Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/320 E. 2023/642 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/320
KARAR NO : 2023/642
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 17/05/2023
KARAR TARİHİ : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalıya karşı senetli borcuna istinaden Antalya Genel İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile davalı tarafından takip başlatıldığını, takip tarihinden dava Tarihine kadar icra masrafları hariç 5.250,58 TL sabit Yıllık % 19,50 faiz işletilerek borçlu bulunduğunu, öncelikle müvekkilimin senetli borcuna TCMB’sının çek ve senetlere uygulanacak azami değişen oranlarda Temerrüt faizi işletilmesi gerekirken sabit Yıllık % 19,50 faiz talep edildiğini, ek Mahkeme Kararlarında ve TCMB Tebliğlerinde görüleceği üzere Senetlere uygulanacak faiz oranı TCMB’sının belirlemiş olduğu 3 Ayda bir değişen oranlarda faiz işletileceğinin açık olduğunu, Yüksek Yargı Kararları, Mahkeme Kararları, ve TCMB Tebliğleri dikkate alınarak konusunda uzman bir Bilirkişiden rapor alınarak dava Tarihi itibari ile icra dosyasından kapak hesabı alınarak müvekkilimin borçlu olmadığı miktarın tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili verdiği cevap dilekçesinde başlatılan kambiyo takibinde uygulanacak temerrüt faizinin 3095 sayılı yasanın 2/2. Maddesi uyarınca avans faizinin uygulanması gerektiğini, takip tarihinde TCMB tebliği uyarınca avans faizinin yıllık %19,50 olduğunu, TCMB tebliğleri uyarınca değişen oranlarda temerrüt faizi hesaplama yükümlülüğünün icra müdürlüğünde olduğunu, takip talebinde bu şekilde talepte bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, menfi tespit davasıdır.
Dava dilekçesindeki anlatım içeriği dikkate alındığında, talebin faize yönelik menfi tespit talebi olduğu anlaşılmaktadır.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Nitekim aynı ilkeler, T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.03.2010 gün ve 2010/19-123 E. 2010/154 K; 07.12.2011 gün ve 2011/13-576 E. 2011/747 K sayılı kararında da vurgulanmıştır. (T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2011/19-622 esas, 2012/9karar, Tar. 18/01/2012)
İlkesel olarak yargı kararlarına bakıldığında; Kısmi menfi tespit davası açılamaz. Böye bir durumda, mahkemece harcın tamamlattırılması gerekir.(Yargıtay 19. HD., 2016/20400 E., 2018/5505 K., 2012/8341 E, 2013/3997 K, 2015/14071 E, 2016/2564 K, 2015/7720 E, 2016/4845 K, 2016/7775 E, 2017/4600 K, 2016/14070 E, 2017/7936 K, 2016/19417 E, 2018/4868 K, 2017/2989 E, 2019/798 K sayılı emsal ilamları ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. HD., 2019/151 E, 2019/1938 K sayılı emsal ilamı)
Ancak, somut olayda, talep faiz oranına ve dolayısıyla sonuç miktara ilişkin olduğundan kısmi dava açılmasında bir usulsüzlük yoktur.
Menfi tespit davalarında tarafların haklılık durumunun dava tarihi itibariyle tespiti gerekir.(Yargıtay 19. HD., 2018/3676 E, 2020/106 K; 2017/3407 E, 2019/2006 K; 2014/20597 E, 2015/11667 K)
Yargıtay 19. HD., 2020/237 Esas, 2020/805 Karar sayılı, 04.06.2020 Tarihli, “Bölge Adliye Mahkemeleri’nin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine Yönelik” vermiş olduğu ilamında; ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına karar verilmiştir.(Benzer yönde Yargıtay 11. HD., 2020/4396 E, 2021/3198 K; 2020/6050 E, 2021/4519 K) Her ne kadar 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereği Ticari davalardan, konusu bir miktar para olan itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında arabuluculuğun zorunlu dava şartı olduğu hüküm altına alınmış ise de bu kanun maddesi henüz yürürlüğe girmemiştir/dava tarihi itibariyle de yürürlükte değildir. İş bu davada bu bakımdan bir usuli eksiklik yoktur.
Mahkememizce icra dosyası uyap üzerinden dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce aşamalarda Yargıtay kararları da dikkate alınarak, delil ve belgeler toplanarak, bir bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
… tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; Takip dosyası UYAP üzerinden dosyaya gönderilmiş olup fiziken dosya gönderimi olmamıştır. UYAP üzerinden yapılan incelemede, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … (Kapanan Antalya … İcra Müdürlüğü … Esas) Esas sayılı dosyası ile … tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçilmiştir. Takip dayanağı … tanzim ve … vade tarihli 3.000-TL bedelli bono ile … vade tarihli 3.000-TL bedelli bonodur. Takip alacaklısı … takip borçlusu ise …’dür. Ödeme emri … tarihinde tebliğ edilmiş olup yasal süresinde takip kesinleşmiştir. Takipte toplam 147,78-TL masraf yapılmıştır. Takip dosyasından haciz işlemleri uygulanmıştır. Ancak takip dosyasına yansıyan herhangi bir tahsilat bulunmamaktadır. Fakat icra müdürlüğünün dosyaya UYAP üzerinden gönderdiği … tarihinde gönderdiği kapak hesabında 2.415,43-TL yatan para olduğu gözükme olup UYAP üzerinden gönderilen takip dosyasında buna dair bilgi ya da belge bulunmamaktadır. Bu nedenle kapak hesabında yer alan tahsilat hesaplamaya dahil edilmemiştir. Takip talebinde yıllık %19,50 faiz talep edilmiş olup sadece faiz oranlarındaki artıştan doğan haklar saklı tutulmuş olup TCMB Tebliğleri uyarınca değişen oranlarda faiz hesaplanmasına yönelik bir talep takip talebinde yer almamaktadır. Hesap raporunda faizin yanlış hesaplandığı belirtilmediğinden, davanın reddi gerekmiştir.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu içeriğine göre, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan harçların mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 89,95 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 1.081,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ve davalı vekili Sn. Av. … yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır