Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/409 E. 2023/556 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/409
KARAR NO : 2023/556
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 01/02/2023
KARAR TARİHİ : 10/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili Antalya … Tüketici Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı …nın müvekkili banka ile genel kredi sözleşmesi imzalayarak esnaf kredisi kullandığını, diğer davalı … müteselsil kefil olduğunu, davalının taksitlerini süresinde ödememesi nedeniyle davalılar hakkında başlatılan icra takibine davalıların itiraz ederek durdurduğunu beyanla; davalıların Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, (Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas) Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası yönünden İİK ‘nın 67. Maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyada tüm deliller toplanmış, Davacı bankaya müzekkere yazılarak davalılar ile aralarında imzalanan kredi kartı sözleşmesinin, hesap hareketlerinin, kredi kartı ekstrelerinin, borç ve ödeme bilgilerinin, ihtarname ve tebliğ şerhlerinin, ödeme planı ile davaya delil teşkil edebilecek bütün bilgi ve belgelerin birer suretlerinin mahkememize gönderilmesi istenmiş, müzekkere cevabı dosyaya konulmuştur.
Antalya (Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas) Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının … Anonim Şirketi, borçlusunun davalılar … ve … olduğu, 27.354,07 anapara, 734,44 TL işlemiş faiz, 36,72 TL BSMV olmak üzere toplam 28.125,23 TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, borca itiraz edildiği ve … tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, İİK’nun 67/1 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyamız bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” takip tarihinde banka alacağı; 25.183,52 TL asıl alacak, 4.067,18 TL işlemiş faiz ve 203,36 TL gider vergisi olmak üzere toplamı 29.454,06 TL, talep sınırları dikkate alındığında banka alacağı; 25.183,52 TL, 734,44 TL işlemiş faiz ve 36,72TL gider vergisi olmak üzere toplam 25.954,68 TL bulunduğu, Asıl alacak tutarının 21.811,03 TL’lik kısmı takip tarihinden itibaren %23,94 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5,00 gider vergisine; 3.347,49 TL’lik kısmı takip tarihinden itibaren %30,24 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5,00 gider vergisine; tabi bulunmaktadır.” şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; Uyuşmazlık; takip tarihi itibariyle takibe dayanak genel kredi sözleşmesi nedeniyle borçluların takip tarihi itibari ile sorumlu olduğu alacak miktarının tespitine ilişkindir.
Akdi ilişkinin incelenmesinde; Davacı banka ile davalı asıl borçlu … arasında … tarihli … numaralı Kurumsal Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi; yine taraflar arasında aynı tarihli … TL limitli … numaralı Genel Kredi Sözleşmesi ve imzalandığı, diğer davalı …’nın sözleşme limiti dahilinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla söz konusu sözleşmeyi imzaladığı; Davacı banka ile davalı asıl borçlu … arasında … tarihli … TL limitli … numaralı Genel Kredi Sözleşmesi ve imzalandığı, dosya içerisinde mevcut sözleşme örneklerinden anlaşılmaktadır, … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği davalıların temerrüde düştükleri kabul edilmiştir.
Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir.
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
6098 Sayılı TBK 584.Maddesinde”Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
(Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki davalıların kefaletlerinin 6098 Sayılı TBK 583. Vd. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu görülmüştür.
Bütün dosya kapsamı, mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında, davalıların kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlu olduğunun anlaşılması ile davalılar aleyhine açılan davanın, mahkememizce esasa alınan bilirkişi raporunda belirtilen bedeller üzerinden kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda 25,00-TL’lik alacak kalemi de hesaplamaya dahil edilmiş ise de bu yönden dosyada detaylı açıklama ve delil bulunmadığı, yalnızca kat ihtarında pos kira bedeli açıklaması ile talep edildiği ancak dayanağının bulunmadığı gerekçesi ile davacının 25,00-TL’lik talebinin ve fazlaya ilişkin talebinin reddi gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine yönelik değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklindeki emsal içtihad doğrultusunda kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun kabulüne karar verilen borçlu aleyhine hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalıların, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …(Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …) esas numaralı dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE; takibin, 25.158,52-TL asıl alacak, 734,44-TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 36,72-TL gider vergisi olmak üzere toplam 25.929,68-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacak tutarın 21.811,03-TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren % 23,94 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi, 3.347,49-TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren % 30,24 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi UYGULANMASINA,
3-Davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, 5.185,93-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.771,25TL harçtan peşin alınan 339,68 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 1.431,57TL nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacının yapmış olduğu posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam 1.464,25 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan toplam 1.349,90 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının yapmış olduğu ilk dava masrafı olan 519,58 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.475,10- TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 124,90-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/10/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza