Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/345 E. 2023/462 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/345 Esas
KARAR NO : 2023/462
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2023
KARAR TARİHİ : 19/07/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle, Müvekkil şirket ile sigortalı … arasında … poliçe numaralı … ve … yılları arasında geçerli olmak üzere evim paket poliçesi yapıldığını, …’in üzerine kayıtlı … adresinde bulunan taşınmazda dahili su hasar türünün meydana gelmesi üzerine müvekkil şirkete başvurulduğunu, sigortalı dairenin bulunduğu binanın giriş katındaki iş yerinin sahibi …, eksper ile görüştüğünü, … günü yoğun yağış nedeniyle ofisi kontrole giden … iş yerine tavandan suların aktığını gördüğünü, … tarihinden iki önce … Sokakta asfalt çalışması yapıldığını ve binanın yağmur suyu giderinin asfalt ile kapatıldığını gördüğünü beyan ettiğini, çekiç ile asfaltı kırarak gideri açan … giderden yağmur sularının tazyikle fışkırdığını video kaydına aldığını belirttiğini, binanın çatıda bulunan yağmur suyu gider tesisatı ile balkon gider tesisatı bağlantılı olduğu için sigortalı dairenin balkonu su ile dolduğunu ve buradan dairenin içine kadar girdiğini, hem komşu iş yeri hem de sigortalı daireye su girdiğini, … Restorasyon firması tarafından sigortalı dairedeki hasarlar tespit edilmiş ve maliyeti çıkarıldığını, … İnşaat firması KDV hariç … teklif ettiğini, acentenin ofisinde yapılan görüşme sonrası … bedel ödenmesinde sigortalı ile anlaşıldığını, …’e müvekkili şirketçe düzenlenen poliçe kapsamında … tutarındaki tazminat … tarihinde tamamen ödendiğini, Sigortalı, müvekkili … Sigorta A.Ş. Tarafından düzenlenen … numaralı poliçe taahhütlerinin tamamen yerine getirildiğini ve dava, takip haklarının TTK m.1472. Maddesi ve TBK m.183 maddesi gereğince temlik ettiğini ibraname ile kabul ve beyan ettiğini, bu nedenlerle Antalya Genel İcra Müdürlüğü … E. Sayılı takip dosyasındaki itirazın iptaline karar verilmesini, %20 den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesi, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali davasıdır
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1-a bendi uyarınca; tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK’da düzenlenen hususlardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz.
Davacı sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK’ nın 1472. Maddesi uyarınca haksız fiil sorumlusu davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara almalıdır.
Davacı taraf acentelik sözleşmesinden kaynaklı başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep etmiş, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, Dava dışı … için tacir araştırması yapılmıştır.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara almalıdır.
6100 sayılı H.M.K. 2. Maddesinde; “…Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir…”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … K sayılı ilamında “…Dava, 6762 sayılı TTK.’nun 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3. maddesi gereği artık asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasında ki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Dava sözleşmenin tarafları arasında değil; sorumluluğundan kaynaklanmış olup, kasko sigorta poliçesi ile sigortalanmış araç da hususi otomobildir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir tüketici dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir…”
Yukarıda belirtilen yasa maddesi ve emsal içtihatlar doğrultusunda yapılan değerlendirmede; sigortalı … ‘in olayda tacir sıfatının bulunmadığı, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığından gelen yazı cevabında kaydına rastlanılmadığı, Antalya Ticaret ve Sanayi Odasının cevabi yazısında oda kayıtlarında yapılan tetkik incelemesinde kaydına rastlanılmadığı, Kemer Vergi Dairesinden gelen yazı cevabında herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığı kira geliri yönünden 2020 yılında beyanda bulunduğu 2021-2022 ve 2023 yıllarında beyanda bulunmadığı konusunda mahkememize bilgi verilmiş olup sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin haksız fiil ilişkisi olduğu, dolayısıyla davacı sigorta şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekir (Benzer nitelikte Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 22/03/2017 tarihli ve 2016/8933 esas – 2017/3060 karar sayılı ilamı).
Görev, 6100 Sayılı HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda, davanın asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır