Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/180 E. 2023/442 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/180 Esas
KARAR NO : 2023/442
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2023
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında … adresinde mukim … adreslerinde mukim … … Milletlerarası İlkokulu’nun müvekkile şirkete devri hususunda mutabakat sağlandığını, taraflar arasında … tarihli … Öğretim Kurumu Devir Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşmeden doğan borçlar ifa edilecek düşüncesi ile … … Milletlerarası İlkokulu, Ortaokulu ve Lisenin bulunduğu gayrimenkullerini … tarihli Başlangıç Tarihli Kira Sözleşmeleri ile … Ltd. Şti.nden kiraladığını, bu kira sözleşmeleri kapsamında … … Koleji Eğitim Hizmetleri Kırtasiye San. ve Tic.Ltd.Şti.ne … ila … tarihleri için toplam … TL ve … … Eğitim Ltd.Şti.ne … ila … tarihleri için toplam … TL olmak üzere toplam … TL kira bedeli ödemesi yapıldığını, bu hususun banka kayıtları ile de sabit olduğunu, T.C. … Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) “Devir ve kurucu temsilcisi değişikliği” başlıklı 14.maddesinin birinci fıkrası ile Kurumun, kuruculuk koşullarını taşıyan başka bir gerçek veya tüzel kişiliğe devredilebilmesi için gerekli şartlar ve istenen belgelerin düzenlendiğini, Yönetmeliğin belirlediği şartlar çerçevesinde müvekkili şirket ile davalı şirket arasında T.C. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından talep edilen içerikte … Noterliği’nin … tarihli ve …-…-… yevmiye nolu İşletmenin Devri Sözleşmeleri ile müvekkil şirket … … Milletlerarası İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesini devralma anlaşması yapıldığını, müvekkilu şirketçe devir işlemi kapsamında davalı şirkete … tarihinde devir bedeli olarak toplam … TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin sözleşmeler kapsamında üzerine düşen tüm yükümlülükleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve Düzenlenen Devir Senetleri ve diğer başvuru evrakları ile birlikte okulların bağlı olduğu T.C. … Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne devir talep ve başvurusu yapıldığını, hal böyle iken, müvekkil şirket yetkilisi …’e tebliğ edilen T.C. … Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısı ile; “…adı geçen kurumlar hakkında devam eden soruşturma bulunması nedeniyle devir işlemi yapılamadığı”nın belirtildiğini, zira … Öğretim Kurumları Yönetmeliği m.14/5; “Kurum devir işlemleri, kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatını veren merci tarafından sonuçlandırılmadıkça kurum devredilmiş sayılmaz.” düzenlemesi gereği soruşturma devam ettiği sürece devir işlemlerinin tamamlanamayacağının ifade edildiğini, taraflar arasında imzalanan … tarihli … Öğretim Kurumu Devir Sözleşmesi’nin 2.6.maddesi “ Devreden kendisine karşı her hangi bir idari soruşturma olmadığını veya hakkında her hangi bir kapatma teklifi getirilmediğini, aksi durumda Devralan’ın her hangi bir zarara uğraması halinde doğacak zararlarını Sözleşme’nin 4.1.maddesi kapsamında tazmin edeceğini kabul,beyan ve taahhüt eder. “ demek sureti ile davalı taraf, hakkında her hangi bir soruşturma bulunmadığını açıkça taahhüt ettiğini, hal böyle iken devir işlemleri davalı hakkında devam eden soruşturma nedeni ile tamamlanamadığını, davalı tarafça hakkında devam eden soruşturma işlemlerinin müvekkili şirketten gizlendiğini ve peşin devir bedeli ödendikten ve devir başvurusu yapıldıktan sonra bu durumun ortaya çıktığını, davalı tarafın bu kusurlu eylemleri nedeni ile müvekkil şirket maddi olarak zarara uğrattığını, kaldı ki, her halukarda kusurlu ya da kusursuz olduğu dahi farketmeksizin kurumların devri davalının sebep olduğu durum nedeniyle yapılamadığını, davalı şirket hakkında soruşturmanın devam etmesi ve devrin yapılamaması nedeni ile müvekkili şirketin adı geçen kurum ruhsatlarını devralamamış ve bu çerçevede milletlerarası okul olarak faaliyete geçmesi için en baştan ruhsat alım sürecini başlatmak zorunda kaldığını, bu çerçevede Yönetmeliğin 14.maddesinde “Devir ve Kurucu Tesilcisi Değişikliği” şartları üzerinden değil, “Kurum Açma” başlıklı 5.maddedeki şartlar üzerinden hazırlıklarını sıfırdan yapmaya başladığını, ilgili düzenleme kapamında temin edilmesi en zor olan m.5/II-n kapsamında “Milletlerarası okullar için ayrıca, uygulayacakları programın denkliğinin kabul edildiğine dair Dışişleri Bakanlığından tasdikli, izin veren ülkenin eğitiminden sorumlu birimi tarafından düzenlenen belge” yi temin etmek için doğrudan Rusya Milli Eğitim Bakanlığı ile bağlantıya geçerek Türkiye’de Rus Eğitim Programı ve Müfredatının uygulanabileceği hususunda denklik (yetki) belgesi düzenlenmesini talep etmiş, belgeyi temin edebilmesi akabinde T.C. MEB’in uygulaması gereği ilgili belgenin T.C. Dışişleri Bakanlığı