Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/33 E. 2023/35 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/33
KARAR NO : 2023/35
DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan
DAVA TARİHİ : 13/01/2023
KARAR TARİHİ : 16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında, Antalya Serbest Bölge sınırları içerisinde yer alan … Ada / … numaralı ve … m2 büyüklüğündeki hangarı konu alan … başlangıç tarihli ve aylık … $ – Amerikan Doları bedelli kira sözleşmesi imzalandığını, Serbest Bölgeler Kanunu’nun 9. Maddesi ve Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliği’nin 47. maddesi gereğince bölgedeki faaliyetlerle ilgili olarak mal bedelleri, özel hesap, hizmet ve işçi ücretleri ile ikramiyeleri ve kiralara ilişkin ödemelerin dövizle yapıldığını, kira sözleşmesi, yasal zorunluluğa uygun olarak Antalya Serbest Bölge Müdürlüğü’nün … tarihli onayı ile yürürlüğe girdiğini, davalı tarafın işyeri kapalı alan kira sözleşmesinde belirlenen kira bedellerinden, 2021 / Ocak – Şubat – Mart – Nisan – Mayıs – Haziran – Temmuz – Ağustos – Eylül – Ekim aylarına ait kira bedellerini ödememesi üzerine aleyhine Antalya Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından açılan takibin karşı tarafın haksız itirazı üzerine durdurulduğunu, bunun üzerine açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davasının Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasında görüldüğünü ve itirazın kaldırılması ile tahliye talebinin kabul edildiğini, verilen kararın davalı tarafça istinaf edildiğini ve dosyanın henüz istinaf incelemesinde olduğunu, tahliye kararına rağmen; karşı tarafın binayı boşaltmadığını, binayı haksız olarak işgal etmeye devam ettiğini, … Bölgesi gibi değeri yüksek bir ticaret alanda başvurucunun binası karşı yan tarafından işgal edilmiş olduğu için, başvurucu binasını kullanamadığını, kiraya veremediğini, Kasım 2021–12 Ocak 2023 dönemindeki 14 ay 12 günlük süre için davalının son ödediği ve kira kontratı ile haksız işgal öncesi dönem için, aynı hangarı aynı şartlarda ve bizzat kendisinin ödemeyi taahhüt ettiği aylık … Amerikan Doları ( metrekare başına minimum … Amerikan Doları ) üzerinden yapılacak hesaplama ile haksız işgal nedeniyle taleplerinin güncel ve rayiç değerin hesabı için yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde artırılmak üzere ve belirsiz alacak niteliğinde şimdilik … Amerikan Doları olduğunu, 2022 yılı başından itibaren … Bölge içerisindeki yatırımcı sayısının hızla artması, bölge içerisinde faaliyet gösterilebilecek alan ve hangarın neredeyse kalmamış olması dava konusu işgale konu hangarın değerini oldukça yükselttiğini, davalı, Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasından verilen tahliye kararının infazını durdurmak için ( tehiri icra amacıyla ) … tarihinde Antalya Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası kapak hesabı ile birlikte 3 aylık kira bedeli de yatırdığını, ancak; davalı tarafından yapılan bu 3 aylık kira bedeli ( ki; bu 3 aylık ödeme salt olarak tahliye kararının infazının durdurulması için icra dosyasına teminat olarak TL bazında ödendiğinden ve aslında taraflar arasında Kasım 2021 döneminden itibaren geçerli bir kira akdi bulunmadığından davacı kiralayana ödenmediğinden ifa niteliğinde değerlendirilemeyecektir) davamıza konu haksız işgalin süresini etkilemediğini ileri sürerek, Kasım 2021 – 12 Ocak 2023 dönemindeki 14 ay 12 günlük süre için HMK madde 107 uyarınca belirsiz alacak niteliğinde olmak ve yapılacak bilirkişi incelemesinden sonra olması gereken değere yükseltilmek üzere şimdilik … $ Amerikan Doları tutarındaki haksız işgal tazminatının fiili ödeme günündeki dolar kuru üzerinden Türk Lirası’na çevrilerek işleyecek değişen oranlardaki en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davcıya ödenmesine, yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretlerinin HMK 323. Madde uyarınca davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, iş bu dava nedeniyle davacının ödeyeceği vekalet ücretinin de HMK.’nun 329. maddesi uyarınca ayrıca davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, haksız işgal nedeniyle el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davalı kiracı ile aralarında düzenlenen kira sözleşmesine göre ödenmeyen kira alacağının tahsili ve tahliye istemli yapılan takipten sonra itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davasında talebin kabulüne karar verildiği, ancak kararın istinaf aşamasında olduğu, bu aşamada borçlu kiracı tarafından üç aylık kira bedeli İcra Müdürlüğüne depo edilmek suretiyle tahliyenin durdurulduğu belirtilerek kira alacağına konu takipten sonraki aylar yönünden davalı kiracının haksız şagil konumunda olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı TMK 683. Maddesine dayalı taşınmazdan elatmasının önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunulmuştur.
Dosya kapsamında Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile itirazın kaldırılması ve tahliyeye karar verildiği, ancak kararın henüz kesinleşmeyip istinaf aşamasında olduğu anlaşılmıştır.
İncelenmesi gereken hususun açılan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkin olarak mahkememizin görevli olup olmadığı hususudur.
6100 sayılı H.M.K. 2. Maddesinde; “…Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir…”
Mahkemelerin görevi dava şartıdır. Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı ve yokluğu gerekli olan hallere ise dava şartları denir (KURU/Baki// ARSLAN/Ramazan/YILMAZ/Ejder., Medeni Usul Hukuku (Ders Kitabı), Ankara 2005, s. 303)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 188. maddesinde, “Hakimin re’sen nazarı dikkate alması kanunen iktiza eden hususlar” deyimi ile dava şartlarının kastedildiği ve bu nedenle dava şartlarının mahkemece kendiliğinden gözetileceği hususu öğretide de kabul edilmektedir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, … E.N ,… K.N., …). 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 115’e göre; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Görev kuralları kamu düzenindendir ve re’sen dikkate alınır, dava şartıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … esas, … karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hâle getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Antalya B.A.M. … Hukuk Dairesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında; “… Mülkiyet hakkına dayalı olarak el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talep etmiş olmalarına rağmen mahkemece hatalı değerlendirme ile TTK’nun hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği davaya Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine dair olan kararın usul ve yasaya aykırı olduğu sebepleriyle ile müracaat olunmuştur.
Dosya kapsamındaki tapu kaydına göre; Dava konusu olan … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … parselde bulunan … Blok … ve … bodrum … nolu bağımsız bölümün tapuda davacı şirket adına kayıtlı olduğu hususu sabittir.
Dosya kapsamında somut olaya bakıldığında davanın el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi olduğu, davacının iddiasını 4721 Sayılı TMK’nun 683 maddesine dayandırdığı anlaşılmaktadır.
Bu halde, davacının talebine binaen davanın görülmesi gereken yer genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’dir…” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıdaki kanun maddesi, açıklamalar ve emsal karar dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; dava konusu haksız işgal nedeniyle el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemli açılan davada her ne kadar taraflar tacir olsa dahi mahkememizin görevli olmayıp genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkemenin Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, davaya bakmaya Antalya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna (Davacı tarafından ihtiyati haciz talepli olarak dava açılmış ise de, ihtiyati haciz talebi ile ilgili de ancak görevli mahkeme tarafından değerlendirme yapılabileceğinin kabulü ile) karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-HMK’nun 20/1 maddesindeki düzenleme uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren iki hafta içinde istem olması halinde dava dosyasının görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde HMK’nun 20/2-son ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
6-Davacının ihtiyati haciz talebinin görevli Mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; Tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.16/01/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır