Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/361 E. 2023/353 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/361 Esas
KARAR NO : 2023/353
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 10/11/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının turizmle iştigal ettiğini, Davalılardan … Ltd. Şti. ile davacı arasında hiç bir iletişim, ticari ilişki bulunmadığını, Davalı … Ltd. Şti.’nin icra dosyasından temin edilen adresine ulaşıldığını, haricen yapılan görüşmede ise … arasında her hangi bir ticari ilişki, alacak-verecek ilişkisi olmadığını ve yine UETS’ne gelen tebligat açılmadığı için takibin kesinleştirildiğinin öğrenildiğini, İcra dosyası incelendiğinde; takip talebinde her hangi bir dayanak gösterilmediği ve soyut olarak ….-TL miktarlı alacak talebi ile 7 gün içerisinde itirazı kabil icra takibi başlatıldığını, takip kesinleştirildikten sonra sözde takip alacaklısı … tarafından takipte borçlu görünen … Ltd. Şti.’nin sözde hak ve alacakları için davacıya … tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve süresinde itiraz edilmemesi üzerine … tarihinde ikinci ihbarname ve … tarihinde üçüncü ihbarname tebliğ edildiğini, Taraflar arasında her hangi bir alacak-borç ilişkisi olmadığı gibi birbirleri ile fiziki her hangi bir bağlantılarının da tespit edilemediğini, Alacaklı görünen …’in kim olduğunun da bilinmediğini, hiç bir dayanak gösterilmeden kesinleşmiş icra takibinin usulsüz haciz ihbarları sebebiyle müvekkilin bankalardaki tüm hak ve alacakları üzerine haciz konulmuş ve çalışamaz hale geldiğini, İhtiyati tedbir talebimizin kabulü ile icra işlemlerinin durdurulmasına ve dosyaya girmiş paralar yönünden sözde alacaklı görünen kişiye her hangi bir ödeme yapılmaması konusunda, dosya kapsamı gözetilerek takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Usulüne uygun olarak yapılmış haciz ihbarnameleri sonrası kesinleşen borcu ödememek için borçlu şirket/vekili önce alacak dosyasının açıldığı icra dairesine borca itiraz talebinde bulunmuş; doğal olarak talebi reddedilince bir takım hayali araştırmalar ve gerçek dışı kanıtlar uydurarak ve dahi iftiraya varan açıklamalarla menfi tespit açtığını ve tedbir talebinde bulunduğunu, davalı … Ltd Şti ile arasında herhangi bir ticari ilişki ve alacak verecek ilişkimin olmadığın, … Ltd Şti ile … arasındaki Hizmet Tedarik (…) sözleşmesi olduğunu, Faturaya süresinde yapılmış herhangi bir itiraz veya iade bulunmadığını … kendilerinden olan alacağıma karşılık alacaklarını kendisine temlik ettiklerini, … …’den kendisine geçen alacak hakkımı almak için … Ltd Şti’ne icra dairesi aracılığı ile ödeme emri yolladığını, alacağını almak üzere usul ve yasaya uygun olarak icra dairesi aracılığı ile … 89/1 – 89/2 haciz ihbarnameleri yolladığını, davacı/Borçlu şirket 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine cevap vermeyince 89/3 haciz ihbarnamesi yolladığını, bunda da ne parayı ödedi ne de menfi tespit davası açtı. Yasaya göre bu aşamalardan sonra anılan şirket borçlu konumuna geldiği için taşınır taşınmaz mallar ve banka hesapları sorgulaması yaptırıp alacağımı alma yoluna gittiğini, davacı borçlu vekilinin iddia ettiği gibi, gerçek dışı bir alacak değil gerçek bir alacak söz konusu olduğunu, Takip durursa haciz konulan tüm taşınır taşınmaz ve mevduatların kaçırılması olasılığı nedeniyle alacağımı almam imkansızlaşacağı için davacı/borçlu şirket/vekilinin, ihtiyati tedbir talebinden başlanarak, tüm taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve sair tüm giderlerin davacı/borçlu tarafa yüklenmesine, Usulüne uygun yapılan tüm işlemlere rağmen borcu ödemeye yanaşmayan ve gerçek dışı beyan ve iftiralarla beni zan altında bırakmaya çalışan davacı/borçlunun dava değerinin %40’ından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 3. Kişinin açtığı İİK’nun 89/3 maddesi gereği açılan menfi tespit davasıdır.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı … tarafından borçlu … LTd. Şti. Aleyhine … TL toplam alacak için girişilmiş ilamsız icra takibi olduğu, davacı şirkete haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkememizin … karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiş, taraflarca mahkememiz kararı istinaf edilmiş, Antalya Bölge Adliye Hukuk Mahkemeleri … Hukuk Dairesinin … tarih ve … karar sayılı ilamı ile mahkememizin kararının kaldırılarak görevsizlik kararı verilmesi için mahkememize gönderildiği, mahkememizin … esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için … Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568 E., 6425 K. ve 17.12.2015 tarih ve 7065 E., 17162 K., sayılı ilamları da bu yöndedir.
Somut olayda, uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde, HMK’nun 20/1 ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı