ve meydana getireceği hukuki sonuçları itibariyle bu tür davayı açma yetkisinin hamile ait olduğu, senet üzerinde hak sahibi olan kişinin, zayi olması halinde senedin iptalini mahkemeden isteyebileceği düzenlenmiştir.
Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir. Bununla birlikte senetteki hakkın zamanaşımına uğramış olması iptal kararı verilmesine engel değildir. (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 1997, s.270)
Taraflardan birinin o davada taraf sıfatının bulunmadığı kanısına varılırsa dava sıfat yokluğundan reddedilir (Kuru, Baki; Hukuk Muhakemeleri Usulü C. I 6. Baskı, İstanbul 2001, s. 1196 vd.). Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir. Dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, davayı da bu kişi veya kişilerin açması gerekir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir (Kuru, Baki/ Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 25. Baskı, Ankara 2014, s. 224 vd.).
Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def’i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07/12/2011 tarih 2011/1-631 E. 2011/745 K. Sayılı kararı) (Aynı doğrultuda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04/03/2009 tarih 2009/10-34E. 2009/104K.; 04/11/2009 tarih 2009/2-402E. 2009/484K.; 03/02/2010 tarih 2010/4-4E. 2010/56K.; 22/12/2010 tarih 2010/19-638E. 2010/694K; 09/02/2011 tarih 2010/15-657E. 2011/49K. sayılı kararları).
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; dava konusu çekin keşidecisinin … Ltd. Şti, hamili … olan … Bankası … Şubesi olan … çek nolu … keşide tarihli ve … TL bedelli çekin son olarak … Ltd. Şti’ne ciro edildiği ve bu şirket tarafından bankaya ibraz edilerek ödendiği anlaşılmıştır.
Hakkın çeke bağlı olması nedeniyle, çekin zayi edildiği durumlarda, çeke bağlı alacak hakkının çeksiz de ileri sürülebilmesi için TTK’nın 651. ve 652. maddelerinde hamile iptal davası açma hakkı getirilmiştir. İptal kararı alan hamil, hakkını çek olmadan ileri sürebilecek ya da borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir. Bu davayı açma hakkı hamile aittir. Bu talebin ileri sürülmesindeki amaç, kıymetli evraka bağlı hakkın, kıymetli evrakın zayi olması nedeniyle ileri sürülmesinin sağlanmasıdır.
Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 Sayılı) 818/1-s maddesindeki atıf uyarınca aynı Kanun’un 757 ve devamı maddelerine göre tedbir ve iptale ilişkin istemde bulunma hakkının iradesi dışında çek elinden çıkan hamile ait bulunduğu anlaşılmıştır. Açıklanan gerekçe ile davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1. Davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan USULDEN REDDİNE
2. Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3. Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4. Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2023
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza