Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/150 E. 2023/136 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/150
KARAR NO : 2023/136
DAVA : Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 19/07/2022
KARAR TARİHİ : 06/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … tarihli dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin … tarihinde kumluca ilçesinde bulunan ve daha önce eşi … tarafından işletilen daha sonra … tarafından devir alınan … isimli işyerine yeni işyeri sahibinin ricası üzerine makinelerin birinde arıza olduğunu ve müvekkilin düzeltmesini istemesi nedeniyle gittiğini, İş yerine gittikten biraz sonra 3 kişinin geldiğini, içlerinden … isimli olan avukat olduğınu diğer kişi … isimli icra memuru olduğunu ve üçüncü kişi de şoför olduğunu isminin … olduğunu söylediğini, … borcu olduğu için hacze geldiklerini söylediklerini, işyeri o sırada çok kalabalık olup müvekkilinden 25.000 TL para istediklerini, vermezse malları kaldıracaklarını söylediklerini, müvekkilinin hiçbir şekilde ilgisinin olmadığını geçen yıl eşi tarafından işletildiğini daha sonra ise devredildiğini kendisinin o gün için geldiğini, bunun üzerine gelenlerin o halde senet düzenleyeceğiz bize imza atacaksın başka türlü gitmeyiz dediklerini, müvekkilinin çok korktuğunu, dükkanın sahibine ulaşamadığını, icra takibine konu icra dosyasının İstanbul … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası olduğunu, Kumluca icra müdürlüğünün … talimat sayılı dosyasıyla talimat dosyası açıldığını, davalı aleyhine Kumluca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davanın kabulüne, … tanzim … vade tarihli 122.000 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespit edilmesine, cebri icra tehdidi altında cebren iradenin sakatlanması sonucu alınan ve hiçbir hukuki ilişkiye dayanmayan senet nedeniyle telafisi güç ve imkansız zararlarımız sözkonusu olacağından dava sonuna kadar senedin icra takibine konu olmaması için hmk.nun 209 ve devamı maddelerindeki koşullar dikkate alınarak tedbir kararı verilmesine, davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili … tarihli cevap dilekçesi ile özetle; mahkemenin yetkisi bulunmaması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesine, tek yetkili mahkemenin müvekkilinin merkez adresinin bulunduğu İstanbul Mahkemeleri olduğunu, davacının iddialarının aksine, haciz mahallinde hazır olması nedeniyle, eşinin borçlu olduğuna vakıf olan davacı, kendi isteği ile … düzenlemiş ve … içeriğinde belirtilen ve davanın konusu olan bonoyu düzenleyerek tarafına verdiğini, müvekkili banka tarafından borçlu … aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve bu dosyadan alınan talimat uyarınca Kumluca İcra Dairesinin … Talimat sayılı dosyası vasıtasıyla, borçlunun takip talebinde yazılı olan “…” adresine … tarihinde hacze gidildiğini, davacının icra dosyasının borçlusunun eşi olduğunu bu nedenle dosya borcunun kendisinin ödemek istediğini belirttiğini ve alacaklı vekili Av. … ile … tarihinde … isimli sözleşeme düzenlemiş ve sözleşme içerisinde belirtildiği şekilde 122.000,00-TL’lik bono düzenleyerek verdiğini, mahkemenin yetkisizliğine, haksız ve kötü niyetli niyetli olarak açılan davanın reddine, kötü niyetli davacının, alacağın dava konusu bononun %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Dava, ilk önce, Kumluca … Asliye Hukuk mahkemesinin … Esas sayısında açılmış olup, mahkemece davada görevsiz olunduğundan, ticaret mahkemesi görevli olduğundan bahisle usulden ret kararı verilmiştir. Bu kararın kesinleşme tarihi … olup, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi yolundaki talep tarihi ise … olmakla, usulen bir eksiklik bu yönüyle yoktur. Talep süresindedir.
Dava, İİK 72/2 maddesinde düzenlenen, icra takibinden önce açılan Menfi Tespit istemine ilişkindir.
İcra takibinden öne açılan menfi tespit davalarında genel yetki kuralı uygulanır. 6100 sayılı HMK.’nın 116. maddesinde ilk itirazlar düzenlenmiştir. İlk itirazlardan biri de kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazıdır. Aynı yasanın 117. maddesinde ilk itirazların hepsinin ileri sürülmesinin zorunlu olduğu aksi halde dinlenemeyeceği ve ilk itirazların dava şartlarından sonra ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. HMK.’nın 6. maddesinde genel yetkili mahkeme düzenlenmiş olup kesin yetki niteliğinde değildir. Kesin olmayan yetkinin HMK’nın 114. maddesinde sayılan dava şartları arasında bulunmadığı gözetilerek re’sen nazara alınmaması gerekir. Kesin olmayan yetki hallerinde yetki itirazının ileri sürülmesi hususu HMK.’nın 19. md. de hükme bağlamıştır.
Somut olayda; menfi tespit davası icra takibinden önce açıldığına göre, genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir. Davalının yerleşim yeri, cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere, İstanbuldur. TTK m. 776 gereği, bonoda yer alması gereken unsurlardan birisi de ödeme yeridir. TTK m. 777 gereği, Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır. Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır. Davaya dayanak bononun düzenlenme yeri de İstanbuldur. Açıklık olmadığından, bu nedenle, ödeme yeri de İstanbuldur.
Tüm bu açıklamalar gereği, davalının yetki itirazının yerinde ve haklı olduğu, davacı tarafça doğru yer mahkemesinde dava açılmadığı anlaşılmakla, mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetki itirazının KABULÜNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE
2-Yetkili mahkemenin İstanbul (Çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-HMK Md. 20 gereğince kararın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep edilmesinin gerektiğine, talep edildiği takdirde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK Md. 331 gereğince yetkili Mahkemeye gönderme başvuru yapılır ise yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, başvuruda bulunulmaz ise talep üzerine Mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespit ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceğine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yetkili mahkemede tevzi edilecek dosyaya aktarılmasına, dava dosyasının yetkili mahkemeye süresi içinde gönderilmesinin talep edilmemesi ve dosyanın kesinleşmesi halinde, bakiye gider avansının istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ..
¸e-imzalıdır