vasısatıyla doğruluğunun teyit edilmesi süreci işletildiğini, müvekkil şirketin bir taraftan sıfırdan ruhsat alabilmesi için başvuru sürecini takip ederken, davalı şirket hakkında da devam eden soruşturmada hakkında kapatma teklifi getirildiği ve nitekim soruşturma sonucunda davalı şirkete bağlı okullar hakkında kapatma kararı verildiğinin öğrenildiğini, bu nedenle imkânsızlık sebebiyle davalı taraf öncelikle almış olduğu ücreti sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iade etmek ve müvekkil şirketin bu nedenlerle doğan menfi zararlarını da karşılamak durumunda olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya dair haklarımız saklı kalmak koşulu ile şimdilik maddi tazminat talebi olarak; müvekkili şirketçe davalı tarafa ödenen … TL bedel ve müvekkili şirketçe sözleşmeden doğan borçların ifa edileceği düşüncesi ile ödenen kira bedellerinden şimdilik 10.000,00 TL menfi zararları olmak üzere toplam … TL maddi tazminatın işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacı şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, Müvekkil … A.Ş arasında düzenlenen … 3.Noterliği’ nin … tarihli …,…,… yevmiye numaralı işletme devir sözleşmeleri bulunduğunu, taraflar arasında bundan başka geçerli olan/yürürlüğe girmiş bir sözleşme bulunmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen … tarihli sözleşmeye taraflarınca açık biçimde itiraz ettiklerini, kaldı ki … tarihli sözleşmeyi ve imzayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafından dilekçe ekinde sunulan iş bu sözleşmenin 3.maddesinde yazılı ve esaslı unsuru olan ödemenin müvekkile yapılmamasının dahi sözleşmenin taraflarca hüküm ifade etmeyeceği hukuki sonucunu doğurduğunu, bu durumun dahi başlı başına davanın reddini gerektirdiğini, … tarihli noter sözleşmeleri esas olup davacının yeni tarihli ve noterden yapılan sözleşmeyi yok sayarak talepte bulunmasının en hafif tabirle kötü niyet göstergesi olduğunu, olarak davacı yanın tüm riskleri ve olasılıkları bilerek, kabul ederek ve isteyerek bir sözleşme akdetmiştir. Basiretli bir tacir olarak üzerine düşen edimleri yerine getirmeyen tarafın iş bu davayı ikame etmesinin kötü niyet göstergesi olduğunu, bu sebeplerle davacının davasının iş bu basit izah ve kendi kabulü gerekçesi ile reddini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, … tarihli duruşmada, karşı tarafla sulh olduklarını, davadan kayıtsız şartsız feragat ettiklerini imzalı beyanı ile mahkemeye iletmiştir. Davalı feragate bir diyeceklerinin olmadığını ifade etmiştir. Her iki taraf vekili de yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmişlerdir.
HMK m. 74 gereği, davadan feragat … yetki gerektiren bir haldir. Davacı vekilinin vekaletnamesine bakıldığında, feragat … yetkisinin olduğu görülmektedir.
04.02.2011 tarihinde yayımlanarak 01.10.2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nda; “davadan feragat” başlıklı 307/1. Maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde tanımlanmaktadır. Feragat, davayı sona erdiren kesin bir usul işlemidir. Feragat etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu yoldadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulunun 16.11.1966 tarihli ve 1438/290 sayılı, 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararları)
Davacının vaki feragati nedeni ile davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Feragat ikinci celse, ilk celseden sonra vuku bulmuştur. Feragat ilk celse yapılırsa, 492 sayılı Harçlar Kanunu 22’inci maddeye göre, karar ve ilam harcının 1/3 ü, ilk celseden sonra yapılırsa 2/3 ü alınır(ALDEMİR, Hüsnü, Hukuk Davalarında Yargılama Giderleri, 2. Baskı, s.348 vd.) Mahkememizce bu hüküm dikkate alınarak hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 179,90 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Feragat ilk celseden sonra meydana geldiğinden, alınması gerekli harcın 2/3 ü olan 119,93 TL’nin, davacı tarafça yatırılan 5.294,03 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, arta kalan harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,(Yargıtay 11. HD., 2017/1574 esas, 2018/7151 karar)
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Dava feragat ile son bulduğundan, bu kaleme yönelik bir anlaşma beyanı gelmediğinden, bu kalem yönünden davalının feragat yetkisi olmadığından, başlangıçta hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 3.120,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, (her ne kadar davalı vekili yargılama gideri olmadığını beyan etmiş ise de bu gider bakanlık bütçesinden karşılandığından ve davalının bu giderde tasarruf yetkisi olmadığından, bu hüküm fıkrası kurulmuştur)
6-Davalı lehine, talebi olmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ile davalı vekili Sn. Av. …’nun yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır